Güncelleme Tarihi:
Halbuki vücudumuzun da en az yüzümüz kadar, hatta formunu koruyabilmesi için belki de çok daha fazla, bakıma ihtiyacı var.. Bu ilgi, temizlik, bakım, egzersiz ve doğru beslenme gibi öğeleri içeriyor.
Bir kuğu gibi
Ne yazık ki, hepimiz kuğular gibi birer boyna sahip değiliz. Ama bu, çok da önemli bir sorun değil. Önemli olan, soruna doğru yaklaşmak. Boynumuz istediğimiz gibi ince, uzun ve narin değilse, bugün onu güzelleştirmenin pek çok yolu var.
Bir zamanlar, boyunların istenmeyen yönlerini gözden kaçırmanın birtakım yollan vardı: Danteller ve fularlar altında gizlenen, ışıltılı inci gerdanlıklarla saklanan, alımlı ama zamanından önce yaşlanmaya başlamış boyunlar... Artık bu gibi zarif hileler mümkün değil, çünkü moda boynu gözler önüne sermeye kararlı; onu baş döndürücü bir dekolteyle hatta göğüslere kadar uzanan olanca açıklığıyla sunmayı amaçlıyor.
Vücudumuzun en narin organlarından biri olan boynumuz maalesef aynı zamanda yaşlanma izleri olan kırışıklıkları da en önce ortaya çıkaranlardan biridir. Devamlı olarak yaptığımız baş hareketleri bu kırışıklıkları davet eder niteliktedir. Yüzümüz öylesine ifadeli ve binbir anlamlı bir "vitrindir" ki, gözlerin, dudakların veya alnın etrafındaki birkaç kırışıklık önem taşımayabilir. Oysa boyun farklıdır: onun üzerindeki kırışıklıklar insanın yaşını hemen ortaya çıkarır. Çene altında başgöstercn kadar bu tehlikenin ilk habercisidir. Önlem olarak, hergün nemlendirici, besleyici, yumuşak kremler uygulamaya dikkat etmeliyiz.
Deriyi yumuşak ve pürüzsüz tutmak için hazırlanmış birçok kozmetik ürün bulunmaktadır. Aynaya baktığınızda vücudunuzun bazı yerlerinde teninizin dupduru, gencecik ve adeta saydam olduğunu farkedersiniz. Boynunuzda da bu güzelliği hissetmek istemez misiniz? Boynunuzun güzel olabilmesi için, özellikle yorgunluktan bitap düştüğünüzde veya gün boyunca yüzyüze geldiğiniz stres durumlarında yapacağınız birkaç küçük egzersiz (örneğin öne eğilip kalkmak) ummadığınız ölçüde yarar sağlar. Başı iyice arkaya döndürmek, taa yukarılara bakmak gibi hareketler ise pek yararlı değildir, çünkü omurganın eğrilmesine sebep olabilir. Çeşitli boyun harekeden yapmanın, güzelliğin yanı sıra artroz sorunları için de yararlı olduğunu unutmamak gerekir.
Diğer egzersizlere gelince: Kollarla zor hareketler yapmaktan kaçınılmalıdır, çünkü şiddetli ağnlara ve adele zedelenmesine sebep olabilir. Buna karşılık, uyurken ince yastık kullanmak, çeneyi önde tutmak, dikkat edilmesi gereken hususlardandır.
Omuzlara da dikkat edin!
Serbest ve yumuşak omuzlara sahip olmak, güzel bir görüntünün yanısıra sağlık için de önemlidir. Bakın fizyoterapistler neler öneriyorlar: Hayatımızdaki gerilimler büyük ölçüde omuzlara yükleniyor, sert ve katı omuzlar meydana getiriyor. Boynumuzun arka taraftın tutan kas çoğunlukla kaskatıdır... Omuzlar da, sanki sürekli savunma halindeymişiz gibi daralmış, kasılmış halde dururlar. Bu tür duruş ve hareket bozuklukları çoğunlukla psikolojik sorunların bir aynasıdırlar: Utangaç bir kişilik, ortalarda görünmeme isteği, sürekli ve nedeni bilinmeyen bir korku, kendinden bir türlü emin olmama gibi sorunlar.
Bunlar, müzmin baş ağrılarına yol açarlar. Bu ağrıların kalıcı olmamasını istiyorsak, ağrıyan boyun ve omuz bölgelerine banyoda sıcak su tatbik etmeli, bunun yanı sıra bazı masaj hareketleri yapmalıyız.
İşte 3 yararlı masaj örneği
1. Ellerinizi arkaya götürüp boynun arkasını ağır ağır ovuşturun, omuzları serbest bırakarak parmak uçlarıyla boyundan başlayıp başa doğru küçük dairesel hareketler uygulayın. Ellerinizi omurlar üzerinde kayar gibi hareket ettirin.
2. Çenenizin altına mandalina büyüklüğünde bir top yerleştirin ve topu düşürmeden, başınızı sağa sola döndürün.
3. Topuklarınızın üstüne oturup, öne doğru eğilin ve başınızı serbest bırakın. Sonra dirseklerinizi yere dayayarak boynunuzu parmaklarınız ve avuç içlerinizle çimdikleyin. Bu küçük, tatlı çimdiklemeler adalelerinizi rahatlatacaktır.
Arkadan da güzel görünmek
Güzel bir sırt, insan vücudunun en cazibeli bölgelerinden biri olabilir. Pürüzsüz bir sırta sahip olabilmek için yumuşak bir fırça yardımıyla sabun ya da vücut losyonu kullanarak yüzeydeki kir ve yıpranmış derileri temizlemek gerekir. Bu işlemden sonra sırt hafif bir nemlendirici sürülerek rahatlatılmalıdır. Eğer sırtınız sivilce çıkarmaya eğilimliyse mutlaka önlem alınmalıdır. Bunun için sırt bölgenizin hava almasını sağlamak, örneğin egzersiz sırasında pamuklu giysileri tercih ederek, egzersiz bitiminde hemen yağlı ciltler için hazırlanmış vücut ürünleriyle duş almak gerekir.
Sırtınız ne kadar güzel olursa olsun, eğer kasları güçsüzse vücudunuza ve kendinize olan güveninizin azalmasına yol açar. Bunun sebebi kullanılmayan kasların çoğu zaman ağrıya sebep olmasıdır ki bilindiği gibi fiziksel rahatsızlıklar da aslında güzelliğin en büyük düşmanıdır. Genelde sırt ağrılarının en başta gelen sebebi strestir. Sinirlerin ve damarların kasılmasına sebep olan stres, kanın sırt kaslarına gitmesini engeller ve bu da kasların gerilmesine ve dolayısıyla ağrımasına yol açar.
Sırt ağrılarını engellemek için alınması gereken bazı önlemler:
Her zaman sert ve sırtımızı destekleyen bir iskemle üzerinde oturmayı tercih edin. Sırta binen yükü hafifletmek için dizleriniz kalçalarınızdan yaklaşık iki buçuk santim daha yüksekte olmalıdır. Bunun için küçük bir tabure kullanarak ayaklarınızı yerden kaldırmalısınız. Her yirmi otuz dakikada bir de yerinizden kalkarak dolaşın.
Taşıyacağınız eşyaları elle tutulan bir torba ya da çanta yerine bir sırt çantasına koymayı tercih edin. Bu sırtınıza binen yükün daha eşit dağıtılmasına yardımcı olacaktır.
Üç buçuk dört santimden daha yüksek topuklu ayakkabı giymekten kaçının.
Yatağınızın durumunu dikkate alın. Bel için iyi olduğu düşünülen çok sert yataklar omuzlar ve kalçalar üzerine baskı yaparken beli de desteklemezler. Yatınca içine gömüleceğiniz çok yumuşak olanlar da aynı şekilde sağlıksızdır. Bu sebeple yatak alırken sırtınızı destekleyecek bir yatak seçmeye dikkat edin.