Selülit ve Mezoterapi

Güncelleme Tarihi:

Selülit ve Mezoterapi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2001 00:00

Hemen her kadının derdi olan bu yağ dokusu dejenerasyonu, dolaşım bozukluğu ve kadınlık hormonlarına bağlı olarak oluşur. Belirtisi, cildin sıkıştırıldığında portakal kabuğu gibi bir görünüm almasıdır.

Haberin Devamı

Selülit sadece yağ değildir. Selülit büyük ölçüde yağdır, ancak alelade yağlı doku değildir; Vücut sistemindeki bazı aksaklıkların sonucu olarak hasara uğramış yağlı dokudur.

Ne kadar zayıf olursak olalım, hepimizde bir deri altı yağlı doku vardır ve selülit haline gelebilen işte bu yağlı dokudur. Bu hatırda tutulması gereken en önemli noktadır.

Selüliti anlayabilmek için yağ hakkında daha çok bilgi edinmemiz gerekir. Vücudumuzda yağın depolandığı yer cinsiyetimize, genetik yapımıza, yaşam tarzımıza ve hormon dengemize göre değişir. Erkeklerin çoğu elma yapısında olup yağlarını mide, kalp ve bağırsaklarının etrafında depolamaya meyillidirler. Kadınlar ise armut yapısında olup yağlarını aşağılarda, kalça ve üst bacakta depolarlar.

Yağın Depolanması ve Yakılması
Her yağ hücresinin yüzeyinde reseptör diye bilinen mikroskopik nesneler vardır ve yağın depolanması ile yağ hücresinden çıkmasını bu reseptörler kontrol eder.

Bunları açılıp kapanan ve yağ hücrelerine yağ göndermek veya onlardan yağ çekmek sureti ile vücuttaki bazı kimyasal habercilere cevap veren küçük kapılar olarak düşünebiliriz.

Araştırmalar birkaç reseptör tipi olduğunu göstermiştir, bazıları yağın depolanmasını, bazıları da yağın yağ hücrelerinden salıverilmesini kontrol eder.

Yağ Hücresi ve Kilo Almak
Yağ depolayan(alpha 2) ve salıveren(beta) reseptörlerin vücudumuzdaki dağılımı yağı nerede depoladığımızı etkiler.

Yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre kadınların çoğunda vücudun alt kısmında, kalça ve dizlerde her yağ salan reseptör başına altı yağ depolayan reseptör vardır. Vücudun üst kısmında durum tam tersinedir.

Selülite meyilli bu bölgelerdeki yağ hücreleri bu yüzden daha çok yağ oburdur ve bu yüzden vücudun diğer yerlerindeki yağ hücrelerinden daha çok yağ depolamaya hazırdırlar.

Bunun ifadesi şudur: 7 kilo yağ alacaksak bunun 6 kilosu vücudun alt kısmında toplanacak ve yalnız 1 kilosu vücudun üst kısmında toplanacaktır.
Tersine, eğer 7 kilo kaybedersek bunun yalnız 1 kilosunu vücudun alt kısmından ve 6 kilosunu da üst kısmından kaybederiz. Ve kadınlarda bu kilo al- kilo ver devresi ne kadar tekrar ederse o kadar armut şeklini alırlar.

Bu yüzden sadece diet ve spor yeterli değildir. Selülitin tedavisini ve bölgesel incelmeyi ancak Mezoterapi ile sağlayabiliriz.

Mezoterapide kullanılan ilaçlarla yağın yağ hücrelerinden salınmasını teşvik edebiliriz. Yağın yakılmasını teşvik etmek istiyorsak, hangi kimyasal maddelerle ilaçların vücudun doğal
hormonlarını taklit edeceğini ve böylelikle Beta reseptörlerini yağ koyvermesi için aldatabileceğini bilmemiz gerekir.

Oluş Mekanizması
Dolaşımın sağlıklı olup olmamasının Selülit oluşumunda etkisi çok önemlidir. Çünkü, dokulara verilen oksijen ve besleyici maddelerin yetersizliği ve dolayısı ile zehirli maddelerin yeterince etkisiz hale getirilememesi dokuların hasara uğraması ile sonuçlanır. Selülit dokusunun oluşmasındaki olay işte budur. Selülit dokusunun güçsüz bir dolaşımı vardır. Buna bağlı oksijen ve besleyici maddelerin eksikliği, metabolit denilen zehirli atık maddelerin birikmesine yol açar. Bu zehirli metabolitler var olan dokuyu hasara uğratmakla kalmaz, fakat aynı zamanda yeni dokunun oluşma şeklini de etkiler.

Dokuların içinde "Fibroblast" diye bilinen lif yapıcı hücreler vardır. Bu Fibroblastlar ufacık lifler üretir ve bu lifler nazikçe fakat güçlü bir biçimde--çimento gibi, yağ hücrelerinin etrafında destek bir ağ oluşturur ve bu da yapının tamamını bağlar. Ancak, fibroblastlar oksijen ve besleyici maddeden yoksun kalırsa, ufak lifler üretmek yerine yağ hücrelerini çevreleyen ve kaplayan kalın "Mucopolysaccharide" düğümleri üretirler. İşte, Selülitik görüntüyü sağlayan nedenlerden biri de bu kalın liflerin çoğalmasıdır.

Özetle, mikro-dolaşımda bir bozukluk varsa, dokulara ulaşan kan yetersiz olur ve normalde yağ lobüllerini ince bir ağ gibi saran liflerin yapısı bozulur ve yağ lobları sert fibröz oluşum içinde sıkışır, yağın yakılma mekanizması aksar. Bunun sonucu ise cilde portakal kabuğu görünümünü veren, kullanılması olanaksız olan inatçı bir yağ kümesidir.

Selülitin ortaya çıkmasının nedeni nedir?
Selülit herşeyden önce bir yaşam tarzı sorunudur ve oluşmasına neden olan faktörler çeşitlidir. Maamafih, şunu unutmamak gerekir ki hernekadar selülit bir ve belki iki hızlandırıcı faktörle başlarsa da, kısa bir sürede tek bir nihai sonuca varan bir kartopu olur.

Selülit, feminizan görünümü karakterize eden, yağ dokusunun toplu halde bulunduğu bölgelerde ortaya çıkar. Çünkü, kadınlarda selülit oluşmasını sağlayan şey hormonal yapılarıdır. Bilindiği gibi hormonlar, vücudumuzdaki yağ hücrelerinin büyüklüğünü, dağılımını ve belirli bir bölgede birikmesini etkiler. Kadınlık hormonları yağ hücrelerini kalça, baldır ve uyluk bölgelerinde toplanacak şekilde programlar. Selülit hastalığı da, vücutta yağ dağılımının değişip kadınsı görünümünün kazanılmaya başlamasıyla, yani dişilik hormonlarının faaliyete geçmesiyle ortaya çıkan bir sorundur.

Ancak, Selülitin oluşmasında kadınlık hormonlarının yanısıra, beslenme şekli, hareketsiz bir yaşam, stres, egsersiz alışkanlığı, dolaşım bozukluğu gibi unsurlar da sorumludur.


Zayıf kadınlarda da olur
Selülitin zayıf kadınlarda da görülmesi, onun genel yağlanmadan farklı olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Bu hastalığın tıptaki adı "Hidrolipodistrofi"dir.

Kişiden kişiye farklılık göstermesinin en önemli sebepleri hormonal yapı, beslenme şekli ve egzersiz alışkanlıklarının değişik olmasıdır.
Ne kadar zayıf olursak olalım, hepimizde bir derialtı yağlı doku vardır ve selülit haline gelebilen işte bu yağlı dokudur.

Selülitin teşhisi
Sellülit ile ilgileniyorsanız, muhakkak ki vücudunuzun genel şekli ve sıkleti ile de ilgileneceksiniz. Selülitten mustarip iseniz, ister zayıf, ister şişman olun şekliniz bozulacaktır.

Vücudumuzun biçimini değerlendirmek için en basit teknik aynadır. Aynaya bakmakla nerede fazla yağımız ve nerede az kasımız olduğunu görebiliriz.

Selülitin tedavisi
Selülitinizi değerlendirdikten sonra atacağınız ilk adım ondan kurtulmak olmalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ile makul bir beslenme ve düzenli olarak spor yapmak, sağlıklı bir vücut elde etmenin en iyi yoludur. Ancak, şunu unutmayınız ki Sellülit bir kere başladıysa bunun tıbbi yöntemlerle tedavi edilmesi gerekir ve bu da Mezoterapi yöntemiyle mümkündür. Sağlıklı beslenme alışkanlığı ve spor tek başlarına Selüliti düzeltemezler fakat etkili bir tedavinin temelidirler. Bu sadece Selülitten kurtulmanızı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda sizi daha sağlıklı ve daha hareketli bir yaşam tarzına yöneltecektir. Kendinizi daha iyi hissedecek ve görüneceksiniz ve vücut fonksiyonlarınız daha iyi olacaktır.

Mezoterapinin yapılış tekniği
Derinin dezenfeksiyonu yapılır. Kullanılan iğneler 2-4 mm uzunluğunda özel kısa kanüllerdir.
İlaçlar tedavi edilecek bölgeye minimal dozlar halinde enjekte edilir. Kullanılan malzeme tek defalık kullanılıp atılan materyaldir.
Seanslar 1 hafta arayla uygulanır. Toplam tedavi süresi selülitin derecesine göre 6 ile 10-15 seans arasında değişebilir. İlaçlar çok küçük dozlarda enjekte edilmesine karşılık lokal olarak direkt selülitli bölgeye verildiği için etkisi hızlı ve kesindir.

Mezoterapi tedavisi sırasında uygulanan dietin ana hatları
Her nekadar selülit şişman ile zayıf kişileri ayırt etmese de, selülitin yağlı dokularda geliştiği gözönünde bulundurulursa şişman kişilerin daha büyük bir risk ile karşı karşıya oldukları anlaşılır. Bu yüzden, beslenmemize dikkat etmemiz ve spor yaparak formumuzu korumaya özen göstermemiz gerekir. Selüliti tedavi edecek tek bir perhiz yok ise de, sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı, etkili bir tedavi programının temel noktasını oluşturur.

Fazla kiloları verme ihtiyacınız olsun ya da olmasın, bu bölümdeki önerileri dikkate almanız kilolarınızı düzenlemenize ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kurtulmanıza yardımcı olmanın yanı sıra dengeli bir besin girdisini sağlayacak ve sonuç olarak sizi Selülite karşı mücadele verebilecek duruma getirecektir.

BAŞLAMADAN ÖNCE
Yeni bir beslenme rejimine başlamadan önce, üç günlük bir süre içinde yediğiniz her şeyi kaydediniz. Her besini tartmanıza gerek yoktur, takribi miktarları not etmeniz yeterlidir.
Yediklerinizi kaydetmek, beslenme şeklinizin temelini hangi yiyeceklerin oluşturduğunu, ne zaman ve ne kadar yediğinizi gösterir.

Selülit Kontrol Perhizinin Ana Hatları

1. Tuzu az kullanınız.
2. Beslenmenizden fazla yağı kaldırınız. Bitkisel yağı tercih ediniz ve bunu da mümkün olduğu kadar az kullanınız.
3. Şeker girdinizi azaltınız.
4. Alkolü kullanmayınız. İçerseniz, kırmızı şarabı tercih ediniz. Kırmızı şarap, mikrodolaşımı koruyan ve serbest radikallerden gelecek zararlara karşı onu güçlendiren maddeler içerdiğinden tercih edilebilir. (serbest radikaller, hücrelere zarar veren yüksek oranda yüklü oksijen molekülleridir. Güneş, yiyeceklerimizin içindeki kimyasal maddelerin etkisiyle oluşur, fakat en yaygın kaynak sigara içmektir.)
5. Kahveyi az içiniz. Fazla alındığında, küçük kan damarlarının daralmasına neden olur ve dolayısı ile selülitin oluşmasını kolaylaştırır.
6. Beslenmenize bol miktarda sebze ve salata dahil ediniz. Sebzelerin mümkün mertebe taze yenilmesi gerekir. Sebzelerin pişirilmesi içindeki vitamini azaltır. Bu yüzden onları çiğ yiyiniz veya en az süre ile az miktarda suda pişiriniz. Buharla veya mikro dalga ile pişirmek vitamin kaybını azaltır ve lezzeti korur.
7. Yemek ile meyva arasında en az 2 saat geçmesini bekleyiniz, aynı zamanda yenildiği takdirde yağ emilmesini arttırabilir.

Dr. Erbil Ziylan
Es-med

Telf : 0 212 296 47 39
0 212 296 91 33
Adres : Vali Konağı Cad. No:117 Kat:3 Nişantaşı /İstanbul

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!