Renkli beslenin!
"İyi beslenmek ve aktif bir yaşam sürmek kronik hastalıkları ve kanser riskini elimine etmek için en geçerli anahtardır."
Tüm dünyadaki ölüm sebeplerine bakıldığında hastalıklar arasında kanser, ikinci sırada yer alıyor. Kalp hastalıkları ise birinci sırada yerini koruyor. Oysa kansere karşı önlem almak ve bu hastalıktan korunmak mümkün. Kanser vakaları her yıl artıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre; 2005 yılında 7.7 milyon insan kanserden öldü. Bu sayının 2015 yılında 9 milyon, 2030 yılında ise 11.5 milyon olması bekleniyor. Kanser vakalarının yüzde 40'ı aslında yaşam şekli değişikliklerinden etkileniyor. Kanserden korunmak için aşağıdaki maddelerin gözden geçirilmesi gerekiyor: ● Sigara kullanımı,● Sağlıksız diyet,● Hareketsiz yaşam,● Alkol tüketimi,● Hepatit B kontrolü ve aşısı,● Çevre sağlığı ve hava temizliği,● Ultraviyole ışınlar. Her ülkenin şartlarını bu kriterlere göre değerlendirmesi ve kendi vatandaşlarına göre önlem alması gerekliliğinin altı çiziliyor. İyi beslenmek, aktif bir yaşam sürmek, kronik hastalıkları ve kanser riskini elimine etmek için en geçerli anahtar. Dengesiz diyet, hareketsiz yaşam ile oluşan fazla kilolar özofagus (yemek borusu), meme, rahim ve böbrek kanseri için riski artırıyor. Fazla kilolu veya obez olanların kansere yakalanma oranı daha yüksek. Her yıl 159 bin kolon kanseri, 88 bin meme kanseri şişmanlık ile bağlantılı olarak ortaya çıkıyor. Siz de bunlardan biri olmayın.Dengeli beslenmeye ilgi artmalıMeme kanserinden ölümlerin yüzde 19'u, kolon kanserinden ölümün ise yüzde 26'sı fazla kilo ve hareket azlığına bağlanıyor. Bu sebeple okullarda, ev yaşamında ve işyerlerinde toplumun tüm kesiminin dengeli beslenmeye olan ilgisini artırmak önemli.Ayrıca her yıl 60 bin ölüm ise cilt kanseri sonucu gerçekleşiyor. Bu sebeple çevre bilinci ve ultraviyole ışınlar konusunda da bilgilendirme yapmak gerekiyorKorunmak için bunları mutlaka uygulayın ● Dengeli beslenmeyi sağlayın. İdeal vücut ağırlınızı koruyun.● A vitamini, E vitamini, C vitamini ve posa yönünden zengin olan yeşil yapraklı sebzeleri bolca tüketin.● Dumanlanmış, tuzlanmış, nitrit ve nitrat eklenmiş ve yağlı besinleri az tüketin (füme etler, sucuk, salam vb yiyecekler).● Kurubaklagiller, lahana, karnabahar, ıspanak, pırasa, soğan,sarmısak, turunçgiller ve diğer taze meyveleri sık tüketin.● Kepekli ekmek, çavdar ekmeği ve bulgur; selenyum, E vitamini ve posa yönünden zengindir.●Yağ, kanser riskini artırır. Etlerin ve süt ürünlerinin yağsız olanlarını tercih edin.● Balıklar; bakır, demir, selenyum, iyot ve çinko yönünden zengindirler. Haftada en az 2 kez tüketmeye çalışın.● Karnabahar, pırasa, lahana, sarmısak, soğan, brokoli, yeşil soğan, kereviz; kükürtlü maddeler içerirler. Her gün yemeye özen gösterin.● Besinleri mümkün olduğunca uygun sıcaklıkta pişirin. Yüksek ateşe tutarak, yağda kızartarak pişirmekten kaçının.Kanser savaşçıları ● Brüksellahanası, brokoli, kabak: Kansere karşı savaşanve vücudu hücrelere zarar veren serbest radikallerden koruyan antioksidanlar olan 'sulforaphane' ve 'indole-3- carbinol' maddelerini yüksek miktarlarda bulundurur. Her gün beslenmenizde yer verin. Ama yağda kızartmayın ve kavurmayın. ● Yeşil çay: Kateşin adı verilen antioksidan madde, kansertümörlerinin boyutunu ve sayısını azaltabilir. Ancak etkili olması için yüksek miktarlarda tüketmek gerekir. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü, günde 10 ile 25 bardak arası kafeinsiz yeşil çayın, daha önce sigara içen bireylerin akciğerlerindeki kansere yol açabilecek lezyonlar üzerindeki etkilerini inceleyenbir araştırma yürütmektedir. Her gün tüketin. ● Keten tohumu: Araştırmacılara göre, iyi bir omega- 3 yağ asidi kaynağı olan bu tohumlar, kolesterol oranını düşürmekte ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltabilmektedir. Her gün tüketin. ● Domates: Hem prostat kanserine hem de kalp hastalıklarına karşı koruduğu düşünülen likopen içermektedir. Pişmiş domatesçiğden daha iyidir, çünkü bu pişme süreci, hücrelerin içindeki likopen maddesinin dışarı çıkmasını sağlamaktadır. Yemeklere bol bol ekleyin. ● Soya: Soya fasulyesi ve soya içeren diğer yiyecekler 'isoflavonlar' adı verilen bir madde içermektedir. Bu madde,kolesterolü düşürdüğü gibi kolon, makat gibi sindirimle ilgili bölgelerdeki kanserleri de azaltır. Araştırma sonuçları ikna ediciolmasa da, çok fazla soya yiyen kadınların östrojen azalmasından dolayı, göğüs kanserine yakalanma olasılıklarının azaldığına inanılmaktadır. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), soya proteini içeren ürün etiketlerinin üzerine 'Belirli kanser türlerinin oluşma riskini azalttığı' yönünde uyarıcı bir not yazılmasını savunuyor. Sevmeye çalışın ve tüketin.Dilara Koçak / Milliyet