Neden Diyet Günlüğü Tutmalıyız?

Ay sonunda kilonuzda bir değişiklik olmadığını gördüğünüzde baktığınız ilk yer diyet günlüğünüz olmalı. Genelde çoğu insan, kendilerine izin verdiği ve "haftada bir yiyorum, ne olacak bundan" diye düşündüğü o tatlıların, aslında düşündükleri kadar seyrek aralıkla olmadığını görüyor.

Genelde aşırı yemek yemenin nedeni duygusal açlıktır. Diyet günlüğü tutarken sadece ne yediğinizi değil, hangi ruh halinde olduğunuzu da yazmalısınız. Böylece hangi yiyecek gruplarını hangi ruh hallerinde yediğinizi de bulabilir ve önleminizi ona göre alabilirsiniz. Örneğin regl dönemlerinizde mi canınız daha çok çikolata çekiyor yoksa bir şeye sıkıldığınızda mı; bunu biliyor musunuz? Eğer yediklerinizin bilincinde olursanız, tekrar o ruh haline girdiğinizde, daha akıllıca tercihler yapabilirsiniz.

Bunu bir terapi olarak düşünün. Aslında herkes kendi doktorudur. Kimse sizi sizden daha iyi anlayamaz ve sorunlarınıza sizden daha iyi bir çözüm bulamaz. Kendi kendinize uygulayacağınız bu yazılı terapi ile hem kendi iç sesinizi dinleyecek, hem de yedikleriniz ve yaşadıklarınızın ne kadar bağlantılı olduğunu göreceksiniz.

"Ben diyetimi bozmuyorum, harfi harfine uyguluyorum, diyet günlüğüne ihtiyacım yok" diyorsanız, hepimiz o yollardan geçtik deriz. Bir diyete başlarkenki heyecan ve motivasyon, birkaç ayın sonunda yok olmasa da oldukça azalır, çünkü doğal olarak kilo verme süreci yavaşlar ve bunu niye yaptığınızı sık sık kendinize sorar olursunuz. İşte tam da bu durumda diyet günlüğü devreye girer.

Motivasyonunuzu kaybettiğiniz anda diyet günlüğünüzün ilk sayfalarına göz atarsanız, hem o günlerdeki kilonuzu görerek mutlu olacak, hem de neden kilo vermek istediğinizi yazdığınız satırları okuyarak, bunu kendinize hatırlatmış olacaksınız.

Diyet günlüğünde neler olmalı?

Günlüğün ilk sayfasında neden kilo vermek istediğinizi, kaç kilo vermek istediğinizi, o kiloda neler hissettiğinizi yazın. Sonra günün tarihini atarak başlayabilirsiniz. Peki günlüğe tam olarak ne yazmanız gerekiyor?

- Ne yediğiniz ve içtiğiniz: Spesifik olun, en küçük detayına kadar yazmayı ihmal etmeyin. Bütün kaçamaklarınız dahil her şeyi yazmalısınız.

- Ne kadar yediğiniz: Kaç porsiyon yediniz, büyüklüğü ve gramı ne kadardı, kaç adetti.

- Kaç kalori aldığınız: Eğer yediklerinizin kaç kalori olduğunu biliyorsanız, mutlaka not edin, bilmiyorsanız da internetten bakmaya çalışın.

- Ne zaman yediğiniz: Yediklerinizin yanına saatini de yazmayı ihmal etmeyin. Günün hangi saatlerinde daha çok yediğinizi öğrenmeniz gerekiyor.

- Nerede yediğiniz: Yemeğinizi nerede yediğiniz de önemli. En çok nerede yemek yediğinizi böyle bulabilirsiniz.

- Kiminle yediğiniz: Yalnız mıydınız yoksa birileri var mıydı yanınızda, not almayı unutmayın. Acaba yalnızken mi daha çok yiyorsunuz, başkalarıyla mı.

- Ne yaptığınız: Yemek yerken başka şeyler uğraşıp uğraşmadığınız (Tv izlemek, gazete okumak, araba kullanmak, bilgisayar başında olmak vs.)

- Ruh haliniz: Yemek yemeden önce, yemek sırasında ve yemekten sonra hangi duygular içinde olduğunuz. Örneğin, sinirliyken çikolata yemeğe başladım, yerken mutlu oldum ama sonra pişmanlık duydum, gibi.

- Sağlık durumunuz: Başınızın ya da midenizin ağrıyıp ağrımadığını, hasta olup olmadığınızı, regl döneminde olup olmadığınızı vb. şeyleri yazmayı unutmayın.

- Günlük aktiviteniz: O gün kaç dakika hangi sporu yaptınız, gün içinde ne kadar yürüdünüz vs. gibi tüm fiziksel aktivitelerinizi, kaç kalori

- Kilonuz: Her gün sabah kalkar kalkmaz, aç karna, tuvalete girdikten sonra, kıyafetsiz ağırlığınızı not edin.

Günlük nasıl işe yarayacak?

Herkesin yaşadıkları ve bunun yediklerine yansıması farklıdır. "Diyetler kişiye özel olmalı" derken, beslenme uzmanlarının bir bildiği var. Aynı kiloda tıpatıp aynı diyeti uygulayan ve diyet günlüğü tutan iki kişinin yazdıklarını bir ay sonunda okuyor olsanız, göreceksiniz ki ikisi eşit kilo verememişler. Çünkü herkesin yemek yerkenki hisleri aynı değildir; örneğin daha stresli olduğunuzda kilo vermeniz yavaşlayacaktır.

Yediğiniz şeylerin yanı sıra, ruh halinizi yazmanız, bu yüzden önem kazanıyor. Ay sonunda tartıldıktan sonra, beklediğiniz değişimi göremezseniz, diyet günlüğünüze bakıp, o ay içinde yaptığınız kaçamakların sayısına bakabilir, hangi durumlarda diyetinizi bozduğunuzu bulabilir ve bir dahaki ay daha dikkatli olmaya çalışabilirsiniz.

Belki de sorun porsiyonlarınızdadır. Bunu yine diyet günlüğünden kontrol edebilirsiniz. Özellikle takip etmek istediğiniz bir besin grubu da olabilir; yağ, tuz, şeker vb. gibi.

Belki de arkadaşlarınız kalorilidir?

Sosyal çevrenizin size kilo aldırdığını düşünüyorsanız, dikkat etmeniz gereken nokta günün hangi saati, nerede ve kiminle yediğiniz olacaktır. Hangi arkadaşınızın sizi şişmanlattığını bilmek istemez misiniz? Duygusal açlıktan yakınıyorsanız ve yedikleriniz duygusal değişimlerinize bağlıysa, bunu da kontrol altına alabilmenin yolu, diyet günlüğünden geçiyor.

Her diyetin benzersiz olması gerektiği gibi, diyet günlükleri de kişiye özel ve tektir. Kendi beslenme uzmanınız olmak, yemek yerken daha bilinçli olmak, kilo vermek ve sabit bir kiloda kalmak için, diyet günlüğü tutmayı deneyin. Başta zorlanabilir ve yazmayı unutabilirsiniz, ama bir hafta sonra bu alışkanlık haline gelecektir ve işe yaradığını gördüğünüzde, arkadaşlarınıza diyet tavsiyesi vermek yerine, diyet günlüğü tutmaları gerektiği söylüyor olacaksınız.