Güncelleme Tarihi:
Sağlığa iyi geldiği belirtilen aşk ve sevginin sadece iki karşı cins arasında süregelen duygusal yakınlaşma olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü aşk ve sevgi sadece romantizmle sınırlı değil. Zira kişiye huzur verecek aile sevgisi, hayvan ve doğa sevgisi, tasavvufi aşk gibi duygular da sağlığa çok önemli katkılarıyla dikkat çekiyor.
Duyguların bedende kimyasal karşılığı olduğuna göre, fiziksel sağlığımız üzerinde de etkileri olmaktadır. Son 20 yılda yapılan birçok araştırma sevgi ve umudun - diğer tüm pozitif duygularla birlikte - beden üzerindeki olumlu etkilerini ve hastalıklara karşı koruyucu, hatta bazı durumlarda onarıcı etkisi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Egzersiz etkisi yaratıyor
Beden ve ruh birbirinden ayrılmaz bir ikilidir. Fiziksel şikayetler ruhsal sağlığı etkilediği gibi, ruhsal şikayetler de fiziksel sağlığı etkiliyor. Dolayısıyla ruhsal olarak iyi gelen şeyler fiziksel olarak da iyi hissetmeyi sağlıyor. Aşk ilk etkiyi kalpte yapıyor; kalbi küt küt attırıyor ve egzersiz yapmışçasına kalbe iyi geliyor. Aynı zamanda kan basıncını düşürürken kalp krizi riskini azaltıyor.
Aşık olan insanlar daha az enfeksiyon kapıyor ve kanlarında daha fazla akyuvar aktif oluyor. Sevgi hissi ile gelen yatışma, sakinleşme ve huzur hali de aynı şekilde kan basıncını düşürüyor, kalp krizi riskini ve stresi azaltıyor, iç organlara ve kas sistemine olumlu yansıyor. O nedenle ister aşık olarak, ister anne, eş, baba, babaanne, dede olarak nasıl yapıyorsanız yapın sevin ve sevginizi gösterin ve size sevildiğinizi hissettiren insanlarla bir arada olun.
Sevgi ve aşktan kaçmayın
Sevgi ve aşk, çoğunlukla korkulan ve kaçınılan duygular olarak görülüyor. Aşktan ve sevgiden lütfen korkmayın ve kaçmayın. Sevginizi söylemek, yaşamak ve yaşatmak, hissettirmek, arkadaşımızla şakalaşmak, köpeğimizi sevmek, sağlığımıza iyi gelir. Bunları yapın. Sadece ruhunuzu değil bedeninizi de beslediğini göreceksiniz. Yalnız insanlara kıyasla aktif, tutkulu, hevesli ve cömert insanlar daha mutlu ve sağlıklı bir ömür sürüyorlar” diyor.
Çocukları izleyin
Sevginin iyileştirici gücünü anlamanın en iyi yollarından biri de çocukları izlemek. Yapılan araştırmalar, sevgi ve yaşamın canlılığıyla dolu bir evde büyüyen çocukların hem daha mutlu hem daha sağlıklı hayatlar sürdürdüklerini; sadece ruhsal olarak değil, fiziksel olarak da dış dünyanın zorluklarıyla, hastalıklarla daha iyi baş edebildiklerini ortaya koyuyor. Tam tersine çaresizlik, depresyon ve sevgisizliğin hüküm sürdüğü evlerde büyüyen çocuklar ise çok daha sık hastalanıyor, dirençleri daha düşük oluyor ve yaşamın getirdiği her türlü sorunla baş etmede çok daha fazla zorluk çekiyorlar.
Kişilerin gerek çocuklara gerekse çevrelerinde karşılaştıkları olumlu davranışlara suskun kalmayıp mutlaka birkaç kelime ile takdir göstermeleri gerekiyor. Bu sayede karşınızdakini motive etmiş ve hem ruhsal hem fiziksel sağlığına bütünüyle katkıda bulunmuş olursunuz.