Güncelleme Tarihi:
Öncelikle bilmeniz gerekir ki vücudunuzu sabote eden bu sorunun en önemli nedeni hormonal ve genetik faktörlerdir. Kadınlık hormonu östrojenin fazla salgılanması ve doğum kontrol hapları selülit oluşumunu tetikler. Selüliti, yürüyüş, yüzme gibi hafif sporlar ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altında tutmak mümkündür. Aşina olduğunuz ve belki de denediğiniz işlemler yerine, size en yeni ve high-tech sistemlerden bahsetmek istiyoruz. Amacımız, faydaları kanıtlanmış olan karboksiterapi, mezoterapi, LPG gibi bilindik tedavilerin pabucunu dama atmak değil, sadece en yeni seçenekleri sizlere tanıtmak...
Ultralyse
Ultrason dalgalarıyla çalışan sistem, cilt altındaki yağ hücrelerini parçalıyor. Yağ hücreleri parçalanarak yağ asitlerine dönüşüyor ve vücut tarafından yakılabilir hale geliyor. On gün aralıklarla beş seans öneriliyor. Her seanstan sonra izlemeniz gereken beş günlük bir diyet programı olduğunu da hatırlatalım. Parçalanan yağ asitlerinin vücut tarafından enerjiye çevrilebilmesi için bu süre boyunca neredeyse hiç yağ tüketmemeniz gerekiyor.
Awt
Akustik dalga tedavisi, selülitin bulunduğu dokuya güçlü ve şiddetli şok dalgaları göndererek, yağ hücrelerini ve bu hücrelerin içinde bulunan serbest yağ radikallerini parçalıyor. Tedavinin olumlu bir etkisi daha var; şok dalgalar ciltteki elastin liflerinin sayısını artırıyor. İşlem sırasında herhangi bir rahatsızlık yaşanmıyor. Haftada 2 seanstan toplam 6 seans yeterli. Sistem, cilt gençleştirme ve çatlak tedavisi için de kullanılıyor.
Vela Smooth
Radyo frekansları ile çalışan sistem üç farklı unsurun birleşiminden oluşuyor: Kızılötesi ışınlar, vakum ve radyo frekansı enerjisi. Tedavinin uygulandığı bölgedeki yağ hücreleri, metabolizmanın hızlanması sonucu parçalanıyor ve lenf sistemi tarafından vücuttan atılıyor. Tedavinin olumlu etkilerini görmek için haftada 2-3 seanstan toplam 15 seans yaptırmanız gerekiyor. İşlem sırasında vücudunuza sıcak masaj yapılıyormuş gibi hissediyorsunuz.