Sıcacık ama kısacık yaz aşkları

Yirmi birinci yüzyılda duygusal aşklara yer olmayacağını ileri sürenlerin kehaneti doğru çıkmadı. Gençler de, yaşları ilerlemiş olanlar da eski günlerin o romantik aşk serüvenlerini yaşamaya can atıyorlar. Hele hele o yaz aşkları yok mu? Güneşli sıcacık günlerde başlayıp, insanın iliklerine işleyen soğuk yağmurlarla birlikte yok olup giden...

Yaz tatilini evinden uzakta geçirme fırsatı bulanlar için yaz aşkları pusuda bekler. Bir tatil merkezine gidersiniz. Yaşadığınız kenttekine hiç benzemeyen bir hayat tarzına kendinizi alıştırmaya da dünden hazırsınızdır. Çünkü tatil demek, büyük ölçüde hayatınızın sınırlarını zorlayıp, yeni bir kişiliğe ve de yeni bir hayata adım atmayı düşlersiniz. Yaz günlerinin verdiği rahatlık ve umursamazlık içinde yaz maceralarına kendinizi hazır hissedersiniz. Bulunduğunuz tatil yöresinin güzelliği sizi büyüler, en önemlisi burada kendi kendinizin efendisi olmanızdır. Ve bu tatil beldesi birdenbire sizin için bir masal dünyasına dönüşür. Çünkü aynı beldede tatilini geçiren bir genç sizinle ilgilenmeye başlamıştır. Tatilde olmanın verdiği rahatlık içinde biraz da ortamdan etkilenerek kendinizi bir aşk denizine bırakırsınız. Tatiliniz birdenbire renklenivermiştir. Sabah yürüyüşleri, çeşitli geziler ve geceleri ayışığı altında romantik yemekler derken bu gence iyiden iyiye bağlandığınızı hissedersiniz. Onunla pek çok ortak zevkiniz olması da sizi umutlandırır. Size büyük ilgi gösteren, bir dediğinizi iki etmeyen bu genç adam acaba hayallerinizi süsleyen ideal erkek midir?

Her aşk bir gün bitebilir
Günler geçerken ilişki güçlenir ama tatilin de sonu yaklaşmıştır. Ayrılık günü gelip çattığında, bu beraberliğin başka ortamlarda da süreceğine inanmak istersiniz. Telefon numaraları, adresler verilip alınır. Sözler verilir. Ve de tatilin en acıklı saatlerini, sevgilinizden ayrılırken yaşarsınız. Ya sonra? İşte bu yaz aşklarının sonrası biraz karışık. Doğanın güzellikleri içinde, tatil havasını teneffüs ederken size de aşık olduğunuzu düşündüğünüz erkeğe de hayat çok farklı görünür. Beraberliğinizi hep böyle huzurlu, rahat bir ortamda devam ettireceğinizi düşünürsünüz.

Ancak, tatil sona erip de yaşadığınız yerlere döndüğünüz zaman tılsım birden bozulur. Tatilde tanıdığınız beğendiğiniz erkekle, normal yaşantınızda tekrar karşılaştığınız zaman onu yadırgayabilirsiniz. Çünkü o artık üzerindeki yaldızı kazınmış, donuk, renksiz, sıradan bir süs eşyasına dönüşmüştür. Hayatın gerçekleri ile tatil günlerinin hayalleri birbiriyle hiç uyuşmaz.

Yaz aşkınızın sonsuza dek süreceğini düşünmekle zaten büyük bir hata yapmış olursunuz. Buna bir de gerçekte var olmayan bir sevgilinin arkasından gözyaşı dökmek eklenmemeli. Yaz aşkları, tıpkı yaz yağmurları gibidir. Birden başlar, sizi etkisi altına alır ve sonra da birdenbire kesilir. Ortalık günlük güneşlik olur. O yağmurdan eser kalmaz. Yaz aşklarını yaşarken, bu ilişkinin ömrünün tatil süresiyle sınırlı olduğunu önceden kabul ederseniz, tatil sonunda acı çekmezsiniz. O unutulmaz güzel günler size zehir olmaz. Adı üstünde 'yaz aşkı' diyoruz. Böyle bir aşkın yazdan sonra da devam etmesi ihtimali çok zayıftır. Tabii bazı durumlarda yaz aşkı, hayatınızın aşkı olabilir. Her aşkın bir ömür boyu süreceğine önceden inanmak, sizi düş kırıklığına uğratabilir. Bu nedenle yeni bir aşk serüvenine başlarken bir gün her şeyin bitebileceğini aklınızın bir köşesine yazmalısınız.

Hele hele yaz aşkları daha da kısa ömürlü olur. İçinde bulunduğunuz tatil ortamının sizi etkilemesi doğaldır. Tatil havası içinde karşınızdaki erkeği bambaşka bir kişi olarak tanımlarsınız. Onun gerçeklerini ancak günlük hayatına döndüğü zaman öğrenirsiniz. Çoğu zaman da tatildeki sevgili ile gerçek hayattaki sevgili arasında bir benzerlik bulamazsınız.

Güzel anılarla yetinin
Yaz aşklarında kadın da erkek de farklı bir kişiliğe bürünür. Sizi birbirinize bağlayan nedenin de bu farklı kişilikler olduğunu anlamanız uzun sürmez. Ama ağustos böceği gibi kendinizi yazın güzelliğine kaptırıp, hayatın hep böyle sorumluluklardan uzakta, eğlenceli bir parti gibi geçeceğine inanırsanız, daha sonra da tıpkı ağustos böceği gibi büyük bir düş kırıklığına uğrarsınız. Yaz aşkı yaşamak elbette güzel. Ama baştan bu aşkın tatil ile birlikte sona ereceğini kabul etmek şartıyla. Yazın güzelliğine kapılıp o güzel günleri, romantik bir aşkla değerlendirmek size mutluluk vermeli. Tatil dönüşünde, yaşadıklarınızı dostlarınıza, yakınlarınıza anlatırken, karamsar ve umutsuz olmamalısınız. Yaşadığınız güzellikleri, yazın unutulmaz anıları olarak belleğinizde muhafaza edebilirsiniz. Güzel, unutulmaz anılara sahip olmak da size mutluluk vermeli. Bu tür aşk maceralarından devamlılık beklerseniz çok yanılabilirsiniz. Yaz aşklarında duyguları fazla derinleştirmenin karşınızdaki kişinin geçmişini, önemli sırlarını öğrenmek için çaba harcamanın da bir anlamı yoktur.