Güncelleme Tarihi:
Kalabalık, çok çocuklu ailelerde ortanca çocuklar, arada kalmanın ezikliğini yaşarlar. Ve genellikle de sessiz, uysal kişiler olurlar. Bu özellikleri yüzünden de kenarda köşede kalıp, önemsenmezler. İşte karbonhidratlar da besin ailesinin önemsenmeyen ortanca çocuğudur. Yağlar, çok fazla tepki yaratır, meyve ve sebzeler hep övülür. Oysa hemen her beslenme programında, alınan kalorinin aslan payı karbonhidratlardan gelir. Karbonhidratlar, kilo artışında da çok önemli rol oynarlar. Karbonhidratsız beslenme programı yeniden gündeme gelinceye kadar, karbonhidratların yağlara göre çok daha zararsız olduklarına inanılıyordu. Bu inancın yaygınlaşmasında Çin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin beslenme alışkanlıkları önemli rol oynadı. Genelde Çinlilerin besinlerinin büyük bir bölümünü çok az protein ve yağ katılmış karbonhidratlar oluşturuyor. Çin'de kalp hastalıklarına yakalanma oranı ise çok düşük. Bu iki bulguyu birleştiren beslenme uzmanlarının bazıları, Çin'de kalp hastalıklarına yakalanma oranının düşük olmasını fazla karbonhidrat- az yağ kuralına dayalı beslenme düzenine bağlamışlardı. Bugün de Amerikan Kalp Derneği, Amerikan Kanser Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı beslenme önerilerinde karbonhidratlı besinlere ağırlık veriyorlar. Amerika'da hazırlanan beslenme piramidinin temelini de karbohidratlı besinler oluşturuyor. Bir bitkinin yerini değiştirdiğiniz zaman, bitki yeni ortamına kolay kolay uyum sağlayamaz. Kimi zaman da yabancı ortam bitkiye zarar verir. Aslında organ nakillerinde de aynı durum söz konusu olabilir. Vücut yabancı kitleyi reddeder. Beslenmemizde de benzer durum dikkat çekiyor. Yağlı besinleri azaltıp daha çok karbonhidratlı besinlere ağırlık vermeye başlayınca, fazla kilo sorunu daha da yaygınlaştı. Ayrıca kalp hastalıklarından ölenlerin sayısındaki artış da dikkat çekmeye başladı. Fazla kilolara bağlı olarak, diyabet vakalarında da yüzde kırk oranında artış görüldü.ÇİNLİLER BİLE KİLO ALMAYA BAŞLADIBu açıklamalar ister istemez zihinleri karıştırıyor. Çinliler karbonhidrat ağırlıklı besinler sayesinde kalp hastalıklarından korunup kilo almazken, batıda bunun tam tersi gerçekleşiyor. Karbonhidratlar açısından, doğu- batı farkı nedir? Bu soruyu cevaplamadan önce bir gerçeğe dikkatinizi çekelim: Ortalama olarak, Çinliler batılılardan çok daha az kiloludurlar ve fiziksel bakımdan çok daha fazla hareketlidirler. Ağırlık ve egzersiz önemli unsurlardır. Elde edilen yeni bulgular, karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin ince yapılı ve hareketli kişiler üzerindeki etkisi, fazla kilolu ve hareketsiz kişilerin üzerindeki etkisinden çok farklı olur. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin kalp ve diyabet gibi hastalıklara karşı herkesi koruduğunu iddia etmek yanlıştır. İşin ilginç yanı, son zamanlarda Çinlilerin eskisi kadar fazla hareket etmemeleri sonucunda kilo almaya başlamaları ve buna paralel olarak da Çin'de kalp ve diyabet hastalıklarına daha çok rastlanması. Karbonhidratlar konusunda ikinci büyük problem de yediğimiz karbonhidratların türlerine hiç dikkat etmememiz. Çarçabuk sindirilen ve hemen kana karışan rafine edilmiş karbonhidratlar vücuda zarar verebilirler. Bu tür karbonhidratlar kan şekeri, kolesterol ve ensülin oranının artmasına neden olurlar. Başka bir deyişle kalp ve diyabet hastalıkları riskini artırırlar. Bu durumda taneli besinlerden sağlanan karbonhidratların tercih edilmesi en doğru davranış olur. Taneli besinlerden, meyve ve sebzelerden alınan karbonhidratlar, kalori kaynağınızın büyük bir bölümünü oluşturmalı. Beyaz undan yapılmış ekmek, kahverengi pirinç, irmikten yapılmış makarna, yulaf ve bulgur gibi besin maddeleri karbonhidratların yüz aklarıdır. Bu yiyecekler sizi pek çok hastalıktan korumakla kalmazlar aynı zamanda sofranızda da çeşitlilik sağlarlar.Derleyen: Azize BERGİN/ KELEBEK