Güncelleme Tarihi:
Başarılı cinsel teması sağlayabilecek sertlik düzeyine ulaşamama ve bu sertlik düzeyini yeterince uzun sürdürememe hali olarak tanımlanan sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon - ED), Türkiye'de yüzde 69.2 oranında görülüyor.
Türk Androloji Derneği'nin, Türkiye'de 40 yaş üstü erkeklerde sertleşme sorunu sıklığının yaş gruplarına göre dağılımının belirlenmesi amacıyla yaptığı araştırmada ortaya çıkan bu sonuca göre, bu gruptaki yaklaşık 3 milyon erkek, sertleşme sorunuyla karşı karşıya. Türkiye'nin orta ve doğu bölgelerinde görülme oranı daha sık olan ED'nin, ilerleyen yaşla görülme sıklığı da artıyor. Özellikle hipertansif ve diyabetik hastalarda şiddeti artan ED'nin ortaya çıkmasında pek çok faktör rol oynuyor. Eğitim ve gelir seviyesinden işsizliğe, egzersiz yapıp yapmamaktan depresyona, boşanmaya kadar birçok etken ED'nin görülme sıklığını belirliyor.
Risk, yaşla artıyor
ED kentsel kesimde, kırsal kesime göre daha fazla görülüyor. Eğitim düzeyi düşük olan grupta ve egzersiz yapmayan grupta yüzde 71.8 oranıyla daha sık görülüyor. Hipertansiyon ve diyabet hastaları da ED'nin sık görüldüğü diğer bir grup. Bunlara karşılık gelir düzeyi yüksek grupta ED daha az görülüyor.
İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, ED'ye yol açan faktörler, riski artıran etkenler ve tedavisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı...
Türkiye'de sertleşme sorunu ve sıklığıyla ilgili son veriler neyi gösteriyor?
- Türkiye'de sertleşme sorunu (ED) prevalansı yüzde 69.2 olarak hesaplanmıştır. Hafif ED yüzde 33.2 , orta ED yüzde 27.5, ağır ED yüzde 8.5 oranında görülmektedir. İlerleyen yaşla beraber sertleşme sorunu görülme sıklığı ve sertleşme sorununun şiddeti artmaktadır. Herhangi bir derecede sertleşme sorunu 40-49 yaş arasında yüzde 49.86, 50-59 yaş arasında yüzde 74.81, 60-69 yaş arasında yüzde 86.30, 70 yaş ve üstünde ise yüzde 94.65 oranında görülmektedir. Sertleşme sorunu riski her geçen yıl 1.17 kat artmaktadır.
'Bekârlar' risk altında
Kimler ED riski altında? Sorunun ortaya çıkmasına zemin hazırlayan faktörler neler?
- İlerleyen yaş, Türkiye'nin orta ve doğu bölgelerinde yaşıyor olmak, boşanmış ya da ayrı yaşıyor olmak, işsizlik, düşük eğitim düzeyi, obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, prostat, depresyon ED için risk oluşturuyor. Ayrıca sigara, alkol, uyuşturucu maddeler ED sıklığını artıran faktörler. Diyabetik hastalarda ED sıklığı 3 kat daha fazla görülüyor.
ED'nin diğer hastalıklar ve psikolojik rahatsızlıklarla (depresyon gibi) ilişkisi nedir?
- Diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, prostat hastalığı ve depresyon sertleşme sorunu görülme ihtimalini artırmaktadır. Depresyon tanısıyla takip edilen hastalarda sıklıkla karşılaşılan uyku düzenindeki değişimler, uyku sırasında peniste görülen sertleşmelerin zayıflaması ve sıklığını yitirmesi, cinsel istekteki ve cinsel uyarılara verilen cevaptaki azalma ve başarısızlık endişesi gibi faktörler sertleşme sorununa yol açabilir. Sertleşme sorunu olan hastalarda yüzde 54 oranında depresif yakınmalar ortaya çıkar. Sertleşme sorununun derecesi arttıkça depresyon riski de artış gösterir. Depresif yakınmaları olan ED hastaları, sertleşme sorunu için düzenlenen tedaviye uyumsuzluk gösterebilir. Depresyonun eşlik ettiği sertleşme sorununun tedavisinde fosfodiesteraz inhibitörleri (sildenafil, vardenafil, v.b) etkinlik ve güvenilirlikle kullanılabilir. Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI), trisiklik antidepresanlar, monoaminooksidaz inhibitörleri sertleşme sorununa yol açabilir. Antidepresif ilaçlar arasında en fazla SSRI sorumlu tutulmuştur. SSRI 2-4 haftalık tedavi süreci sonucunda yüzde 14-70 oranında cinsel bozukluğa neden olur. SSRI'lar orgazmda gecikme, cinsel tatminde ve istekte azalmaya neden olur.
Tedavi nasıl olmalı?
İlaç tedavisine ne zaman başlanmalı ve nelere dikkat edilmeli?
- Sertleşme sorunu olan hastanın değerlendirmesi detaylı bir hikâye alma, fizik muayene yapma ve birtakım laboratuvar testleri istemekle başlar. Bazı hastalarda tanı koymak için daha ileri tetkikler istemek gerekebilir. Elde ettiğimiz bulguları değerlendirdikten sonra hasta ve partneriyle tedavi seçenekleri, beklentileri ve hedefleri tartışılmalıdır. Tedaviye başlamadan önce değiştirilebilen risk faktörlerini sorgulamak ve hastayı bunlardan arındırmak denenmelidir. Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı birtakım endokrinolojik hastalıklar, partnerle yaşanan uyumsuzluklar, penisteki anatomik anormallikler, fiziksel aktivite azlığı sertleşme sorununa yol açabilecek değiştirilebilen risk faktörlerindendir. Ayrıca hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi ve kalp hastalığı gibi sertleşme sorunu nedenleri arasında sayılan hastalıklar kontrol altına alınmalı ve tedavileri düzenlenmelidir. Bazı antihipertansif, antidepresan ve kalp hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar sertleşmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle hastanın kullandığı olduğu ilaçlar detaylı sorgulanmalı ve gereğinde uygun değişimler yapılmalıdır. Hastanın sertleşme sorunu tedavisi almasını engelleyecek herhangi bir hastalığı olup olmadığı veya ilaç kullanıp, kullanmadığı öğrenilmelidir. Daha sonra sertleşme sorununun tedavisine geçilir. Tedavide ilk basamağı ağız yoluyla alınan ilaçlar oluşturur.
Maddi durum da etkili
ED neden önemli? Tedavi edilmemesi başka ne gibi sorunlara yol açıyor?
- Sertleşme sorununun tedavi edilmemesi depresyon, performans anksiyetesi gibi sorunlara yol açabilir. Aynı zamanda kişi özgüvenini yüksek oranda yitirecektir. Sertleşme sorununun devam etmesi partnerler arası ve aile içi ilişkileri olumsuz etkiler. Sertleşme sorunu diğer hastalıkların habercisi olabilir. Bu nedenle sertleşme sorununa gereken önem verilmeli ve altta yatan neden araştırmalıdır. Böylelikle yüksek tansiyon, diyabet veya kalp hastalığı gibi birçok hastalığa erken tanı koyup tedavi etmek mümkün olabilir.
Sertleşme sorunu Türkiye'nin orta ve doğu bölgelerinde hangi nedenlere bağlı olarak daha sık görülüyor?
- Değişik coğrafyalarda sertleşme sorunu görülme sıklığının farkı, bölgeler arası kültürel ve sosyoekonomik farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde yaşayanların daha düşük sosyoekonomik düzeye sahip olmaları ve geleneksel yaşam tarzları Türkiye'de sertleşme sorununun en sık gözüktüğü bölge olmasına yol açmıştır. Bunda beslenmenin de rolü olduğu düşünülmektedir.
Eğitim durumuyla ve gelir dağılımıyla ne gibi bir ilişkisi var?
- Sertleşme sorunu eğitim düzeyi düşük kimselerde daha sık görülmektedir. Ortaokulu bitirmiş ve daha üst düzeyde eğitim almış insanlarla karşılaştırıldığında, okuma yazması olmayanlarda sertleşme sorunu görülme ihtimali 1.76 kat daha yüksektir. Eğitim düzeyi düşük olan grupta oran yüzde 80 düzeyindeyken, ilkokul ve daha üst düzey eğitim görmüş grupta yüzde 60 civarında seyretmektedir. Gelir düzeyi arttıkça sertleşme sorunu prevalansı azalır. Sertleşme sorunu, aylık geliri 500 milyondan az olan grup baz alındığında, 1-1.5 milyarın üstünde aylık gelire sahip kişilerde 0.69 kat, 2 milyarın üstünde aylık geliri olan kişilerde ise 0.45 kat daha az görülür.
Egzersizin ED'de nasıl bir rolü var? Sorun başladıktan sonra egzersiz yapmanın yararı var mı? Önce spor ve diğer önlemler, sonra tedavi diyebilir miyiz?
- Fiziksel aktivite sertleşme sorununa karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Evden dışarı çıkmayan, oturarak iş yapan insanlarla karşılaştırıldığında düzenli fiziksel aktivitesi olanlarda sertleşme sorunu 0.19 kat daha az görülmektedir. Fiziksel aktivite miktarını artıran, kalori alımını azaltmak suretiyle toplam vücut ağırlığının yüzde 10'u ve daha fazlası kadar kilo kaybeden kişilerde sertleşme sorunu yüzde 40'lara varan oranda düzelmektedir. Hareketsiz bir yaşam tarzını benimseyen kişiler, fiziksel aktiviteyi artırarak (günde 3 km yürüyüş yapmak) sertleşme sorunu gelişme ihtimalini azaltırlar.
Bölgelere göre dağılım
Türkiye'de, 40 yaş üstü erkeklerde ED derecesinin bölgelere göre dağılımı:
Orta: Yüzde 82.6
Doğu: Yüzde 74.7
Batı: Yüzde 60.1
Kuzey: Yüzde 57.9
Güney: Yüzde 40.9
Eğitim düzeyine göre dağılım
Türkiye'de, 40 yaş üstü erkeklerde eğitim durumuna göre ED'nin dağılımı şöyle:
Okuryazar değil: Yüzde 79.7
Yalnızca okuryazar : Yüzde 85.2
İlkokul mezunu : Yüzde 60.6
Ortaokul mezunu : Yüzde 60.0
Lise mezunu :Yüzde 60.0
Yüksek okum mezunu : Yüzde 61.7
İrtibat numarası
Türk Androloji Derneği ücretsiz cinsel ve üreme sağlığı danışma hattı, erkek- kadın cinsel sağlığı ve erkek kısırlığı ile ilgili olarak hizmet veriyor. 0212 267 49 49 no'lu telefonlardan bilgi alabilirsiniz.