Güncelleme Tarihi:
Çok sıcak ve soğuk yemeyin: Uzun süre boş kalan mideye aşırı sıcak veya soğuk bir besin girmesi midede hassasiyet ve gaza sebep olabilir. Bu nedenle iftarda içilen su çok soğuk olmamalıdır, çorba çok sıcak değil ılık tercih edilmelidir.
Yerken konuşmayın: Yutacağınız hava, gaz şikayetine yol açar.
Yavaş yiyin ve iyi çiğneyin: Besinlerin mekanik olarak parçalandığı ve ilk sindirimin başladığı yer ağızdır.
Bir öğünde aşırı yemek yemeyin: İftarda ve gece boyunca ihtiyacınız olan besinleri 2-3 öğüne bölerek tüketmeye çalışın, aşırı yemek hazımsızlık ve gaz şikayetine neden olur.
Yemek sonrası bitki çayı deneyin: Hazmı kolaylaştırıcı ılık bitki çayları gaz şikayetinizi azaltabilir.
Süt, yoğurt gaz yapabilir: Bunun için probiyotik maya ihtiva eden yoğurtları veya laktozsuz sütleri veya kefiri deneyin. Ayrıca bunların çok soğuk olmamasına dikkat edin.
Bağırsaklarınızın rahat çalışması için lifi artırın: Posa yani lif aslında algılandığı gibi tek bir besin öğesi değildir. Posa, vücudumuzun sindiremediği veya kana emilimini yapamadığı kompleks karbonhidratlara verilen isimdir. Posalar, çözünen ve çözünmeyenler olarak iki tiptir. Çözünen posalar suda erir, çözünmeyen posalarsa suda erimezler. Çözünmeyen posaları bağırsak kaslarını harekete geçiren posalar olarak adlandırabiliriz. Her ne kadar çözünmeseler de kendileri sindirilmeden atık maddelerin bağırsak içindeki hareketini sağlarlar. Bu nedenle de 'vücudun süpürgesi' olarak bilinirler. Çözünen posalarsa dışkıya yumuşaklık, jel kıvamı ve hacim kazandırarak bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar, bu sayede kabızlığı önlerler.
İftar ve sahurda lif tüketiminizi artırmak için neler yapmalı?
-Haftada en az 1- 2 kez kuru baklagil yemeklerinden tüketmeyi deneyebilirsiniz.
-Sahurda ekmeğe alternatif olarak müsli, yulaf ezmesi gibi kahvaltılık gevrekleri tüketebilirsiniz.
-Sahur ve iftar mönülerinizde sebzeyi eksik etmeyin.
-Meyveleri soymadan, sebzeleriyse kabuklarıyla yiyin.
-Çorbalarınıza yulaf veya buğday kepeği ilave edin.
Midesinde sorun olanlara tavsiyeler >>>
Reflü hastalığı
Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan biri de mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan 'reflü' ile genel mide rahatsızlıklarıdır. Reflü, geriye kaçış demektir. Normalde besinler yemek borusundan mideye geçtikten sonra yeniden yemek borusuna gelmemelidir. Mide asidinin anormal şekilde yukarı çıkarak yemek borusuna gelmesi reflü olarak adlandırılmaktadır. Reflüyü önlemek için kahve ve kakao gibi aşırı kafein alımından kaçınmak, yemeği yer yemez yatmamak, yağlı yiyecekler yememek alınacak pratik önlemlerdir. Stres, acelecilik, psikolojik sıkıntılar, aşırı nikotin veya yanlış beslenme, bazen kaynağı belli olmayan şikayetler midenin asit dengesinin bozulmasına neden olabilmektedir.
Mide sorunu olanlara tavsiyeler
-Yemekleri az az, sık sık tüketin. Bunun için, iftarda sadece 1 kâse çorba, bir parça ekmek veya bir parça ekmek, biraz peynir, zeytinle başlayıp ana yemeği daha sonra yiyin.
-Yavaş yiyin, iyi çiğneyin, her bir lokmanızdan sonra çatalınızı masaya bırakın ve dinlenin.
-Yiyecek ve içeceklerinizin çok sıcak veya soğuk olmamasına özen gösterin.
-Yemeklerden hemen sonra yatmayın.
-Sıvıları öğün aralarına bırakın, uyumadan hemen önce sıvı almayın.
-Sigara kullanmayın.
-Yemek sonrası yapılacak hafif yürüyüşler mide ve bağırsak hareketlerini daha düzenli hale getirir.
-Kızartma ve kavurmalar, aşırı yağlı yiyecekler, yoğun çay-kahve tüketimi de reflü şikayetlerinizi tetikleyebilir.