Seks mi, başım belaya girer!

Seksin ve cinselliğin hala tabu olduğu ülkemizde Türk kadın ve erkekleri, seksüel korunma deyince, cinsel ilişki sonrasında başlarının belaya girmemesini anlıyor; kadınların çoğu evlenene kadar seks konusunda bilgisiz; aile planlaması deyince hem kadınların, hem de erkeklerin kafası karışıyor. Pek çok hayati konuda olduğu gibi sekse de ilgimiz çok; ama bilgimiz yok. Condomi markalı prezervatifleri Türkiye'ye getiren Lisan A.Ş.'nin Trend Group'a, aktif cinsel yaşam dönemi esas alınarak 15-24 ve 25-35 yaş grupları arasındaki Türk erkek ve kadınları arasında yaptırdığı "Aile Planlaması ve Cinsel Yaşam" başlıklı çalışma "mahrem" hayatımıza ilişkin ilginç noktaları ortaya çıkarıyor.

Bunlar arasında Türk insanının cinsel yaşama ilişkin bilgi kaynaklarından, korunma ve aile planlaması kavramlannın nasıl algılandığına; doğum kontrol yöntemlerinden, prezervatif marka ve çeşitlerinin bilinirliğine; doğum kontrol yöntemlerinin yol açtığı memnuniyet ya da memnuniyetsizlik sebeplerinden, prezervatif satın alma, saklama, bulundurma alışkanlıklarına; tüketicinin her prezervatiften neler beklediğine kadar bir çok başlık bulunuyor.

Çalışmaya göre Türk erkekleri cinsel yaşamla ilgili ilk bilgilerini genelde arkadaşları ya da ağabeylerinden alıyorlar. SAT l ve RTL gibi uydu kanalları, Playboy gibi erkek dergileri ve pornografik içerikli yayınlar erkeklerin diğer favori bilgi kaynakları. 18-24 yaş arası grubu erkeklerde ilk cinsel bilgileri alma konusunda anne ya da babanın rolü, 25-35 yaş grubu erkeklere nazaran daha ön planda. 18-24 yaş grubu erkekler arasında ilk bilgilerini ailenin yönlendirmesiyle ansiklopedilerden alanlar olmakla birlikte; bu durum genel yapıyı yansıtmıyor. İlk cinsel bilgiler, kadınlarda genellikle ilk adet dönemini çağrıştırıyor.

Kadınların kendilerinden önce adet gören arkadaşları, ablaları ve anneleri, bu konudaki bilgi kaynakları. Ancak kadınların adet öncesine veya ilk cinsel ilişki öncesine ilişkin bilgisi yok denecek kadar az. 18-24 yaş grubu kadınlarda sekse ait ilk bilgiler, evlilikten kısa süre önce aile büyükleri tarafından "münasip" bir dille aktarılmış. Hem kadınlar, hem de erkekler, ergenlik çağının başlarında sağlıklı cinsel bilgiler yerine el yordamıyla, kulaktan dolma bilgilere ulaşmışlar.

"Aile planlaması" konusunda ne kadınların, ne de erkeklerin kafasında belirgin bir resim yok. Türk kadın ve erkekleri, "aile planlaması" deyince şunları anlıyor: "İstediğin kadar çocuk sahibi olmak", "ailelerin bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları", "çocuk yapma zamanına eşlerin karar vermesi", "korunma", "nüfus planlaması", "iyi bir yaşam", "ekonomiyle doğrudan alakalı", "bilinçli olmak", "üremeyi kontrol edebilmek", "eğitim düzeyiyle doğrudan ilgili", "üç-dört çocuğa veremeyeceğini bir ya da ikisine vermek".

Korunma kavramı, erkekler ve kadınlar için farklı anlamlar taşıyor. Erkeklere göre korunma, AİDS, bel soğukluğu, frengi ve mantar gibi hastalıklardan uzak durma anlamına geliyor. Yani seks söz konusu olduğunda sağlık, erkekler için daha öncelikli gibi görünüyor. 18-24 yaş grubu bekar erkekler için istenmeyen gebeliklere karşı korunma, hem kendisinin, hem de partnerinin "başını belaya sokmamak" anlamına geliyor. İstenmeyen gebelikten korunma daha çok karı-koca ilişkisi için geçerli. Kadınlar ise korunma deyince hamile kalmamayı anlıyorlar; sağlık sonra geliyor.

Kadın ve erkek ayrımı yapmaksızın bakıldığında, katılımcıların aklına gelen ilk doğum kontrol yöntemleri, prezervatifler ve doğum kontrol hapları. Geri çekme, spiral ve hormon iğneleri, bı ikisini oldukça geriden takip ediyor. Bilinen diğer doğum kontrol yöntemleri, gün sayma da denilen takvim yöntemi ve kısırlaştırma ameliyatları.

Yaş grubu ayırımı yapmaksızın bakıldığında, erkeklerin çoğunluğunun aklına ilk gelen doğum kontrol yöntemi, prezervatif .18-24 yaş grubu erkeklerin prezervatif dışındaki diğer yöntemleri ilişkin bilgileri kısıtlı. Erkekler, doğum kontrol haplarının varlığını bilmekle birlikte; fonksiyonu hakkında fikir sahibi değiller. Geri çekme, akla ilk gelen yöntem olmasa da, sıkça baş vurulan klasik korunma biçimi ve bu yüzden bilinirliği yüksek.

Şimdi reklamlar

Peki Türk kadın ve erkekleri doğum kontrol yöntemlerinden nasıl haberdar oluyor? Buradaki sıralama oldukça ilginç. En yaygın haberdar olma yolu reklamlar. Reklamları kendi deneyimleri ve ihtiyaç anı; mahalle ve okul arkadaşları; yaşça büyük ağabeyler, ablalar; gazete ve dergi haberleri; eczanelerdeki tanıtım materyalleri ve afişlerle, doktorlar ve tıp personeli izliyor.

18-24 yaş grubu kadınların doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgilenmeleri ya evlilikten kısa süre önce aileleri tarafından üstü kapalı olarak anlatılanlar ya da eşlerinin kullandığı yöntemler sayesinde oluyor. 25-35 grubu kadınlar ise bu konuda biraz daha rahatlar. Çünkü evlilik önce ilişkisi olanlar kendilerini korumak amacıyla bazı yöntemleri kullanmışlar, doktora giderek kendileri için uygun yöntem hakkında bilgi edinmiş oluyorlar. Erkeklerin bilgi kaynakları ise daha ziyade arkadaşlarıyla televizyon, dergi ve gazete reklamları. Cinsel aktiviteleri arttıkça bu konudaki bilgiler de artıyor. Erkeklerin en çok denedikleri doğum kontrol yöntemi prezervatif. Hemen tümü hayatında en az bi kez prezervatif kullanmış. 18-24 yaş grubu erkekler arasında geri çekme ve partnerinin doğum kontrol hapı kullanması, en çok denenen yöntemler arasında yer alıyor. 25-35 yaş grubu erkeklerin üçte biri geri çekme yöntemini denemiş ve halen kullandığını ifade etmiş. Prezervatif, kadınlarda da en çok denenen yöntem. Spiral, doğum kontrol hapı ve geri çekme, kadınlar ya da eşlerince denenmiş olan diğer yöntemler.

25-35 yaş grubu erkeklerde düzenli kullanılan yöntemlerin başında prezervatif geliyor. Bununla birlikte erkeklerin yarıdan azı geri çekmeyi ve çok azı da doğum kontrol hapını kullanıyor. 18-24 yaş grubu erkekler arasında düzenli ve sürekli cinsel hayatı olanların tercihi prezervatifken; seks hayatı düzenli olmayanlar da, ilişki sırasında tercihlerini prezervatiften yana kullandıklarını ifade ediyorlar. 25-35 yaş arası evli kadınlar arasında doğum yapmış olanlarda spiral kullanımı yaygın.

Türk erkekleri prezervatifi daha çok partnerleri istediği ve hem ucuz olduğu, hem de kolay bulunabildiği için tercih ediyorlar. Geri çekmeyi tercih edenlerin nedeni ise prezervatifin patlak çıkması riski ve ne kadar ince olsa da varlığını hissetmeleri. Prezervatifi tercih eden kadınlar, genellikle spiralin kanama yaptığından yakınırken; prezervatif canını yaktığı için eşinin dışarı boşaldığını söyleyen kadın sayısı da az değil. Kimi kadınlar hastalıktan korunmak için prezervatifi seçerken; kimisi de hamile kalmamak için eşinin geri çektiğini söylüyor.

Cinsiyet ve yaş grubu ayırımı yapmaksızın bakıldığında katılımcıların neredeyse tamamı prezervatif reklamlarının televizyonda yayınlanması taraftarı. 25-35 yaş grubu kadın katılımcıların bir bölümü reklamlarda dozu ayarlanmış esprinin ve bilginin bir arada olmasını tercih ediyor. Katılımcıların bir kısmı ise doktor gibi uzman kişilerin kullanılarak bilimsel boyutun da vurgulanmasından yanalar. 18-24 yaş grubundaki kadınlar arasında reklamlar sayesinde çocuklara bir şey anlatmalarına gerek kalmadığını düşünenler bulunuyor. 25-25 yaş grubundaki erkeklerin bir bölümü televizyondaki prezervatif reklamlarının halkı bu ürüne alıştıracağını düşünüyor.

Evlenmeden olmaz

18-24 yaş grubuna mensup olan kadınların çoğu, evlilik öncesi ilişkiye sıcak bakmıyor gibi görünüyorlar. Pek çok kadın kızlarının "sağda-solda dolaşmasını istemediklerini" söylüyor. Bu kadınlar "her şeyin" evlendikten sonra olması gerektiğini düşünüyorlar. 25 yaş grubuna mensup evli kadınların çoğu ilk cinsel deneyimlerini evlendikleri geceden sonra yaşamışlar. Hatta kimisi evlendiklerinde kocalarının da bakir olduğunu belirtmiş. 25-35 yaş grubundaki kadınlar ise evlilik dışı ilişkileri daha normal karşılıyorlar. Bu grup kadınlar arasında evlilik dışı cinsel hayatı olanlar daha fazla. Bu kadınlar da aileden veya başka bir kanaldan yeterli cinsel bilgi almayıp tabularla yetişmiş insanlar; ancak eğitimleri ve meslek sahibi olmalarıyla birlikte bunu kısmen kırmayı başarmışlar. Onlar kendi çocukları için veya gelecek kuşaklar için cinselliğin tabu olmaması gerektiğini savunuyorlar. Bu gruptaki kadınlar, eşleri erkek arkadaşlarıyla daha düzenli ve daha rahat bir ilişki yaşıyonlar. 25-35 yaş grubuna mensup erkekler, evlilik öncesi ilişkiyi onaylar görünseler de; bunu sadece kendi açılarından ele alıyorlar. Bu erkekler aynı durumun müstakbel eşleri için söz konusu olamayacağını ifade ediyorlar. Araştırma sonuçlarına göre, 18-24 yaş grubundaki erkekler için de evlilik öncesi ilişki bir tabu değil.

Türk kadın ve erkekleri, prezervatifle birlikte pek çok farklı ismi de kullanıyor. Prezervatif kelimesi, telaffuz güçlüğüne rağmen yaygın olarak kullanılıyor. Bazı erkekler, kondom kelimesinin biraz tıbbi bir çağrışım yaptığım belirtiyorlar. Diğer isimlerse daha ziyade erkekler arasında teklifsiz konuşmalarda, başkalarının konuşulanları anlamaması gerekince şifre olarak kullanılıyor. 18-24 yaş arası erkekler prezervatif yerine "kılıf", "kurşun", "takke" "kondom", "şapka" ya da "poşet" kelimelerini kullanırken; 25-35 yaş arası erkekler prezervatif yerine "şapka", "kılıf", "kaput", "mermi", "prezo", "paraşüt ya da "kondom" kelimelerim kullanıyorlar.

18-24 yaş arası kadınlar prezervatif yerine "balon" ya da "OK" kelimelerini kullanırken; 25-35 yaş
arası kadınlar "kondom" kelimesini daha çok tercih ediyor.

Kadın ve erkekler prezervatif tercihlerinde de birbirlerinden ayrılıyorlar. 18-24 yaş grubu erkekler, klasik/normal, meyveli, ince- kalın, tırtıklı, XL, kokulu ve uzatmalı prezervatifleri tercih ederken; 25-35 yaş grubu erkekler tırtıklı, geciktiricili, ince/süper ince, renkli, meyveli, kokulu, eklemeli ve fosforlu prezervatifleri kullanıyorlar. 18-24 yaş grubu kadınlar prezervatif seçerken büyüklü/ küçüklü ya da kokulu/kokusuz ayrımı yapıyorlar.25-35 yaş grubu kadınlarsa biraz daha seçici; tırtıklı, kokulu, sperm öldürücülü, ince ve renkli prezervatif alıyorlar. Prezervatif seçiminde marka ve çeşit kararı, kimsenin tekelinde değil. Duruma göre çiftlerden biri ya da her ikisi ortaklaşa olarak karar veriyor. Türk halkı prezervatifleri çoğunlukla eczaneden ya da marketten satın alıyor. Eczane, sağlık, ciddiyet ve güvenilirlik sebebiyle tercih edilirken marketler böylesi özel bir konuda yabancı biriyle muhatap olmaktan çekinenler tarafından daha uygun bulunuyor.

Kaynak: Elle