Güncelleme Tarihi:
Erkeklere sorarsanız bütün kadınlar onların önce gözlerine, sonra beyinlerine, sonra da kalçalarına bakıyorlar. Oysa yapılan araştırmalardan çıkan sonuca göre kadınların bir erkekte ilk dikkat ettikleri iki şey, eller ve yüz ifadesi. Fakat hangi kadın bu kadarıyla yetinebilir ki? Biz, cinsiyetimiz ve genetik kodlarınız itibariyle meraklı bir türüz. O yüzden de el ve yüz analizinden sonra kafamıza hemen başka sorular üşüşüyor:
İyi bir koca olur mu? İyi bir baba olur mu? Kötü gün dostu mudur? Anlayışlı mıdır? Kadınlara nasıl yaklaşılması gerektiğini bilir mi? Böylece daha ilk buluşmadan itibaren zihnimizdeki test başlıyor. Ancak hiçbir zaman karşımızdaki erkeği istediğimiz kadar iyi tanıyamıyoruz, çünkü bu sır dolu varlığı çözmek için gerçekten uzun zamana ihtiyacımız var. Oysa çağımız hız çağı ve aslında hiç birimizin, ne kadar hoşlanıyor olursak olalım, bir erkeği çözmeye çalışmakla uğraşacak o kadar da çok zamanımız ve enerjimiz yok. Öyleyse ne yapacağız? Tabii ki kestirmeden gidip elimize ilk geçen verilerin en önemlilerini değerlendirecek, erkekler hakkında belki bazıları bugüne kadar aklımıza bile gelmeyen sorulara yanıt arayacağız.
Konuşabiliyor mu?
Tabii ki konuşabiliyor, ama asıl dikkat etmeniz gereken şey şu: İki lafı bir araya getirip adam gibi cümle kurabiliyor mu, kuramıyor mu? Dil zenginliğine dayalı espriler yapma yeteneğine sahip mi, yoksa kaba el şakalarıyla mı idare ediyor? "Ne önemi var' demeyin, dil düşüncenin aynasıdır. Ancak düşüncelerini doğru dürüst bir araya getirmeye ve oradan farklı düşüncelere ulaşmayı becerebilen bir insan doğru dürüst konuşmayı da becerebilir. Bir erkek isterse Tanrılar kadar yakışıklı olsun, bu yakışıklılık ilişkinizi bir yere kadar idare eder. Onu karşınıza koyup ağzını bile açtırmadan bütün gün seyredecek değilsiniz ya. Bir erkeğin konuşma tarzı, ses tonu, konuşurkenki mimik ve jestlerini takip ederek onun hakkında epey bilgi edinebilirsiniz.
Yemek yapabiliyor mu?
Dikkat edin, sorumuz "Yemek yapmayı biliyor mu" değil, "Yemek yapabiliyor mu. Hiç bilmediği bir yemeği kitaptan baka baka yaptığı zaman bir şeye benziyor mu benzemiyor mu? işi bittiği zaman mutfak hala mutfak mı, yoksa meydan muharebesi atlatmış bir savaş alanını mı andırıyor. Aşkla güzel yemeği bir araya getirmeyi bilen bir erkek, kadınlar cephesinde her zaman puan toplar. Onu evine çağırıp güzel yemekler hazırlayan bir erkeği hangi kadın reddedebilir ki?
İyi bir hemşire mi?
İşte bir erkeği değerlendirmek için sorulması gereken en önemli sorulardan biri.. Daha önceki sorulardan yola çıkarak onun hakkında hala bir şey öğrenemediyse bir sonraki grip nöbetinizi bekleyin. Ateşiniz çıkıp boğazınız ağrırken, kolunuzu bile kıpırdatacak haliniz yokken size ıhlamur yapıp portakal suyu hazırlaması, ilaç saatlerinizi kaçırmaması, işe gitmek zorunda kaldığı için yanınızda olmadığı zamanlarda bile yarım saatte bir telefon etmesi, gerekiyorsa eve doktor getirmesi iyi bir hemşire olduğunun göstergesi, ki bu da onun için son derece değerli bir puan. Eğer nekahet döneminde odanızı güzel çiçeklerle süslüyor, elinde en sevdiğiniz şarkıcının yeni CD'siyle kapıdan içeri giriyor ve bütün akşamı sizinle birlikte geçiriyorsa, bu da bonus. Yalnız bir konuda çok dikkatli olmalısınız: Hastalığınızı önemsemesi elbette çok güzel, ama umarım konuyu abartmıyordur.
Başkalarının hastalıkları konusunda fazla evhamlı bir erkek, kendi hastalandığında iyice çekilmez olur.
Para kazanabiliyor mu?
Tabii ki aşkta maddiyat başlangıçta hiçbirimizin aklına gelmez, ancak ilişki ilerledikçe parasal sorunlar büyüyüp aşkı kolayca öldürebilir. Birlikte olduğunuz erkeğin ekonomik seviyesinin en azından sizinle aynı olması gerek ki onunla vakit geçirdiğiniz zaman boyunca kendi yaşam standardınızın altına düşmek zorunda kalmayasınız. Eğer sırf onun parasızlığı yüzünden akşamları dışarı çıkamaz duruma gelirseniz ya da bir restorana gideceğiniz zaman on kere para hesabı yapmak durumunda kalırsanız, bu sizi yavaş yavaş rahatsız etmeye başlar ve ona olan saygınızı kaybedersiniz. Duygularımıza istediğimiz kadar önem verelim, hepimiz iyi yaşamak için paraya muhtacız ve alışık olduğumuz koşullardan feragat etmek zorunda kaldığımızda mutsuz oluyoruz. O yüzden onu tanımaya çalışırken sadece karakteri ve zevkleriyle değil, maddi koşullarıyla da değerlendirin.
Arkadaşları ve kendine ait zevkleri var mı?
Bazı insanlar hayata tek başına gelmiş ve öyle kalmış gibidirler, hiç arkadaşları yoktur. Oysa karşınızdaki erkeğin sosyal olması sizin için de çok önemli. Vazgeçemediği hobileri ve arkadaşları olmalı, onlara vakit ayırmalı, sizsiz de dışarı çıkmalı, ilişkinizin dışında da bir hayatı olmalı. Ancak böyle bir erkek sizin de kendi hayatınızı yaşamanıza anlayış gösterir. Aksi takdirde onun bütün dünyası siz olursunuz ve sizden de aynı şeyi talep eder. Bu da ilişkiyi bağımlılık noktasına sürükler. Arkadaşlarla vakit geçirmek, yeni insanlarla tanışmak, farklı ilgi alanları edinmek insanı sürekli geliştirip zenginleştirir ve birlikte olduğunuz erkeği bu yönden de tanımanız çok önemli.
Ara sıra aklınızdan geçenleri okuyabiliyor mu?
Biz kadınlar çok karmaşık varlıklarız ve hiçbir erkekten zihnimizin içindekileri her zaman bilmesini beklemeye hakkımız yok. Fakat sevgilinizin en azından arada bir gözünüzün içine bakıp düşündüklerinizi ya da hissettiklerinizi anlaması, hem onun sezgileri güçlü bir erkek, hem de aranızdaki iletişimin kuvvetli olduğunu gösterir. Aslında bu biraz da birbirinizi ne kadar tanıdığınızla ilgili. Eğer yıllardır birlikteyseniz ve o hala sizin hiçbir davranışınızın arkasında yatan sebebi göremiyorsa, sizde değil, onda bir sorun var demektir. Yine de bu konuda fazla umutlanmayın, çünkü erkeklerin çoğu bu yetenekten yoksundurlar, daha doğrusu içlerindeki yeteneği geliştirmeyi bilmemişlerdir. Dolayısıyla düşünmenin ve olaylar arasında mantık bağları kurmanın yanı sıra gerektiği zaman sezgilerini de kullanmayı bilen bir erkek, her zaman için bulunmaz bir nimettir. Bir de ikiniz arasında mistik bir bağ olduğuna inanıyorsa, mükemmel.
Sevmeyi biliyor mu?
İşte karşınızdaki erkeği tanımaya çalışırken ya ilk, ya da en son sormanız gereken tehlikeli soru... Görünüşte sizi seviyor, ama sevmenin beraberinde getirdiği sorumlulukları alarak ilişkiye emek vermeyi biliyor mu? "Seni seviyorum"lar birliktelikleri ancak bir yere kadar götürüyor ne yazık ki. İlk günlerin heyecanı geçtikten sonraysa geriye gündelik hayatın rutin akışı kalıyor. Eğer bu monotonluğu bile sizinle paylaşmayı ve ortak yaşamınızı küçük sürprizlerle renklendirmeyi biliyorsa, sevgisini sözlerin yanı sıra davranışlarıyla da gösteriyorsa, kalbinin ve zihninin kapıları açıksa, kısacası sevmeyi biliyorsa sizin için ideal bir erkekle birliktesiniz demektir.