Saçlarımızla ilgili yanlış bilinenler
"Saçlarınızla ilgili kulaktan dolma bilgilere ne kadar itibar ediyorsunuz? İşte saçlarımız hakkında yanlış bildiklerimiz..."
Saçı sık yıkamak saçların daha fazla dökülmesine sebep olmaz:
Aksine günlük yıkanan saç derisinde, fazla oranda biriken ölü deri, yağ ve kir temizlenir. Böylece saç deri sağlığını tehdit eden unsurlar kontrol edilebilir. Sağlıklı bir saç derisi canlı ve parlak saçların temelidir. Günlük yıkamada elimize gelen saçlar saçın doğal yaşam döngüsü içinde atılması gereken saçlardır.
Her dökülen saçın yerine mutlaka yeni bir saç üretilmektedir. Saçlar döküldüğü için saç kaybı oluşmamaktadır. Dökülen saçların yerine kalite olarak daha zayıf saçlar çıkıyorsa önce saçta hacim kaybı ve zayıflama olmaktadır. Zayıf çıkan saçlar incelmeyi ve küçülmeyi sürdürerek bir süre sonra tüy formunu almaktadır.
En son aşamada saç kılıfları üretimi sonlandırmakta ve inaktif hale geçmektedirler. Saçı çok yıkamanın saçı dökmesi mantığı doğru olsa yüzümüzü her yıkadığımızda kaşımızın kirpiğimizin de dökülmesi gerekir ki bu mümkün değildir.
Saçı örtmek ve kapalı tutmak saç kaybı yaratmaz:
Sanılanın aksine saçımız oksijeni havadan değil bağlı bulunduğu damar ağından gelen kandan almaktadır. Bazı kişiler saçı çok sıkı şekilde bağlamanın ve örtmenin kan dolaşımını olumsuz etkileyip saçta zayıflama yaratacağını düşünebilir. Bu kısmen doğru olmakla beraber saça besin ve oksijeni sağlayan tek bir damar sistemi yoktur.
Saçlı deriyi kaplayan çok sayıda ince damar ağı bulunmaktadır. Bu damar ağı dışarıdan bağlanan örtü ve şapkadan etkilenmemektedir. Saç kaybının temel sebebinin genetik yatkınlık ve DHT hormonu bazlı bir gerileme olduğu unutulmamalıdır.
Sık cinsel ilişki saç kaybını artırır:
Bu söylem de doğru değildir. Daha önce açıklandığı gibi yüksek testosteron seviyesi ve aktivitesinin saç kaybını yaratma etkisi yoktur. Aksine sağlıklı bir cinsel yaşam stresi ve gerilimi azaltması, kalp atışını ve kan dolaşımını hızlandırması sebebiyle hem kadın hem erkeğin genel sağlığı ve saçı için faydalıdır.
Saçın yağlı, normal ve kuru olması yapısal ve genetik bir durumdur:
Stres, beslenme şekli ve bir takım hormonsal sorunlar saç derisindeki yağ bezlerini aktif hale getirebilmekte ve saçı daha yağlı yapabilmektedir. Özellikle erkeklerin saç derisi kadınlara oranla daha yağlıdır.
Bu durum erkeklerde yüksek oranda bulunan testosteron hormonu sebebiyle olmaktadır. Hormonların saç kaybında yüksek bir etkisi olduğu bilinmektedir. Bu nedenle saç derisinde biriken fazla yağ salgısının ciltten arındırılması ve saçın düzenli olarak yıkanması saç derisinin sağlıklı kalması için önemlidir.