Pandemi Sürecinde Vücudu Korumanın Yolları
"Yaşanan salgın nedeniyle birçok kişi bağışıklık sisteminin zayıflayacağı düşüncesiyle oruç tutmak konusunda kararsızlık yaşıyor. Tüm dünyaya hızla yayılan corona virüs salgınının ramazana denk gelmesi sebebiyle "Korona virüs salgınında oruç tutulur mu?", "Oruç tutarsak bağışıklığımız düşer mi?" sorularının cevaplarını Koruyucu Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr.Oğuz Özyaral açıkladı. "
Pandeminin olması sorun değil. Sorun pandemi sürecinde vücudunuzu doğru şekilde korumak. Hasta olmayan ve bu salgından etkilenmemiş kişiler arzu ettiği takdirde oruç tutabilirler.
Karbonhidrat ağırlıklı beslenmeyin!
Oruç tutan kişilerin bu süreçte doyuran ama beslemeyen gıdalarla değil mutlak suretle besleyen gıdalar tüketmelerini öneriyorum. İftar ya da sahur sofralarında yediğimiz gıdaların aynı zamanda besleyici değerlerini analiz etmemiz gerekiyor. Sofrada protein, karbonhidrat ve yağ oranının son derece dengeli olması gerekir. Bu nedenle mevsim sebze ve meyvelerinden hazırlanan sofralar son derece kıymetlidir. Karbonhidrat ağırlıklı yenilmemelidir. Elbette pide, ekmek ve hamur işleri tüketilebilir. Bunların ölçüsü bir avuç içi büyüklüğü kadar olmalıdır.
Vücudunuzu susuz bırakmayın!
İftar ve sahur arasında tüketilmesi gereken sıvı miktarı çok önemli. Orucunuzu, iki bardak ılık su içerek açabilirsiniz. Bunun yanı sıra ayran, taze sıkılmış meyve suları, maden suyu, sabaha doğru kefir, domates suyu, domates çorbası tüketebilirsiniz. İftardan sonra türk kahvesi, siyah çay veya bitki çayları içebilirsiniz. Sıvı tüketimine son derece önem vermeli, vücudunuz asla ve asla susuz bırakmamalısınız. İftarla sahur arasında kadınların 1.5 litre, erkeklerin ise 2 litre sıvı tüketmeleri şarttır. Bu miktarın içine çay ve kahve tüketimini koymamalısınız.
Diyabet hastaları çok dikkat etmeli!
Koronavirüsü en çok şekeri sevdiği için diyabetik hastaların daha dikkatli olması gerekir.Yiyecek ve içeceklerin arasındaki tatlı ve şeker miktarları orantılı olmalıdır. Özellikle pancar şekeri olması önem arz eder. Zeytinyağlı yiyeceklere mutlaka sofranızda yer vermelisiniz. Yemeklerin tencere yemeği şeklinde pişirilmesi ve sunulması çok önemlidir. Çünkü hem lif oranı açısından önem arz eder hem de içeriğindeki vitamin ve mineraller açısından sulu olan kısmı doygunluk hissi oluşturur.
Tatlı ihtiyacınızı hurma ile bastırın!
Orucunuzu açarken eğer bir tatlı tüketmek istiyorsanız tercihinizi hurmadan yana kullanmanızı öneririm. Hurmanın lezzetinin yanı sıra içerdiği besin değerleriyle sağlığınıza olumlu etki sağlar. Hurmanın haricinde ev yapımı reçeller ve özellikle de doğal saf balın tüketilmesi son derece önemlidir.
Sahur sofranızda salatayı ve çorbayı eksik etmeyin!
Sahurda doğru tükettiğiniz besinler aç kaldığınız saatlerde büyük kolaylık sağlar. Öncelikle doyurucu bir salata mutlaka sofranızda bulunmalı. Size vereceğim örnek salata tarifi ile açlık hissiniz ortadan kalkacak. Bir kişi için hazırlanacak salatada; dört yaprak marul, bir domates, bir salatalık, iki adet haşlanmış yumurta, mevsim yeşillikleri bunları küçük küçük doğrayıp tabağa yerleştirebilirsiniz. Bir yemek kaşığı dolusu zeytinyağı, bir yemek kaşığı dolusu sirke, yarım limon ve yarım portakal suyunu sıkıp, yoğurt ve beyaz peynirle iyice çırptıktan sonra salatanın üzerine ilave edebilirsiniz. Ayrıca yarım elma, mevsim meyvelerinden yarım bir muzu küp şeklinde doğrayıp ilave edebilirsiniz. Salatanızı, tarifini verdiğim bu sos ile birlikte tükettiğiniz zaman açlık ve susuzluk hissiniz ortadan kalkacaktır.
Sahurda, çorba olarak tarhana ya da domates çorbası tüketmenizi, tuzlu gıdalardan kaçınmanızı, gün boyu susuzluk yaşamanız için şekersiz siyah çay içmenizi ve en önemlisi yemeklerinizi parça kemik et ile zenginleştirmenizi öneririm.