Güncelleme Tarihi:
Osteoporoz, tüm dünyada 50 yaşın üzerindeki her üç kadından birini ve her sekiz erkekten birini etkilediği hesaplanan sinsi bir hastalık. Osteoporoz insanları yaşamlarının geç dönemlerinde etkiliyor. Bununla birlikte ekonomik açıdan aktif olan ciddi oranda genç insanın osteopeni (düşük kemik yoğunluğu) veya osteoporozdan (düşük kemik yoğunluğuna bağlı olarak kırık riskinin arttığı hastalık) yakındığı da yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu yakınmalar ise yaşam kalitesinin düşmesi, duygusal yıkım ve elbette ağır ekonomik yüklerle sonuçlanmaktadır.Günümüzde osteoporoza yönelik kullanılan ilaçların çoğunun her gün alınması gerekmektedir. Dolayısıyla tedavi bazen yıllar boyunca sürebilmektedir. Bu durumda ilaç kullanımı zorlaşırken, tedaviye uyum azalmakta, üstelik ciddi bir ekonomik yükle karşı karşıya kalınmaktadır. Çalışan bir birey olarak henüz osteoporoz tanısı koyulan bir hasta iseniz veya osteoporoz tedaviniz sürmekte ise kullanım kolaylığı olan ve haftada bir doz uygulanan alendronat tedavisi konusunda hekiminizle görüşmenizde yarar var. Dünyanın pek çok bölgesinde insanların işlev kaybından kaynaklanan gelir kaybını karşılayacak sağlık sigortaları veya tazminat hakları yoktur. Ayrıca, pek çok sağlık sigortası planı ile özel sağlık-bakım sistemlerinin çoğu ilk kırık oluşmadan önce tanıyı ve tedavi giderlerini karşılamamaktadır.Osteoporozlu bir işçi işini kaybedebilir; ekonomistler tarafından bile asla hesaplanamayan tıbbi harcamalarda bulunabilir ve ciddi bir ekonomik kayba uğrayabilir.Osteoporoz aktif çalışan milyonlarca insan dahil olmak üzere yaşamın çeşitli evrelerindeki insanları etkilemektedir. Çalışmaların çoğunda bu insanlar gözardı edilmiştir. Ancak Uluslararası Osteoporoz Vakfı'nın Bilimsel Danışmanlar Komitesi adına Dünya Sağlık Örgütü İşbirliği Merkezi tarafından hazırlanan yayındaki hesaplamalar osteoporozun işyerinde çok büyük doğrudan ve dolaylı ekonomik maliyete yol açtığını ve sadece A.B.D., Avrupa ve Kanada'da işyerlerinde osteoporoza bağlı kırıkları olan insanları tedavi etmenin yıllık doğrudan maliyetinin yaklaşık 48 milyar dolar olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette bu maliyete dolaylı olarak ekonomik maliyetler ve bir omur veya kalça kırığı olan kişinin ödediği duygusal bedel dahil değildir.Peki işyerinde osteoporuzun yükünü azaltmak için neler yapılmalıdır? Şüphesiz, bu konuda şimdiye dek yapılan araştırmalar yeterli değildir. Uluslararası Osteoporoz Vakfı'nın bu konuda "acil önlemler alma" çağrısına kulak vermek gerekiyor. Bu önlemleri şöyle sıralamak mümkün:Osteoporoz hakkında bilgilenin; hastalık ile ilgili olarak aileniz, arkadaşlarınız ve meslektaşlarınız ile tartışın."Bir Dakikalık Risk Testi"ni uygulayın. www.osteofound.com adresinden teste ulaşabilirsiniz)Kemik sağlığını destekleyen bir beslenme programı uygulayın; yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini almaya özen gösterin.Düzenli olarak egzersiz yapın.Sigara ve alkol tüketiminden kaçının.Anoreksiya nervosa gibi yeme bozukluklarının ve kortizon türevi ve diğer belirli ilaçların kemikleriniz üzerinde ne gibi etkileri olduğunu öğrenin.Osteoporozun önlenmesi ve tanısını desteklemesi için işvereninizi teşvik edin.Ulusal osteoporoz hasta derneklerinden birine katılın; beceri, ilgi ve desteğinizi sunun.