Güncelleme Tarihi:
Vücudun her yerinde görülebilen, halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker lezyonları, genelde en fazla iki gün içinde kendiliğinden kaybolur. Uzun süre devam eden kronik durumlarda tedavi şarttır. Çünkü bağışıklık sistemini ciddi ölçüde yorar ve bu nedenle vücudun diğer hastalıklara karşı savaşma gücünü yitirmesine yol açar.
İlaçtan, gıdalardan, enfeksiyonlardan kaynaklı olabileceği gibi, özellikle yoğun sıcakların yaşandığı şu dönemde birçok kişide sıcak ürtikeri de görülebiliyor. Sıcak ürtikeri de kronik bir seyir izleyebilir. Göğüs, ense, boyun ve sırt bölgeleri başta olmak üzere tüm vücutta görülebilir. Özellikle uzun süre sıcak havada gezme, terleme, sıcak duş sebebiyle dakikalar içinde ortaya çıkabilir. Sadece güneşte kalma bile bazıları için ürtiker sebebi olabilir.
Alerjik bünyesi olanlar için, sıcak ve güneşin dışında yazı kabusa dönüştürebilecek pek çok unsur vardır: Havuz temizliğinde kullanılan kimyasallar, sinek/böcek ısırıkları, arı sokması, terleme, küf mantarları, yabani otlar… Ürtiker ve alerjilerin tedavisinde genellikle antihistaminikler kullanılarak alerjiyi tetikleyen histaminin etkileri baskılanmaya çalışılır. Bu durum geçici olarak şikayetleri dindirse de kalıcı bir tedavi değildir. Ayrıca tam olarak neyin alerjiye yol açtığını tespit etmek her zaman mümkün olamayabilir. Bu nedenle alerji tanısı ve tedavisinde destekleyici bir metod olarak biorezonans büyük önem taşıyor. Biorezonans metodunda bir damla kanda 6400 maddenin taraması yapılabiliyor. Tedavide ise kandaki frekans kodları aracılığıyla tespit edilen alerjenlerin ters frekansları verilerek nötrleştirilmeleri hedefleniyor. Böylelikle şikayetleri baskılamaktan ziyade sorunun kökten çözümü sağlanabiliyor.
Dr. Sinan Akkurt