Özgüvenimizi Kime Borçluyuz?

Bedeniyle barışık kadınların fiziksel özgüveni daha yüksek kızlar yetiştirdiğine inanan Dove, yepyeni filmiyle anne-kız ilişkisini özgüven boyutu ile ele alıyor.

Hiçbir çocuk güzellik kavramını bilerek doğmuyor. Her kız çocuk, güzel olduğuna dair imaları, güzelliğin önemini ve belki de güzel olmak gerektiğini ilk kez etrafındaki kadınlardan öğreniyor. Dove’un bir araştırması, genç kızların yarısından fazlasının hayatlarındaki rol modelin anneleri olduğunu ortaya koyuyor. Güzelliğin yaratılmış bir algı olduğuna inanan Dove, ilk güzellik algısının ailede inşa edildiğini savunuyor ve anne kız arasındaki ilişkiyi “aynadaki yansıma” kadar birbirine benzetiyor. Dove’un Türkiye’deki gerçek anne-kızlarla çektiği film, tam da bu ilişkiyi yansıtıyor. 7-10 yaş aralığındaki kız çocukları ve annelerine ayrı mekanlarda yöneltilen sorularda, her iki gruba da dış görünüşleri hakkında düşünceleri soruluyor. Ve sonuçta annelerin verdikleri cevaplar ile kızlarının verdikleri cevaplar birbirinin aynısı çıkıyor. Filmde görüyoruz ki kızlar, annelerinin fiziksel özellikleri ile ilgili yorumlarını kendilerine uyarlıyor ve aslında her kız ayna misali annesini yansıtıyor.

Dove’un Miras filminde yer alan örnekler, annelerden kızlara geçen bu güzellik algısının temelinde özgüven duygusunun yattığını açıkça ortaya koyuyor. Yani güzellik aslında bir özgüven meselesi! Ve fiziksel özgüven kızlara annelerinden kalan bir miras. Tam da bu yüzden kendi ile barışık ve sahip olduğu fiziksel özellikleri olduğu gibi kabul eden annelerin kızları da kendilerini olduğu gibi seviyor. Özgüvenli annelerin kızları da özgüvenli oluyor ve hayata bakışlarının her alanına yansıyan bu özgüven, dış görünüşlerinden duydukları memnuniyeti de etkiliyor. Yeni filmiyle Dove kadınlara, kendilerini oldukları gibi sevmeleri için çağrıda bulunuyor ve #bizböylegüzeliz diyor.