Olgun kadına gençlik aşısı

Güncelleme Tarihi:

Olgun kadına gençlik aşısı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2005 06:00

Hangi kadın etrafında dipdiri vücutlu, arzulu gözler ve dinamik bir enerjiyle gezinen, kendisine hayran genç erkekler olsun istemez? Hatta gizli gizli yanak kızartan hayaller kurmaz? Peki, diyelim ki sizden 20 yaş küçük bu erkeklerden biri sevgiliniz olmak istiyor, ne yapacaksınız?

Haberin Devamı

Son yıllarda giderek daha çok sayıda olgun kadın, kendilerinin neredeyse yarı yaşındaki genç erkeklerle çıkıyor. Eskiden lüks salonların ve yalak odalarının fantezisi olan bu ilişki tarzı giderek sosyalleşiyor. Listelerine genç sevgililer ekleyenler arasında, filmlerindeki bedensel performanslarıyla göz dolduran Demi Moore'dan Yıldız Savaşları'nın unutulmaz Prenses Lea'sı Carrie Fisher'a kadar pek çok isim var. Bu ünlü kadınlar genç erkekleriyle sosyete sayfalarında ve film galalarında, kendilerinden en az 20 yaş küçük sevgilileriyle gurur duyan olgun erkekler kadar korkusuzca boy gösteriyorlar.
Biz de bu konuya ilgisiz kalamadık. Yaşlıca bir erkeğin neden çocuğu yaşında kızlarla çıktığı, hatta evlendiği konusunda artık hemen herkesin kitap yazacak bilgisi var. Genç kadınların da baba şefkati eksikliği ile duygusal olarak kendini güvende hissetmesi ve ekonomik rahatlığın cazibesine kapıldığı biliniyor vs. Ama acaba oğlu yaşında erkeklerle birlikte olan kadınların motivasyonu ne? Üstelik toplum onları hala yadırgarken? Sizin de kendinizden az 10 yaş genç bir sevgiliniz olması için neyiniz eksik? Ya da fazla? Yoksa bu bir ruhsal rahatsızlık mı? Bu durumda konunun hemen psikolojik altyapısını araştırmamız gerekiyordu.

Ülkemizde çiftler arası ilişkiler konusunda uzmanlıklarıyla öne çıkan Terapi İstanbul Psikiyatri Merkezi'nden Dr. Gülcan Özenti ve Dr. Beril Tekin, bu tip ilişkilerin psikiyatrik ve töropatik temelli bir rahatsızlık göstergesi olmadığını söyleyip içimizi rahatlatıyorlar. Onlardan aldığımız bilgiye göre daha olgun kadın daha genç erkekle birlikte olduğunda bu, şu anlamlara gelebiliyor: Kendisinden 20 yaş daha büyük kadınlarla birlikte olan erkekler, ağırlıklı olarak bağımlılık figürü daha yüksek olan insanlar. Genç erkeklerin bu davranışlarının temelinde anneyle ya da anne yerine koydukları kişilerle ilişkileri yatıyor. Bu erkek, ilişkisinde yaşıtı pek çok erkekten daha fazla oranda kendini güvenlikte hissetme ihtiyacı duyuyor. Sadece anne sevgisini ya da güven duygusunu çocukluk çağında yaşamamış olanlar değil; onlar kadar güven duygusu çok fazla doyurulmuş olan erkekler de, kendilerinden çok daha büyük kadınlarla ilişki kurmaya yatkın oluyorlar.

İleri yaşta da arzulanma güdüsü

Yanında kendisinden 20 yaş genç bir erkekle göğsünü kabartarak yürüyen kadın açısındansa işin sosyal yönü daha önemli. Daha iyi bir cinsel performans, daha istekli bir partner faktörleri de tabii ki göz ardı edilemez. Ama 40 yaşından sonra kadının üreme ve eşleşme güdülerinin fiziksel olarak da düştüğünü hesaba katarsanız, bunun yoğun seks arzusuyla fazla ilgisi olmadığını görebilirsiniz. Genetik ve antropolojik olarak baktığınız zaman erkeklerde sonsuz sayıda sperm var, kadınlarda da sınırlı sayıda yumurta. Erkeklerin üreycbilme ve spermlerini sunma arzuları, ruhsal olarak da genetik olarak da kadınlardan daha fazla. Fizyolojik ve hormonal açıdan bile bu ilişkinin kadınlar açısından üreme temelli olmadığı çok açık. Bu nedenle bunlar, salt cinsellik içeren ilişkiler de değiller.

Ama o yaşına geldiğinde kariyerinde belli bir noktaya ulaşmış, ekonomik özgürlük ve refah derecesi oldukça yüksek bir noktadaki kadının, kendisine duygusal anlamda ayak bağı olacak birine bağlanmaktansa daha hafif, daha yumuşak, hatta çoğu kez sosyalizasyon mecburiyeti olmayan bir ilişkiyi tercih etmesi de çok normal. İleri yaşlarda olmasına rağmen genç bir karşı cins tarafından hala arzu ediliyor olmanın getirdiği tatmin de cabası. Ama olgun kadının çok genç bir sevgilisi olmasının ona sosyal avantajlar kadar dezavantajlar yüklediği de bir gerçek. Arkadaş grubu 40 yaşın üzerinde olan bu kadının, sevgilisi ve arkadaşlarıyla ortak noktalar bulması, bunlar arasında hemen akla gelenlerden biri.

Anne şefkati arayan genç erkekler

Örneğin 50 yaşında bir kadınla birlikte olan 30 yaşında bir erkek, ilişki ihtiyacı açısından dramatik bir gösterge. Bu ilişki de kadınların daha baskın özellikli ve daha güçlü kişilikli olduklarını, erkeklerinse bağımlılık özelliklerinin daha yüksek düzeyde olduğunu söylemek mümkün. Ama bu erkekler pasif anlamına gelmemeli. Dr. Gülcan Özer ve Dr. Beril Tekili eğer bu iki kişi cinsel fantezi dışında bu birlikteliği sürdürüyorlarsa, psikolojik bir rahatsızlıktan değil; normal bir "ilişki"den söz edileceğinin altını çiziyorlar. Çatısının daha az sorumlulukla, evlenme ve çocuk doğurma mecburiyeti olmamasıyla, daha özgür bir beraberlikle örülmüş bir ilişki. Bu tür ilişkilerin kadınların ekonomik düzeyi yükseldikçe görülebileceğine değinen uzmanlar, beraberliğin getirdiği psikolojik tatminin daha çok genç erkekte var olacağına değiniyorlar.
Psikologların çok uzun ömürlü olmayacağına hemen hemen kesin gözle baktığı bu ilişkiler, erkeğin kadının anaç yanına sığınmasıyla başlıyor. Anaç derken, aklınızda yanlış bir imaj oluşmasın. Siz çok anaç biri olmayabilirsiniz, hiç öyle görünmeyebilirsiniz de. Ama anaç olmak sadece koşulsuz ve sürekli şefkat göstermek değil ki, karşınızdakine güvenlik sunabilmek, onda bu hissi yaratmak demek. Bu noktada Dr. Gülcan Özer ve Dr. Beril Tekin, insanların farklı yaşlarda geliştirdikleri farklı duygusal aşamalara dikkat çekiyorlar. Bir insan olgunlaşma trendine 30 yaşında girerken, diğeri bunu 45 yaşında yaşayabiliyor. Bunun gibi herkesin sosyal gelişim basamakları farklı. Hangi yaş aralığında olursa olsun bir ilişkide, olgunlaşma ve sosyal gelişim aşamaları birbirine denk düşüyorsa o ilişki yürüyor. Ama gelişim basamakları farklı insanlar seks, ekonomik güvence ya da başka bir tek nedenle bir araya gelmişlerse bu ihtiyaç karşılandıktan sonra o ilişkiyi bitiriyorlar. Ve bu tip ilişkiler genellikle ya genç adamın "büyüyüp" ilişkidıen ayrılmasıyla ya da kadının sıkılıp ilişkiyi bitirmesiyle sonlanıyor. Kimin önce büyüyüp, kimin önce sıkılacağı yine gelişim basamaklarıyla ilgili. Son yıllarda daha sosyalize olmakla birlikte bu tür ilişkilerin sadece evin içinde yaşanması, topluma çıkmaması da onlar için büyük bir katastrof. Bu kapalılık doğal olan ilişkinin ömrünü feci şekilde kısaltıyor.

Peki bu bir davranış bozukluğu mu? Dr. Cülcan Özer ve Dr. Beril Tekin, bir genelleme yapmanın çok geniş yelpaze için haksızlık olacağını söylüyorlar: "Her ilişkinin kendi içinde, kendine özgü bir ritmi vardır. Bu ritm, o çift için onları iyi hissettiren, doygunluk veren bir ritm değilse, aralarında yaş farkı bir bile olsa sorun yaşamaya daha meyilli olurlar. Eğer bu ritm yakalanmışsa aralarındaki yaş farkı 30 da olsa en azından bir süre uyumlu bir ilişki yaşarlar."

Kaynak: Elle

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!