Sağlığın 2003 takvimi

Güncelleme Tarihi:

Sağlığın 2003 takvimi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2003 09:00

Bilim adamları, 2003 yılında eşi görülmeyen bir başarıya imza attı: Akut Solunum Yetmezliği Sendromu'na (SARS) neden olan virüs çok kısa sürede saptandı.

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 12 Mart 2003'de bilinmeyen bir akciğer hastalığının Çin, Hong Kong ve Vietnam'da birçok kişinin ölümüne neden olduğunu açıkladı. Almanya'nın Hamburg kentindeki Bernhard-Noch Enstitüsü ve ABD'deki Amerikan Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC), Mart ayının sonunda SARS'a neden olan corona virüsünü tespit ettiler. Hijyenik kurallara uyulması, karantina uygulanması ve seyahatlerin sınırlanması, hastalığın kontrol altına alınmasında önemli rol oynadı. SARS'tan ölenlerin sayısı önlemler sayesinde 800 civarında kaldı.KanserKanser hastalığıyla mücadelede yeni yöntemler bulunurken, bazı kanser türlerinin nedenlerinin gen mutasyonları olduğu belirlendi. Kanserli tümör hücrelerinin çoğalmasında 57 genin rol oynadığı açıklandı. Kanser tümörlerinin yayılmasına neden olan gen bulundu. Georgetown Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Richard Pestell ve ekibinin hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde, Cyklin D1 isimli gen devre dışı kalınca yeni metastazların oluşmadığı tespit edildi. Kanserin metastaz yapması, fareler üzerinde yapılan deneylerde, yapısı değiştirilen bir protein yardımıyla da durduruldu. Kanser oluşumunda önemli rol oynadığı tahmin edilen CYPIBI geninin varyasyonlarını taşıyan erkeklerin, kanserojen maddelerin zararlı etkilerinden daha fazla etkilendiği ve bu erkeklerde prostat kanseri riskinin daha yüksek olduğu belirlendi. Prostat kanserinin tedavisinde ise yeni bir yöntemle yüzde 90 oranında başarı sağlandı. Avustralya'da yapılan araştırmada, 82 kanserli hasta üzerinde 3 yıl boyunca denenen tedavi yöntemi, radyoterapi ve brakiterapiden (kanserli bölgeye radyoaktif implant yerleştirilmesi) oluşuyor. Prostat kanseri riskinin, gereğinden fazla çinko alan ve uzun süre, çok sayıda sigara içen erkeklerde arttığı tespit edildi. Başka bir araştırmada, sigara içenleri akciğer kanserinden koruyan bir enzim bulundu. Yumurtalık kanserinin gelişmesini durdurabilen bir genin varlığı saptandı. ''Helicobacter pylori'' bakterisinin mide kanseri riskini 2 ila 6 kat artırdığı tespit edilirken, midenin alt ve orta kısmında gelişen kanserlerin tümünün bu bakteriden geliştiği saptandı. Anne karnındaki embriyonun büyümesini sağlayan proteinin, aynı zamanda pankreas kanserinin oluşmasında rol oynadığı tespit edildi. Rahim boynu kanserine karşı aşı içeren genetik yapısı değiştirilmiş patates geliştirildi. Kalınbağırsak (kolon) kanserine yol açan bir dizi gen mutasyonu tespit edildi. Gen mutasyonu bulunan insanlarda aşırı demirin kalınbağırsak kanseri nedeni olabildiği saptandı. Kanseri önlediği bilinen ve vücutta A vitaminine dönüşebilen beta-karotenin, sigara ve içki kullananlarda kanser riskini artırabildiği saptandı. Kanser hastalarına yapılan kemoterapi ve ışın tedavisinin yan etkilerini azaltmak için verilen bazı ilaçların, rahim boynu ve akciğer tümörlerinin büyümesini hızlandırdığı bildirildi.GenetikHayvanlar üzerinde yapılan deneylerde genlerin yapısı değiştirilerek, hastalıkların tedavisinde önemli adımlar atıldı. Şeker hastası farelerin karaciğer hücrelerinde genetik değişiklik yapılarak, ensülin üretmeleri sağlandı. Kalıtsal bir kan hastalığı olan ve Akdeniz anemisi olarak bilinen talasemili fareler, kandan alınan ve genetik olarak değiştirilmiş kök hücrelerle tedavi edildi. Migren, sara hastalığının sık rastlanan türleri, çocuklardaki erken yaşlanma hastalığı, manik depresyon gibi hastalıklara neden olan genler ve gen mutasyonları belirlendi. Kalp krizi riskini iki kat artıran, astıma karşı hassasiyet yaratan ve başka solunum yolu hastalıklarına neden olan, hem Alzheimer hem de Parkinson hastalığının ilerlemesini hızlandıran ve aşırı şişmanlığı neden olabilen genler ve gen mutasyonları da tespit edildi. Çok sayıda hastalığa karşı yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde katkı sağlayacak gen sistemleri çözüldü. İnsanın gen haritasının çıkarılması tamamlandı. Şarbon mikrobunun, boğmaca hastalığına neden olan ''Bordetella pertussis'' bakterisinin ve insanoğlunun en yakın dostu olarak bilinen köpeğin genomları çözüldü.Kök hücre araştırmalarıEmbriyon kök hücre kullanılmasıyla tartışmaya neden olan kök hücreyle tedavi yönteminde önemli gelişmeler kaydedildi. Yetişkin insanlardan alınan kök hücrelerle başarı sağlanırken, vücut dışında embriyon kök hücre bile üretildi. Bilim adamları, bunun için erkek ve dişi farelerden aldıkları kök hücreleri izole ederek, bu hücrelerden laboratuvar ortamında yumurta geliştirdiler. Geliştirilen yumurta, döllenme olmaksızın blastosiste (erken embriyon evresi hücre kümesi) dönüştü. Kök hücrelerden elde edilebilen yumurtaların normal, embriyonun ise yaşayabilir nitelikte olmadığını belirten bilim adamları, vücut dışında üretilebilecek kök hücrelerin tedavi amaçlı kullanılmasının ahlaki sorun yaratmayacağını öne sürdüler. Japon bilim adamları da farelerin embriyon kök hücresinden sperm geliştirdiler. Kök hücreden oluşturulan sperm ve yumurtayla sağlıklı farelerin gelişip gelişmeyeceği merak ediliyor. Felç konusunda da önemli iki ilerleme kaydedildi. İtalyan bilim adamları, fare beynindeki kök hücrelerle, Amerikalı bilim adamları da insan embriyonundan alınan kök hücrelerle felçli fareleri iyileştirmeyi başardılar. Amerikalı bilim adamlarının geliştirdiği yöntemin 2 yıl sonra insanlarda denenmesi planlanıyor.Kopya bebekler ortaya çıkmadı2002 yılında bebek kopyaladıklarını iddia edenler, 2003 yılında sessiz kaldılar. Dünyadaki hayatın tohumlarının uzaylılar tarafından atıldığına inanan Raelian tarikatına bağlı Colonaid şirketi ve ünlü İtalyan kadın doğum uzmanı Severino Antinori, klonlama yöntemiyle doğduklarını iddia ettikleri toplam 6 bebeğin gerçekten kopya bebek olup olmadığını kanıtlamadılar. Klonlama alanında ilk hayal kırıklığı Şubat ayında geldi. Dünyada ilk kez yetişkin bir memeliden alınan hücreyle kopyalanan koyun Dolly'nin hayatına, bir akciğer hastalığı nedeniyle son verildi. Dolly'nin erken yaşlandığını tespit edilmesi, kopyalama yönteminin tehlikeleri konusunda yeni tartışmalara yol açtı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!