Semizotunun 7 İnanılmaz Faydası

Semizotu daha çok Akdeniz bölgesinde yetişen yapraklı bir sebzedir. Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Afrika'da yaygın olarak tüketilen semizotu, hafif ekşi ve tuzlu olmasının yanı sıra sulu bir lezzete sahiptir. Yapraklar, saplar, çiçekler ve tohumlar da dahil olmak üzere tüm bitki yenilebilirdir ve binlerce yıldır farklı çeşitler ile mutfaklarımızı süslemektedir.

Hem yemekleri hem de meze ve salataları ile sofralarımızı süsleyen semizotunun oldukça faydalı bir sebze olduğunu biliyor muydunuz? Semizotu daha çok Akdeniz bölgesinde yetişen yapraklı bir sebzedir. Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Afrika'da yaygın olarak tüketilen semizotu, hafif ekşi ve tuzlu olmasının yanı sıra sulu bir lezzete sahiptir. Yapraklar, saplar, çiçekler ve tohumlar da dahil olmak üzere tüm bitki yenilebilirdir ve binlerce yıldır farklı çeşitler ile mutfaklarımızı süslemektedir.

Semizotunun Bilinmeyen Faydaları

Semizotu, kalori açısından oldukça düşük olmasına karşın besin değeri oldukça zengin bir sebze türüdür. Eğer diyet yaparken aç kalıyorum diyorsanız, diyetinize semizotu ile devam ettirmenizde fayda olacaktır. Semizotu yiyerek vücudunuza kalori yüklemesi yapmaz, uzun süre tokluk hissi yakalarsınız.

Zayıflamaya Yardımcı Olur

Mutfakta daha çok salata ve mezelerde kullanılan semizotu, et yemekleri ile de lezzetli bir bütün oluşturmaktadır. Öte yandan bazı yörelerin mutfaklarında hamur işlerinde de tercih edilmektedir. Çin ve Hindistan’da ise semizotu, çeşitli hastalıkları tedavi etmek için geleneksel tıpta kullanılmaktadır. Semizotu bünyesinde yüklü derecede omega-3 yağ asitleri, lif, A vitamini, C vitamini, B vitaminleri, demir, magnezyum, manganez, potasyum, kalsiyum ve bakır barındırır.

Çocuk Gelişimi İçin Önemlidir

Semizotu üzerinde yapılan araştırmalar henüz sonlandırılmış olmasa da bazı çalışmalar semizotunun içerdiği omega-3’ün otizm, DEHB ve dünyadaki milyonlarca çocuğu etkileyebilen diğer pek çok rahatsızlığa karşı iyi geldiğini ortaya koymuştur.

Sindirim Sistemine İyi Gelir

Semizotu, Çin tıbbında ishal ve bağırsak kanamasından hemoroit ve dizanteriye kadar pek çok hastalığı tedavi etmek için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Semizotunun bu tür sindirim rahatsızlıklarına iyi gelmesi çoğunlukla dopamin, malik asit, sitrik asit, alanin, glükoz ve diğerleri de dahil olmak üzere içerdiği pek çok bileşikle bağdaştırılmaktadır.

Kanseri Önler

Günümüz dünyasındaki en yaygın ve trajik hastalıklardan biri kanserdir, bu nedenle kanser önleyici herhangi bir gıda maddesi oldukça övgüyle karşılanmaktadır. Semizotu içerdiği C vitamini ve A vitamini sayesinde belirli kanserleri, özellikle de akciğer ve ağız kanserlerini önlemek için antioksidan olarak görev yapar. Bununla birlikte, bitkiye sarı ve kırmızı renklerini veren betalain pigment bileşiklerini de içermektedir. Beta-siyaninler ve beta-ksantinler vücutta anti-mutajenik etkilerle doğrudan bağlantılıdır, yani serbest radikallerin sağlıklı hücrelerde mutasyona neden olmamalarını sağlar ve böylece kanser gelişimini önlemeye yardımcı olmaktadır.

Semizotu pek çok cilt sorununu iyileştirmede etkilidir. Ciltte oluşan leke ve kırışıklıkları giderirken cilde sağlıklı bir görünüm verir. Öte yandan içerdiği yüksek A vitamini ile birlikte arı sokmaları ve yılan ısırmalarının neden olduğu iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir.

Kemikleri Güçlendirir

Semizotu içerisinde bulunan mineraller ile kemik kaybını önlemek isteyen insanlar için sağlıklı bir seçimdir. Kalsiyum, magnezyum, demir ve manganez, kemik dokusunu geliştirmek ve vücudumuzdaki kemiklerin iyileşme sürecini hızlandırmak için gerekli unsurlardır. Bu da milyonlarca insanı etkileyen ve yaşla ilişkili bir durum olan osteoporozun önlenmesinde yardımcı olabilir.

Görme Problemlerinin Önüne Geçer

A vitamini ve beta-karoten, göz sağlığı için önemli bileşenlerdir. Semizotu içerdiği bu bileşenler ile göz hücrelerine saldıran ve yaşla ilgili hastalıklara neden olan serbest radikalleri yok ederek maküla dejenerasyonunu ve kataraktları önlemeye yardımcı olmaktadır.

Kaynak: Kadin.com