Güncelleme Tarihi:
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Çullu, "Çocuklarda görülen ortopedik sorunların erken tanısı, olası büyük ameliyatlardan çocuğu kurtarır" dedi. Doç. Dr. Çullu, doğum sonrasında veya çocukluk çağında görülen ortopedik sorunların erken tanı ve tedavisinin kişiyi ileriki yıllarda olası sakatlıklardan koruyabileceğini belirterek şu bilgiyi verdi: "Erken yaşlarda kolaylıkla ve basit yöntemlerle çözülebilecek bir çok ortopedik sorun geç kalındığında büyük ameliyatlar gerektirebilir. Özellikle çocuklarda görülen ortopedik sorunların erken tanısı, olası büyük ameliyatlardan çocuğu kurtarır. Geç dönemde yapılan cerrahi tedavilerin sonucu da erken dönemde yapılan tedaviler kadar başarılı olamamaktadır. Örneğin gelişimsel kalça displazisi, eski adıyla doğuştan kalça çıkığı, doğumdan sonra ilk aylarda basit cihaz ve bandajlar ile kolayca tedavi edilebilecek iken, geç kalınan her ay ve yıl, daha büyük ameliyatları gerektirmektedir."Kalça DizplazisiAlmanya ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde gelişimsel kalça displazisi sorununu ortadan tamamen kaldırmak için her bebeğin ilk aylarında muayeneye ek olarak, ultrason ile tetkik edildiğini belirten Çullu, ülkemizde de her bebeğin kalça çıkığı riskine karşı muayene edilmesi, en azından riskli bebeklerin ultrason ile tanısı ve izlenmesinin gerekli olduğunu ifade etti. "Riskli bebek" kavramını "ailede kalça çıkıklı bireyin varlığı, çoğul gebelikler, ilk kız bebek, makadi doğum, bebekte başka ortopedik sorunların varlığı, anne karnında bebeğin suyunun çeşitli nedenlerle az olması" şeklinde açıklayan Doç. Dr. Çullu, bu riskleri taşıyan bebeklerin anne ve babalarının da bebeklerinde olası bir kalça çıkığı nedeniyle daha uyanık olmaları ve zaman kaybetmeden ortopedi uzmanına başvurması gerektiğini söyledi.Çarpık ayakErken tanı ve tedaviyle başarılı bir şekilde çözülebilecek diğer bir ortopedik sorununun doğuştan "çarpık ayak" olduğunu kaydeden Doç. Dr. Çullu, eski inanışların ve eğilimlerin tersine ne kadar erken tedaviye başlanırsa çocuğun ileriki yıllarda normale yakın bir ayağa kavuşmasının o kadar mümkün olacağını bildirdi. Doğuştan çarpık ayağın tedavisinin öncelikle masaj sonrası alçı uygulaması olduğunu belirten Doç. Dr. Çullu, alçılı tedaviye yanıt vermeyen sert çarpık ayaklarda cerrahi tedavinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.Omurga eğriliğiGenellikle ilköğretim yıllarında ortaya çıkan "omurga eğriliği" durumunun erken önlem alındığında tedavisi daha kolay olan başka bir ortopedik sorun olduğunu belirten Doç. Dr. Çullu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çağlardaki çocukların sırtlarının anne babaları tarafından çıplak olarak ayakta gözlenmesi ve doğacak şüphe ile hekime başvurulması tanıya giden en iyi yoldur. Hekimler tarafından yapılan okul taramaları da omurga eğriliğinin erken tanısı için çok önemlidir. Omurganın düşük derecelerdeki eğriliklerinin artışı, özel korseler ile engellenebilir. Geç kalınmış durumlarda ameliyat gereklidir ve bu ameliyatlar oldukça ağır ameliyatlardır."Spastik özürlü çocuklarSpastik özürlü çocukların da toplumun ve hekimlerin büyük sorunu olduğunun altını çizen Çullu, doğum öncesi, sırası ve sonrasında çeşitli nedenlerle beynin bir bölümünün zedelenmesiyle ortaya çıkan spastisiteya bağlı sorunların, kişinin yaşamını sonuna kadar etkilediğini, çeşitli ağırlıklarda olabilen bu spastik özürlü olguların, çocuğun, evin bir odasına kapatılıp, çevreden saklanmasına ve utanılacak bir durummuş gibi düşünülmesine gerek olmadığını kaydetti. Doç. Dr. Çullu, bu kişilerin de mümkün olduğunca hayata kazandırılmasına ve kendi işini yapar hale getirilmesine çalışmak gerektiğini ifade ederek, "Tıptaki son gelişmeler spastik özürlülere cerrahi ve cerrahi dışı bir çok tedavi yöntemleri sunmuştur. 21. yüzyılda, bu kişileri evin kuytu odalarından çıkarıp, topluma ve kendilerine yararlı birer birey olarak kazandırmak için gerekli bilinç halkımızda oluşmalıdır" şeklinde konuştu.DüztabanlıkDüztabanlık olayının da anne babaların yakınmalarının başında geldiğini belirten Doç. Dr. Emre Çullu, ilk yıllarda bebeklerin tümünün ayaklarının iç kısımdaki yumuşak dokunun fazlalığı nedeniyle "düztaban" gibi göründüğünü, bu görüntünun yıllar içinde değiştiğini ve büyük çoğunlukla ayağın normal şeklini aldığını ifade etti. Çullu, çocukların sağlıklı ayak gelişimi için, yazın kumda çıplak ayak ile yürümeleri gerektiğini belirterek çocukların ortopedik olduğu iddia edilen sert, renksiz ve zevksiz ayakkabılara mahkum edilmemesini önerdi.