Güncelleme Tarihi:
Cinsel ilişkinin kalbi yorarak kalp krizi riskini arttırdığına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; "Kalp hastalarının yaz aylarında sıcağın en üst seviyede olduğu gündüz öğle saatlerinde sevişmemesi ve cinsel ilişkiye girmemesi gerekir. Çünkü sıcak hava ve aşırı güneş; kalp hastalarında efor gücünde ve kalbinin gücünde azalma gibi olumsuz etkilere yol açabilir, bu da kişiyi zor durumda bırakabilir. Cinsel ilişki de kalbi yorarak kalp krizi riskini arttırabilir. Bu nedenle kalp hastalarının yaz aylarında sıcağın en üst seviyede olduğu gündüz öğle saatlerinde sevişmemesi ve cinsel ilişkiye girmemesi gerekir. Ayrıca kalp hastaları sıcakta aşırı yağlı ve hayvansal gıdalardan kaçınmalı ve sigaradan uzak durmalıdırlar. Bol sebze meyve yemelerini ve akşam saatlerinde çok yorucu olmayan egzersizler yapmalarını öneriyoruz. Kalp-damar hastalıklarının oluşumunu önlemek için besinler yoluyla alınan kolesterole dikkat etmek, tuz ve şeker kullanımını en alt seviyeye indirmek de gerekir." dedi.Hamilelere sıcak uyarılarıSıcak havaların hamilelerde ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğini CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; "Hamilelerin, sırt ağrıları, varis, ayaklarda ödem ve terlemeden kaynaklanan mantarlara karşı giyim, spor ve beslenmeye dikkat etmeleri gerekir. Hamilelerin giyim tercihlerini pamuklu ve geniş kıyafetlerden yana kullanmalarını öneriyoruz. Hamileler topuksuz, ortopedik ve rahat ayakkabılar tercih etmelidir. Başta tuz olmak üzere baharatlı, soslu ve en önemlisi az pişmiş etlerden kaçınılmalı, kızartma yerine haşlama türü yiyecekler tüketilmelidirler. Çünkü gıdalardan kaynaklanan yaz ishalleri, hamilelerde ciddi sıkıntılar yaratabilir" diye konuştu.Sıcaklar insan psikolojisini olumsuz etkileyebilirAşırı sıcakların insan psikolojisini olumsuz etkilediğini belirten CİSED Genel Sekreteri Psk. Dan. Fatma Ayrık; "Bu nedenle bir olay karşısında tepki verirken ya da karar alırken birkaç dakikalık nefes egzersizi yapılması çok faydalı olabilir. Çünkü öfkeye ve iç sıkıntısına yatkın kişilerde sabırsızlıkla tahammülsüzlük sıcakla birlikte tetiklenir. Sıcakla birlikte tepkisel hareketler artar. Kişi, en son yapacağı şeyi ilk başta yapmaya başlayabilir. Bunların yanı sıra umutsuzluk, karamsarlık, yorgunluk, olumsuzluk ve uyku hali de sıcakla birlikte daha yoğun hissedilebilir. Trafikte sinirlenmemek, mümkünse klimalı araçlarda bulunmak, sabırsızlık göstermemek, öfke patlamalarına engel olmak olası kazaları önleyecektir. Sıcak insanı sinirli yapabilir. Bunun için trafiğe çıkarken kişi kendi kendine sakin olmayı telkin etmelidir." dedi.Sıcak hava cinsel sağlığı tehdit ediyorİnsanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinselliğin bir zincirin halkaları gibi olduğuna dikkat çeken CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; "Ancak yaz sıcaklarında aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden, ereksiyon sorunlarına, cinsel isteksizlikten cinsel başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir." dedi.Seksin mevsimi bahar ve yazdır İnsanların cinselliğinin havadan sudan etkilenmediğine dikkat çeken ve cinselliğin mevsimi olmadığını söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; "Ancak yazın gelmesiyle birlikte cinsel istekte artış olabilir yani insanlar havalar ısınınca daha çok seks yapmaya başlarlar. Çünkü güneş ışığı cinsellik için önemlidir, ışık kesildiği zaman mutluluk hormonu olan serotonin seviyesi düşer, insanlar daha mutsuz olurlar. Doğanın baharda yeniden canlanması gibi insanların cinsel hayatı da baharda ve yazın canlanabilir. Araştırmalara göre seksin mevsimi bahar ve yazdır. Çünkü insanlar sekse çağrıyı genellikle koku ve görüntüyle yaparlar. Yazın erotik görsel uyarılar ön plana çıkar ve insanlar daha rahat giyinirler, dolayısıyla cinsel isteklerde artış olabilir." dedi.CİSED Andı: "Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır..."