Seks menopozda yön değiştiriyor

Kaynak: Kelebek

İlk kez aşık olduğunuz günü anımsıyor musunuz? O gün gökyüzündeki ay ve yıldızları keşfetmiştiniz. Radyoda dinlediğiniz duygusal aşk şarkılarının aslında sizin için yazılıp bestelenmiş olabileceklerine inanmıştınız. Havalarda uçar gibiydiniz. Yemek yemek, su içmek, uyumak aklınıza bile gelmiyordu. Yemek yiyememek- uyku uyuyamamak, sadece ilk kez aşık olan gençlere özgü değil. Aşk, her yaştaki insanı etkiler. Kendini daha güçlü, enerji dolu ve yaratıcı hissetmesini sağlar.

Menopoz dönemine yaklaşan kadınların birdenbire yaşama sevinçlerini kaybetme noktasına gelmeleri, karamsarlığa kapılıp çevrelerindekilere kötü davranmalarının belli başlı nedeni, o eski aşk dolu günleri bir daha yaşayamamak korkusudur. Menopoz döneminde kadının cinsel hayatının sona ereceği inancı, kadının dengelerini altüst eder. Bugüne kadar menopozla ilgili olarak ortaya atılan iddiaların en zararlısı da, menopozla birlikte kadının seks hayatının sona ereceği iddiasıdır.

Bu iddianın gerçekle hiçbir ilgisi olmadığı halde, kadınların büyük bir çoğunluğu menopoz sözcüğünün seks hayatının sonunu simgelediğine inanmaya yatkındır.

Sadece tatmin için seks dönemi

Kadının yumurtalıkları faaliyetlerine son verince, seks hayatının daha da gelişmesi doğaldır. Hamile kalma endişesi ortadan kalkınca, kadının sadece cinsel arzularını tatmin etmek için seks yapma şansı doğar. Menopoza girildiği zaman kadının bir bocalama geçirmesi normaldir. Yaptığımız araştırmalar, menopoz başlangıcından itibaren kısa bir süre kadınların cinsel temasa isteksizlik duyduklarını ortaya çıkardı. Vajinada kuruma, cinsel temas sırasında acı hissetmek, klitorisin heyecan verme yeteneğinin kaybolması gibi değişimler cinsel isteksizliğin başlıca nedenleri oluyor.

Birçoklarına göre bu değişimlerden hormon yetersizliği sorumlu. Fakat cinsel sorunları sadece hormonlara bağlamak yanlıştır. Aslında psikolojik, sosyokültürel kişisel ve biyolojik nedenler cinsel sorunları yaratırlar. Ancak menopoz döneminde cinsel isteksizlik kısa sürede yerini istekliliğe bırakabilir. Bunu sağlamak için de kadının menopoz gerçeklerini anlaması ve kabul etmesi yeterli olabilir. Hormon dengesizliğinin çok da fazla etkili olmadığı bilinmektedir. Asıl sorun, kişilerin ruhsal bakımdan menopozu özümseyememeleridir. Zihinlere kazınmış, gerçekle ilgisi olmayan yanlış bilgiler, kadını cinsellikten soğutur. Gerçekleri öğrenmek bu geçici soğumayı giderir ve kadın, menopoz döneminde seks hayatının en hareketli ve özel dönemini yaşayabilir. Cinselliği ikinci plana atmaktan kaçınan orta yaşlı kadının cinsel yaşamında önemli gelişmeler olabilir. Cinselliğin değerini bu dönemde daha iyi anlayabilir. Erkeklerde durum biraz daha farklı. Orta yaşlara gelen erkeklerde yaşlılık ve ölüm korkusu paniğe kapılmalarına neden oluyor. Kırk beş yaşından sonra yeni aşklar arayışına giren erkeklerin bilinçaltında ölüm korkusunun yattığını belirtelim.

Kültürel engelleri aşın

Geri kalmış toplumlarda erkek egemenliği kendini gösteriyor. Ama batı toplumlarında kadınların bir çok konuda ikinci planda kaldıklarını kabul edelim. Özellikle cinsellik konusunda erkek birinci derecede önem taşıyor ve onun cinsellikle ilgili sorunları önemseniyor. Kadın için ise cinselliğin zaten çok büyük önem taşımadığı varsayılıyor. Gelecekte kadınların da cinsel hayatları öncelikli olarak gündeme gelecek. Belki sözlerimi yadırgayacaksınız ama tüm dünyada aşk romanlarının büyük ilgi görmesinde kadınların cinsel sorunları önemli rol oynuyor. Kadın, cinselliğini açıkça ortaya koyamayınca, içinde kalan isteklerini romanlarda gerçekleştiren kadınların öykülerini okuyarak bir anlamda kendini tatmin ediyor. Menopoza giren kadının yıllar yılı omuzlarında taşıdığı sorumluluklardan kurtulması, onun artık istediği gibi davranmasına olanak sağlar. Kadının cinsel hayatı için de değişim rüzgarları esmeye başlamıştır. Menopoz, kadının bir ilişkiden beklentilerinin de değişmeye başladığı dönemdir. Kadın, hayatının birinci dönemini başkaları için fedakarlık yaparak, dünyaya yeni insanlar getirerek geçirir. İkinci dönem ise kendini yeniden dünyaya getirme zamanıdır. Kadının kendini yeniden yaratması, evliliğini bozup, kendine yeni maceralar araması anlamına gelmiyor. Eşiyle daha uyumlu, daha tatmin edici bir cinsel hayata başlayabilir. Cinselliğini artık serbestçe ortaya koyup, yepyeni duygularla, her şeye yeniden başlayabilir. Yeter ki, menopozun bir bitiş değil, başlangıç olduğuna kendini inandırsın.

Küçük ayrıntılar aşkı güzelleştirir

Menopoz döneminde kadınlar, hatalı bilgilendirme sonucu, bir süre cinselliği geri plana atarlar. Bu uygulama sürerse, hiç gereği yokken kadının cinsel yaşamı sona erebilir. Böyle bir hataya düşmemek için alınabilecek basit önlemlere bir göz atalım:

Kadın eşiyle iletişim içinde olmalı.Cinsel yaşamla ilgili sorunları tartışmaya zaman bulamamış olsa bile artık eline geçen fırsatlar değerlendirmeli.

Ruh hali, cinsel yaşamın düzene girmesi açısından da büyük önem taşır. Kadın umutsuzluğa kapılmadan cinsel yaşamını devam ettirmesi gerektiğini kabul etmeli.

Menopoz dönemi, kadının eşiyle ikinci bir balayı yaşaması için en uygun zamandır. Eşler, birbirlerine daha çok zaman ayırabilirler ve sorumluluklardan uzakta birbirlerini daha iyi tanırlar.

Romantizmin yaşı yoktur. Eşler birbirlerine duydukları sevgiyi küçük hediyelerle, bazen tatlı sözlerle anlatmalıdırlar. Küçük ayrıntılar, aşkları güçlendirir.

Kadının cinsel temas sırasında tüm benliğiyle dikkatini sevişmeye odaklaması gerekir. Olgunluk çağındaki çiftler için bu uygulama hiç de zor değildir.

İnsan vücudunun en büyük seks organı, beynidir. Kadın eşiyle sohbet etmeli, erkekle birlikte gülüp şakalaşabilmeli.Duyguların düşüncelerin açıklanması, cinsel yaşamın düzene girmesinde çok önemli rol oynayacaktır.

İdeal cinsel yaşam diye bir şey yoktur

Kadınlar, orta yaşlarda cinsel yaşamlarıyla ilgili gerçekleri kendilerinden ve çevrelerindeki kişilerden gizleme huyundan yavaş yavaş vazgeçmeye başlarlar. Cinsel yaşamın orta yaşlarda da dengeli ve düzenli olabilmesi için birkaç küçük öneri sıralamak istiyorum:

Cinsel isteklerinizi baskı altında tutmayın. İnsanların tümü doğuştan cinsel isteklere sahiptir. Belli bir yaşa geldikten sonra cinsel yaşamınızın sona ereceğini aklınza getirmeyin. Sağlıklı ve istekli olduğunuz sürece cinsel yaşamınız devam eder.

Cinselliğinizi istatistiklere, çizelgelere bağlamayın. Normal bir cinsel yaşam nasıl olmalı, sorusunun cevabı kişilere göre değişir. İdeal bir cinsel yaşam sizi tatmin edendir.

Cinsel isteklerinize saygılı olun. Cinselliği utanç verici sayıp, duygu ve isteklerinizi bastırmaya ve de herkesten gizlemeye çalışmayın. Cinselliğin gizlenmesi asla gerekmez. Kendinizi baskı altında tutarsanız, hiçbir dönemde normal, tatmin edici bir cinsel yaşamınız olmaz.