Güncelleme Tarihi:
Aslında ürünlerde genellikle birden fazla bileşen kullanılıyor. Yaygın olarak hemen hemen tüm güzellik malzemelerinde butilparaben, metilparaben ve propilparaben bulunuyor. Ancak bir süredir markalar müşterilerden gelen olumsuz tepkiler nedeniyle, paraben içermeyen losyonlar, rujlar, şampuanlar ve vücut jelleri piyasaya çıkarıyor.
Peki sorun ne?
1990’larda parabenler, vücutta östrojen hormonunu taklit eden ajanlar olarak kabul edildi. Östrojen bozulması meme kanseri ve üreme problemleriyle ilişkilendiriyor. 2004 yılında İngiliz kanser araştırmacısı Phillippa Darbre kötü huylu meme tümörlerinde parabenlere rastlıyor. Bunun üzerine dünyadaki birçok uzman kozmetik ürünlerdeki paraben düzeyleri konusunda sınırların konulması gerektiğini öneriyor. Ayrıca gözlemci kuruluşlar parabenlerin vücutta depolanması nedeniyle, bu kullanımların zamanla kümülatif bir etki yaratarak ciddi bir risk oluşturmasından endişeleniyor.
Ancak diğer yandan Darbre’ın yaptığı çalışmayı eleştirenler, sağlıklı memelerde kanserli olmayan dokularda paraben varlığının incelenmediğini ve tümörlerdeki paraben varlığının kansere neden olduğuna dair bir kanıt teşkil etmediğini söylüyor. Diğer bazı çalışmalar ise parabenlerin çok zayıf bir östrojik etkisi olduğunu gösteriyor. Aksini düşünenlerin tersine bazı uzmanlar da parabenlerin şimdiye kadar herhangi bir kanser türüyle bağlantısını ortaya koyan bir bilimsel kanıt olmadığını söylüyor. Tüm bunların yanında özellikle ABD’de ABD Gıda ve İlaç İdaresi ve Dünya Sağlık Örgütü bu gibi kimyasalların kullanımına ciddi anlamda kısıtlama getiriyor.
Ne yapacaksınız?