Sigarayı Bıraktıktan Sonra Vücutta Görülen 11 Değişim
"48 saat sonra kandaki nikotin azalıyor, 12 ay sonra kalp hastalığı riski yüzde 50 azalıyor"
Sigara içenler için bağımlılıktan kurtulmak çok güç olabiliyor. Tiryakilerin önemli bir kısmı, hayatlarında en az bir kere sigarayı bırakmayı deniyor ancak bir süre sonra yeniden başlıyorlar. Sigara bağımlıların bırakamamalarının altında yatan en önemli neden ise; sigarayı bir arkadaş gibi görmeleri ve karşılaştıkları olumlu ya da olumsuz tüm olayları sigarayla paylaşmaları. Aile Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahri Temuray sigaranın bir yol arkadaşı olmadığının altını çizerek, “Siz tüm hayatınızı onunla paylaştığınızı düşünürken o sessizce sizin hayatınızı elinizden alıyor” diyor. Sigarayı bıraktıktan sonra vücudun nikotinin zararlarından kurtulması zamanla mümkün oluyor. Dr. Temuray bıraktıktan sonraki ilk 20 dakikadan 15 yıla kadar vücutta meydana gelen olumlu değişimleri anlattı.
Bağımlılar en çok yoksunluk döneminden korkuyor
Sigarayı bırakmaktan çok bırakmaya karar verme aşamasının zorlu olduğunu belirten Dr. Temuray, “En zor olan bırakmayı düşünme evresi. Bağımlılar sigarayı bıraktıklarında yaşayacakları yoksunluk döneminden endişe ediyor. Ancak bu yoksunluk ömür boyu devam eden bir süreç değil. Kararlı olunduğunda yoksunluk belirtilerin üstesinden gelmek çok daha kolay hala geliyor. Sigarayı bırakmada birinci kural; günlük koşullar nasıl olursa olsun bıraktıktan sonra bir tane bile yakmamak. Çünkü bu davranış anıları, tadını ve kişiye verdiği hissi beynin yeniden hissetmesine neden oluyor. Sıklıkla sigarayı bıraktıktan sonra ara ara bir tane içenler bir süre sonra yeniden başlıyor” diyor.
Sigara birçok önemli hastalığın nedeni
Sigara; kanser, kalp ve akciğer hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununun başlıca nedenlerinden biri. Dünyada her yıl 5 milyon kişi ve Türkiye’de 100 binden fazla kişi yani ölen her 4 kişiden biri, tütün kullanımına bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor. Bu sayının 2030 yılında 240 bine ulaşılacağının tahmin edildiğini belirten Dr. Temuray, “Erkeklerde tüm kanser türlerine bağlı ölümlerin yüzde 35’i, kadınlarda ise yüzde 15’inin nedeni sigara. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin ise yüzde 90’ının temelinde sigara yatıyor. Özellikle sigara ile doğrudan ilişkili olan akciğer kanseri, kanser nedenli ölüm oranında 1. sırada yer alıyor. Kronik bronşit ve amfizem gibi nefes darlığı yapan solunum sistemi hastalıklarının en önemli nedeni de yine sigara. Bu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin oranı, hiç içmeyenlere göre 40 kat fazla. Ayrıca sigara; kan dolaşımı ve damarlar üzerine etkileri nedeniyle beyin damarı hastalıkları ve felç olma riskini artırıyor, bacak kangrenlerine neden olabiliyor” diyor.
Sigara hangi hastalıkların oluşum riskini artırıyor?
Sigara bağımlılığı ve birçok kanser türü arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Sigara; akciğer bağımlılığı başta olmak üzere, gırtlak, prostat, diş eti ağız, mesane, yemek borusu, dil, pankreas, bademcik ve rahim ağzı kanserlerinin oluşum riskini artıyor. Ayrıca; erkeklerde iktidarsızlık, felç, ülser, kronik bronşit, bacak damar hastalıkları, kalp krizi, kadınlarda kısırlık ve KOAH gibi hastalıklara da yol açtığı biliniyor.
Doğmadan sigara içen bebekler
Sigara aynı zamanda hamile kadınlarda düşük ve erken doğum riskini artırıyor, bebeklerin düşük kiloda doğmasına neden oluyor ve bebeklerde ani ölüm riskini 6 kat artırıyor. Yine hamilelik döneminde sigara içen annelerin bebeklerinin zeka düzeyi düşük olabiliyor ve davranış bozuklukları görülebiliyor.
Dr. Temuray, “35 yaşından daha önce sigarayı bırakanlarda erken ölüm riski hemen hemen yok oluyor. Sigara içenlerin akciğer kanseri olma riskleri, ne kadar ve süredir sigara içtiklerine bağlı olarak değişiyor. 20 yıldan fazla sigara içenlerde risk çok fazla. 20 yılın üzerinde sigara içenlerde ise risk hiç içmeyenlerin seviyesine inemiyor. Fakat bunun üzerine eklenecek her yıl riskin boyutlarını artırıyor” diyor.
Bırakma evresinde vücutta meydana gelen değişiklikler neler?
• 20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale dönüyor, el ve ayak dolaşımı düzeliyor.
• 8 saat sonra, kan oksijen düzeyi normale dönüyor, kalp krizi geçirme riski azalıyor.
• 24 saat sonra, vücut karbonmonksitten arınıyor.
• 48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalıyor, tat ve koku duyusu artıyor, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artıyor.
• 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlıyor, solunum yolları fonksiyon görmeye başladığı için sekresyon miktarı artıyor, hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışıyor. Enerji düzeyi artıyor.
• 2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzeliyor, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalıyor, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülüyor.
• 3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve wheezing yani hırıltılı ya da ıslık sesli soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzeliyor, akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 oranında artıyor.
• 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalıyor.
• 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalıyor.
• 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri riski yüzde 50 azalıyor.
• 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iniyor, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre göre yüzde 50 azalıyor.
Sigarayı bırakmak sosyal hayatı da olumlu etkiliyor
Genel sağlık açısından meydana gelen düzelmelerin yanında sigarayı bırakmanın sosyal hayatta da olumlu değişiklere neden olduğunu belirten Dr. Temuray, “Öncelikle yiyeceklerden alınan tat artıyor, koku duyusu gelişiyor. Sigaraya sürekli olarak ödenen bedel ortadan kalkıyor. Ev, araba gibi kapalı ortamlarda solunan hava daha temiz hale geliyor. Aile içinde bebek ve çocukların sigaradan olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmiş oluyor. Sigarayı bırakmak cinsel hayatı da olumlu yönde etkiliyor. Bununla birlikte bağımlılığın verdiği yoksunluk anları, endişe ortadan kayboluyor ve kişi kendini fiziksel olarak çok daha zinde hissediyor” diyor.
Tedavi yöntemleri bulunuyor
Sigarayı bırakmada ilk adın karar vermek ve iradeli olmak. Ancak uzun süren bu bağımlılıktan kurtulmak için yardım almak gerekli olabiliyor. Sigarayı bırakma aşamasında çeşitli tedavi yolları olduğunu belirten Dr. Temuray, “İlaç tedavisi ve replasman tedavileri yardımcı yollar arasında” diyor.
İlaç tedavisi: Bazı insanlar, bağımlılığın yanı sıra genetik olarak da yatkın oldukları için sigarayı daha zor bırakıyorlar. İlaç, beyindeki içme isteğini azaltıyor. Bu ilaçlar sigarayı bırakmakta zorlanan hastalarda kullanılabiliyor.Replasman tedavileri: Nikotin maddesi, kişiye nikotin bantlarıyla dışarıdan veriliyor. Nikotin sakızları, hatta nikotin spreyleri de bulunuyor. Sigara ağızlıkları, yani nefesle çekilen mentollü ağızlıklar da bulunuyor. Ancak bu nikotin bantlarının her gün değiştirilmesi ve geceleri çıkarılması gerekiyor. Bu bantların da dozları bulunuyor. Bağımlılık düzeyi çok yüksekse, en yüksek dozdan başlanıyor. Bu yöntem, ilaca ek olarak da uygulanabilir. Etkinlik sağlanması için kombine tedaviler öneriliyor.
Sigarayı bırakma konusunda çok zorlanan kişiler için ilaç, nikotin bandı ve nikotin sakızı bir arada uygulanabiliyor. Ancak bu tedavilerin doktor kontrolünde uygulanması gerekiyor. Aksi halde kontrolsüz kullanımda sağlık açısından zararlı sonuçlar doğurabiliyor.