Seks, aşkın tek göstergesi değil

Güncelleme Tarihi:

Seks, aşkın tek göstergesi değil
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2004 06:00

Genlerimizin yüzde 98'ini paylaştığımız Afrikalı zarif maymun çeşidi, sadece alet kullanarak balık tutmayı, karınca yakalamayı, saklambaç oynamayı bilmekle kalmıyor, aynı zamanda toplulukta bir anlaşmazlık çıktığında işi hemen sekse vuruyor... Hem de yüzyüze! Acaba biz bu evrim yolculuğunun neresinde hata yaptık?

Haberin Devamı

"Ben altı senedir evli, bir çocuklu bir kadınım. Eşimle sevişerek evlenmiştik ama şimdi bana hiç ilgi duymuyor. Nişanlıyken evde yalnız kalır kalmaz birbirimizin kollarına atılırdık. Ama evlendikten sonra, özellikle de çocuk doğduktan sonra yatakta sanki görevini yapıyor, o kadar. Acaba artık beni sevmiyor mu dersin? Bu konuyu açarsam, sanki bana seks manyağıymışım gibi davranıyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Eğer bu problem evliliğimizin üstünde kötü etki yapmıyor olsaydı dişimi sıkar, dayanırdım. Ama bu konu yüzünden aramızda soğukluk başladı.

Rumuz: Mutsuz ve Yanlız"

Cole Porter'ın bir şarkısındaki gibi: "Kuşlar yapıyor, anlar yapıyor..." hatta bakteriler, bakterimsiler yapıyor da biz neden bu işe yeltenince olay haline geliyor? "Biz hayvanlarla bir miyiz?", diye çıkışacakları arasıra doğa belgeselleri seyretmeye davet ederim. Tüylerini kabartıp, piyasaya çıkan kerkenez ya da dişilere boynuz kullanma becerilerini gösterecek diye önüne gelen her diğer erkeği kovalayan gergedan ile kaldırımlarımızı arşınlayan jöleli, makyajlı kadınlarımız ve erkeklerimiz arasındaki benzerlikleri göremiyorsanız, aşkolsun! Hatta bu benzetmede öyle ileri gideceğim ki, bazı insan kültürlerini veba gibi saran erkek kıskançlığın kanlı sonuçlarıyla deniz aygırlarının hanımlarına güvenmediklerinde gösterdikleri gazabı dahi aynı davranış kategorisine sokacağım.

Bu ay aldığım mektupların içinden ikisini seçtim. Sorunlar farklı ama konu aynı: Cinsel istek.

Bizler sezonu beklemeden her an birleşme için hazır olan iki yaratıktan biriyiz. Diğeri, kadınların egemen olduğu, seksin dövüşün yerini aldığı yani anlayacağınız kendilerinden çok şey öğrenmemiz gereken Bonobo Maymunları.
Kocanla nişanlıyken birbirinizin tepesinden inmemeniz, o zamanlar aranızda daha fazla seksüel elektriklenme olduğunu kanıtlamaz. Bazen yakalanma korkusu ve akşam ayrı yataklarda yatacağını bilmek, seksüel dürtülerin kabarmasına sebep olur. Evin günlük rutininde heyecanı canlı tutmak ise başka bir mesele.

Yaşadığınız problemlerin birçok sebebi olabilir. En basit açıklama senin seksüel dürtülerinin, kocanınkinden daha güçlü olması. Biliyorum, biliyorum, bize öğretilerle göre erkekler birer Don Juan, bizler de doğru zamana kadar direnip, sonra da erkeğimizin seksüel kaprislerine tahammül etmesi gereken buzdan kraliçeleriz. Ama işin aslı öyle değil. Kültürel baskının böylesi olur mu, diyeceksin: ama erkeklerin sekse olduklarından daha düşkünmüş gibi davranmasını zorlayan bazı gizli kanunlar var toplumumuzda.
Mutsuz ve Yanlız, eğer senin evliliğinde durum buysa, hemen havlu atma. Öncelikle kocanın üzerinde kurduğun baskıyı kaldır. Aşkın tek göstergesi seks değildir. Belki kocan sana hala aşık olduğunun sinyallerini başka yollarla gösteriyordur ama senin gözlerin buna körleşmiş olabilir. Fiziksel yakınlığınızın üstündeki baskıyı kaldırmak için kocana sevgini illa yatakta sonuçlanacağını düşündürtmeden de gösterebilirsin. Mesela durup dururken onu öpüp sonra yine işine koyulsan, gösterdiğin sıcaklık, sıcaklık olarak algılanır, ümitsiz seks çağrıları olarak değil. Bir süre sonra buna sağlıklı bir erkek olarak cevap vereceğinden emin olabilirsin. Tüm bu ufak oynaşmalarla eşinin sekse ilgisini uyarmaya çalışıyorken, senin de hırçınlığını sakinleştirmen için mastürbasyon yapmanı tavsiye ederim.

Başka ihtimaller daha karamsar; kocanın fiziksel bir problemi olabilir. Seni anne rolünden başka bir rolde görmekte güçlük çekiyor olabilir. Gönlünü başka bir kadına kaptırmış olabilir. Senin vücudunda doğumdan sonra ortaya çıkan değişiklere uyum sağlayamıyor olabilir. Ya da senin yataktaki performansından memnun olmayabilir. Tüm bunları düşünmeye şimdilik zamanın var. Önce problemine iyimser bakarak kocanın sekse olan ilgisini geri kazanmaya çalış. Sabırlı ve yaratıcı ol. Kocanla arandaki probleme böyle parmak basabildigine göre, çözümü de yakındır. İyi eğlenceler!

"25 yaşında 1 aylık evli bayanım. İlk cinsel deneyimimi de evlendikten sonra eşimle yaşadım, ilk gece de tahmin edilebileceği gibi biraz sorunluydu ve ben şu an eşimden, cinsel birliktelikten düşünemeyeceğim kadar soğudum. Eşimin bu durumu geçici olarak diye nitelendirmesinden ve şu anki durumuma karşı anlayışla yaklaşmasından dolayı huzurluyum. Fakat yine cinsel birliktelik yaşamak isteyecektir. Fakat ben kesinlikle istemiyorum. Hatta onu öpmek bile istemiyorum. Eşimi çok seviyorum ve bu yüzden de aramızın kötü olmasını istemiyorum ve yardımınızı bekliyorum...

Rumuz: Papatya"

Papatyacığım, umarım cevabım sana zamanında yetişir. Yani sorunun eşinle aranı bozmadan ve adamcağız duvarlara tırmanmaya başlamadan! Sen evliliğe karar vermeyi, sadece elele dolanıp birbirinin esprilerine gülmekten ve bir de ailelerin olurunu almaktan ibaret sayan bir anlayışın çocuğu olmaktan çekiyorsun. Ne yazık ki, bu işin bir de kimyası ve fiziği var... Okuyan herkesin kaşlarını saçlarının dibine kadar kaldıracaklarını bildiğim halde yine de belirtmeden duramayacağım: Eğer sevdiceğini kocan diye alırken aranızda bahsettiğini o fen mevzuları geçmemişse, içinden ne çıkacağını bilmediğin bir pahalı hediye aldın demektir kendine. Ama umudunu yitirme, paketten çıkan seni hakikaten tiksindirmediyse ama sadece soğuttuysa güzel deneyimler seni bekliyor demektir. Ne de olsa bir zamanlar bu adamın esprilerine gülmüştün bir çay bahçesinde otururken, değil mi? Üstelikte ön dişlerinin arasına sıkışmış maydanoza rağmen!
Seks, saçını karmakarışık ettiğin, terlediğin, yatağın çarşaflarına dolandığın, vücudunun sıvılrının hareKkete geçip fışkırdığı bir darmadağan zevktir. İşin içine bir de aşk girerse tadına doyum olmaz. Seksin bir başka güzelliği daha vardır: Talim ettikçe mükemmelieşir. Hem de aynı eşle! Her şeyden önce seksle ilgili kafandaki "romantik" sahneleri bir kenara atıp, ikinizin de biyolojik, yaşayan, nefes alan, kıllı, tüylü yaratıklar olduğunu kabul edeceksin. Kocanın seni nasıl ateşle arzuladığını pis bir şey olarak görmekten vazgeçeceksin. İlk gecene fazla ümit bağlamayacaksın. Ve sonra kendini koyvereceksin. Kendini koyvereceksin... Kendini koyvereceksin... koyvereceksin..... Seks bir soğudumu ısıtılınca tadı bir şeye benzemeyen pilav değildir. Birlikte ısıtın altını tencerenin. Evlenmeden önceki gibi elele parkta dolaşmak, romantik bir akşam yemeği, az biraz şarap, taze bakışlar... Yatak odan cennet gibi gelecek sana.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!