Güncelleme Tarihi:
Daha sakin hissetmek için: Yanında protein (et, süt, peynir, yumurta vs) olmadan tüketilen karbonhidratlar, kendinizi daha sakin hissetmenizi sağlar. Ne kadar sakin hissedeceğiniz ise günün hangi saatinde, ne tip ve ne kadar karbonhidrat tükettiğinizle ilgilidir.
Düşük glisemik indeksli karbonhidratlar, (örneğin, dövülmemiş kabuksuz pirinç, tam tahıllı çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği, patates ve makarna) tüketmek, serotonin salgılanmasını artırdığı için, kişinin konsantrasyonunda artış ve sakinlik hissine neden olur.
Daha mutlu olmak için 3 gıdaya özel önem vermeniz gerekir:
Somon: Somon veya benzeri yağlı balıklar hem ruh halini iyileştiren B12 vitamini hem de depresyonu önlemede yardımcı olan omega-3 yağ asidi içerirler. Omega-3 ayrıca beyindeki serotonin düzeyini yükseltir. B12 vitaminiyle birlikte serotonin, ruh halini iyileştirir ve rahatsızlık hissini azaltır. Ancak şunu unutmamakta fayda var; bir öğün balık yediniz diye hemen yüzünüzde güller açmayacak. Zaten istediğimiz de anlık değil, genel bir mutlu hissetme hali olduğu için, en doğrusu balığı belirli periyotlarla tüketmek ve ruh sağlığının yanı sıra beden sağlığımızı da korumak.
Muz: Muz, serotonin düzeyi üzerinde etkili olan B6 vitaminini içeriyor. Eğer düzenli olarak alkol tüketiyor veya düzenli olarak doğum kontrol hapları alıyorsanız, vücudun B6 vitamininin azalabileceğini unutmayın.
Tavuk ciğeri: Tavuk ciğeri beyinde 'iyi hissetme' ile ilgili kimyasalların üretiminde destekleyici olan folik asit açısından oldukça zengin bir besindir.
Daha girişken olmak için: Daha atik, girişken ve uyanık olmanızı sağlamak için en iyi çözüm, protein bakımından zengin, yağ ve karbonhidrat içeriği düşük besinler (çünkü bunlar vücutta enerji kaybına neden olurlar) tüketmektir. Kuşluk vakti, beynin enerji sağlayan 'dopamin' ve 'noradrenalin' kimyasallarının azalmaya başladığı zamandır.
Bu saatlerde protein içeriği yüksek olan balık, kabuklu deniz ürünleri, derişiz olarak tüketilen kümes hayvanları, yağsız kırmızı et, az yağlı peynir, kaymağı alınmış veya az yağlı süt, az yağlı yoğurt, kuru baklagil gibi besinleri yiyerek vücudunuza 'tirozin' isimli bir aminoasitin alınmasını sağlarsanız, beyin bunu direkt daha girişken, uyanık ve canlı olmanızı sağlayacak kimyasallara dönüştürmeye hazır olacaktır. Bunun yanı sıra içeriğinde 'bor' minerali bulunan yiyecekler de (örneğin, elma, üzüm suyu, avokado ve brokoli) daha canlı ve atik olmanıza yardımcı olur. Bor içeren yiyecekler ayrıca el-göz koordinasyonunu, dikkat toplamayı ve kısa süreli hafızayı etkiler. Bor açısından zengin olan yiyecekler, aynı zamanda, sağlıklı bir kemik yapısı ve kan şeker düzeyi de sağlar.
Daha az stres, daha çok pozitif düşünce için: Ruh hali ve iştah üzerinde etkili olan bir diğer kimyasal grubu da 'endorfînler'dir. Bunlar pozitif ruh hali sağlayan, acıya hassasiyeti ve stresi azaltan, adeta vücudun doğal uyuşturucu etkili kimyasallarıdır. Endorfin, kişi acı, açlık içindeyken veya egzersiz sırasında salgılanır...
Endorfin ile ilişkisi olan bir yiyecek maddesi, çikolatada bulunan 'feniletilamin'dir.
Çikolatanın yüksek şeker, yağ, feniletilamin ve kafein içeriğiyle ruh hali üzerinde olumlu etkisi olduğuna dair birçok kanıt ortaya çıkarılmış. Uzmanlarımız, çikolatanın içindeki şekerin, kimyasal serotonin salgılamasını, yağ ve feniletilaminin ise endorfin salgılamasını tetiklediğini söylüyorlar ve bu kombinasyonun 'optimal beyin mutluluğu' adı verilen bir etkiye neden olduğunu ekliyorlar. Tabii aynı zamanda çikolatadaki kafeinin geçici bir canlandırıcı/uyarıcı etki yaptığını da unutmamak gerek!
Daha seksi hissetmek için: Küçücük bir fındığın bunu nasıl yaptığını öğrenmek ister misiniz?
Fındık: L-arginin adı verilen amino asitler bakımından zengin olan fındık ve susam (genital bölge de dahil olmak üzere) tüm vücutta kan dolaşımını hızlandırır. Bu sayede seksi daha çok düşünür ve
daha seksihissederiz. Ayrıca yumurta ve ette de az miktarda L-arginin bulunduğunu hatırlatalım.
Daha enerjik olmak için: Hangimiz günün herhangi bir saatinde pilimizin bittiği hissine kapılıp,
daha enerjik bir ruh haline girmeyi istemeyiz ki? İşte 'iyi gelecek' gıdalar...
Portakal, elma, soya sütü ve yoğurt: Bu yiyecekler yavaş sindirilen karbonhidratlardır. Bu sebeple vücut için daha uzun süreli bir besin kaynağı teşkil edip, enerji sağlarlar.
Ayçekirdeği: İçeriğindeki magnezyum sayesinde kas ve sinirlerin normal fonksiyonlarını yerine getirebilmelerini sağlar, kalp ritmini düzenler ve kemikleri güçlendirir. Magnezyumun aynı zamanda enerji metabolizması ve protein sentezi üzerinde de rolü vardır.
Ton balığı: Ton balığı, egzersiz sonrasında tüketmek için harika bir seçimdir. İçeriğindeki protein sayesinde, kasların yenilenmesini sağlar. Bunun yanı sıra vücutta atiklik kimyasallarının işleyişinde de rolü vardır.
Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız: C vitamininden zengin taze meyve ve sebzeler sizin için oldukça yararlı olacaktır. Bu yorgunluk dönemlerinde dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da iştahtaki azalmadır. Çünkü böyle dönemlerde bireyler çoğunlukla yemek yemek bile istemeyebilirler. Bunun için kivi, portakal, çilek, kuşburnu, yeşilbiber ve havuç gibi taze sebze ve meyveleri tüketerek yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olabilirsiniz.
Kendinizi çok bezgin hissediyorsanız: İçeriğindeki triptofan isimli aminoasite bağlı olarak, bu dönemde özellikle kalsiyum açısından zengin süt, yoğurt ve peynir gibi protein kaynaklı besinlerin tüketimini artırırsanız, kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz. Yine C vitamini ihtiyacı bu dönemde artacağı için günlük taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin. 1 bardak süt, meyveli yoğurt veya 1 kase sütlü tatlı gibi bir alternatifi ara öğünlerinizde tüketerek, yaşadığınız bezginlik
duygusunun azalmasını sağlayabilirsiniz.
Çekingen olduğunuzu düşünüyorsanız: İçeriğindeki fosfor mineralinin etkisine bağlı olarak, bu gibi dönemlerde yüksek miktarda balık tüketimine özen göstermelisiniz. Haftada en az 2-3 gün, mevsiminde taze balık tüketebilirsiniz. Bunun yanında çeşitli kurubaklagil yemekleri ve tam buğday içeriğiyle bulgur tüketimini artırarak, yaşadığınız çekingenlik duygusundan kurtulabilir ve kendinize olan güveninizin arttığını gözleyebilirsiniz.
Çok öfkeli olduğunuzu düşünüyorsanız: Kafein, vücutta serotonin hormonunu etkilediğinden, öfkeli olduğunuz dönemlerde kahve tüketiminizi azaltın. Bunun yanında kırmızı et tüketimini azaltıp, günlük fındık, fıstık, ceviz gibi yağlı tohum tüketimini artırırsanız, giderek sakinleştiğinizi
göreceksiniz.
Kaygılı günler yaşıyorsanız: Yoğun kaygı veya endişe durumunda vücuttan aşırı sıvı kaybı olur.
Bu nedenle kaybedilen sıvının yerine konulması için içtiğiniz su miktarını artırmalı, hafif bir çorba, komposto veya taze meyve suları içerek diyetinizi desteklemelisiniz. Yine vücutta serotonin salınımını artırıp, kaygınızı yenmenize yardımcı olması açısından arada beyaz ekmek, makarna, kraker, pirinç gibi karbonhidratlı besinler de tüketmeniz faydalıdır.