Güncelleme Tarihi:
Aşksız yaşayamam diyenlerdenseniz ve yeni bir ilişkiye merhaba demişseniz; sizden mutlusu yoksa, ne mutlu... Herkes ruh ikizinin... Hani şu herkesin arayıp da bulamadığı, bulanların da sınırlı sayıda olduğu. Peki ya siz hala bulamayanlardansanız... Üzülmeyin. Beklemeye devam edin, mutlaka bir gün karşınıza o doğru insan, yani ruh ikiziniz çıkacaktır. Nerede, nasıl karşınıza çıkacağı hiç belli olmaz. Çevrenizdekilerin tanışma hikayelerine bakın... İşte tam da bahsettiklerimize uygun olarak hatırlanması gereken öyle bir hikaye var... Hikayeyi belki herkes biliyordur ama bilmeyenler için bir kez daha hatırlatalım.
İlk karşılaşma
Onu ilk gördüğünüzde ne hissettiğiniz çok önemli. Yeni biriyle tanıştığımızda genellikle bizi ilgilendiren, karşı tarafın bizden hoşlanıp hoşlanmadığı ya da bizim ondan hoşlanıp hoşlanmadığımızdır. Fakat kanıtlanmış şöyle bir gerçek var ki kişiler arası çekimin belirleyicileri fiziksel yakınlık, aşinalık ve benzerliktir. Eee, yakışıklı ya da güzel olmanın ilk anda etkisi var tabii ki.
Eğer ondan hoşlandıysanız, duygularınız konusunda eminseniz ve karşı tarafın da size karşı ilgisi olduğunu hissediyorsanız ne mi yapmalısınız? İlk karşılaşmadan sonra, ilişkiyi daha derin ve samimi bir arkadaşlığa hatta aşka doğru yönlendirmek sizin elinizde. Mümkün olduğu kadar aynı ortamlarda olmaya çalışın. Bu, karşı tarafı, sizin varlığınıza alıştıracak ve her ortamda gözlerinin sizi aramasını sağlayacaktır.
Kendinizden bahsedin ama nasıl?
Hayata bakış açınızı bilmesi ve sizi daha yakından tanıması ilişkinizin seyri açısından gerekli. Size ilişkin bilgileri tabii ki bir metin şeklinde eline vermeyeceksiniz. Ne mi yapacaksınız? Şu soğuk günlerde sıcak kahvenizi yudumlarken ya da romantik bir akşam yemeğinde dürüst, abartıya ve fazla ayrıntıya girmeden kendinizden bahsedebilirsiniz. Özellikle, ortak noktalarınızın neler olduğunu keşfetmeye çalışın. Eğer benzer noktalarınız olduğunu anlarsa sizden hoşlanması daha kolay olacaktır. Ama yine de kendinizi anlatmaktan çok onun kendisini anlatmasını ve göstermesini beklemelisiniz. Unutmayın ki, gizemli kadın olmak erkekleri her zaman cezbeder.
Yeni sevgili adayınız, size kendisiyle ilgili bilgiler aktarırken dikkatle dinleyin. Özellikle yaşadığı olayları anlatırken yaptığı yorumlar, size onun hakkında küçük ipuçları verecektir. Hatta neden öyle davrandığını sorun ve siz olsaydınız nasıl davranırdınız, onu bu konuda bilgilendirin. Tabii siz de kendiniz hakkında ipuçları verin ki diğer taraf da sizin hakkınızda fikir sahibi olabilsin. Eğer durumlar karşısında yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz tepkiler ortaksa bu, işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Unutmayın, insanlar fikirlerine değer veren ve seçimlerini onaylayan kişilerle birlikte olmaktan zevk alırlar.
Ortak beğenileriniz var mı?
İlişkilerde matematiksel bir düzen yok mu? Pay ve payda birbirine eşit, diyelim ki "iki" ise sonuç "bir" değil mi. Yani aynısınız; yani o siz, siz de o'sunuz. Fakat aynı kişiliğe sahip olmak bir ilişkiyi belli bir süre sonra zorlaştırır. Bu noktada bahsettiğimiz aynılık beğeniler noktasında. Hangi müzik türünü sevdiğiniz; sergi, müze veya konserlere gitmekten hoşlanıp hoşlanmadığınız, hangi filmi göz kırpmadan izlediğiniz ya da sporsuz bir hayat düşünememeniz yani beğenileriniz önemlidir. Belki ilişkinin ilk dönemlerinde çok da fazla önemsenmeyecek bir durum gibi de gözükse de, ilişkinin zaman içinde değer kazanması ve ilerlemesi noktasında hayati önem taşımakta. Belli bir süre sonra 'monoton' dediğimiz ilişkilerde eğlenceli bir şeyler yapamama, çabuk sıkılma ve yaptığından da keyif alamama durumları ortaya çıkabilir.