Güncelleme Tarihi:
Yemeğinizi pişirmek için kullanacağınız yağların kanser türleriyle ilişkisi hakkında bir fikriniz olunca, yağ seçimi konusunda çok daha dikkatli davranacağınıza inanıyoruz. Diyet reçetelerinde doymuş- doymamış yağ türlerinden sıkça söz edildiğini biliyorsunuz. Doymuş yağların vücuda verdiği zararları burada sıralamayacağız. Sadece şu kadarını bilmenizi istiyoruz: Doymuş yağların prostat, kolon ve de göğüs kanseriyle yakın ilişkisi var.
Bugüne kadar yapılan araştırmalar, doymuş yağlarla ilgili bu iddiayı doğruladı. Doymuş yağlar, kırmızı etler ve hayvansal yağlarda bulunur. Bir de 'trans yağlar' adıyla anılan yağ türleri var. Bunlar sentetiktir ve vücutta doymuş yağ etkisini gösterir.
Trans yağlar, bitkisel yağların hidrojene edilerek sıvı halden katıya dönüştürülmesiyle üretilir.
Trans yağlar, vücuttaki hücrelerin zarlarına zarar verirler ve böylece hücrelerin savunma sistemi çökertilir.
Doymuş yağlar
Beslenme uzmanları, uzun yıllardan beri, doymuş yağların vücuda verdikleri zararlardan söz ediyorlar. Beslenme uzmanlarına, son zamanlarda kanser uzmanları da katıldılar. Doymuş yağlarla prostat kanseri arasında bir bağın bulunduğundan artık kimsenin kuşkusu kalmadı.
Fransa'da yürütülen bir çalışma sonucunda diyetleri yüzde 30-40'dan fazla doymuş yağ içeren erkeklerde, prostat kanseri geliştirme riski büyük çıktı. Aynı şekilde kolon kanserinin de yediğiniz doymuş yağlarla ilişkisi olduğu belirlendi. Bu durumda 'Ben kırmızı et yemezsem, karnım doymaz' diyenlere kötü bir haberimiz var.
Kırmızı et ile karnınızı doyurmasına doyurursunuz da, kolon kanserine yakalanma olasılığınız da o derecede artar.
Trans-yağlar
Doymuş yağların meme kanseriyle bir ilişkisinin bulunmadığı belirtiliyor. Buna karşılık, meme kanserinin ortaya çıkmasında trans-yağların rolünün büyük olduğu ileri sürülüyor.
Kuzey Carolina Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmaya göre, trans-yağları fazla miktarda kullanan kadınlarda, meme kanseri riski de aynı oranda artıyor.
Kanseri önleyen yağlar
Yağlar konusunda karanlık bir tablo çizdik. Hani nerdeyse, kansere yakalanmamak için evinizde yağ bulundurmaktan kaçınacaksınız. Yok, olayı fazla abartmayalım.
Zeytinyağını çok tüketen ülkelerde meme ve bağırsak kanseri oranlarının düşük olması bir rastlantı değil.
Zeytinyağının bazı kanser türlerine karşı iyi bir savaşçı olduğu saptandı. Bu arada balık yağının da bazı kanser türlerine karşı koruyucu nitelik taşıdığı biliniyor. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü'nün yaptığı çalışmalara göre vücudun günlük yağ alımı, aldığınız toplam kalori miktarının yüzde 20'sinden yukarı olmamalı. Yani diyelim ki, günde 2000 kalori almanızı sağlayacak bir diyet uyguluyorsunuz. Böyle bir diyette en fazla 440 gram yağa yer verilebilir. Günlük yağ tüketiminizde doymuş yağa da yer verebilirsiniz ama kullandığınız yağ miktarına dikkat.
Gelelim liflere
Elma yerken bu lezzetli ve sert meyveyi kolay kolay sindiremeyeceğinizi düşünürsünüz. Doğrudur. Fakat önemli bir noktayı hemen belirtelim. Yediğiniz elmanın lifi yani posası, kanser başta olmak üzere, pek çok sağlık sorunundan korunmak açısından önemlidir.
Tıbbi araştırma laboratuvarlarında yıllardan beri yapılan çalışmalar kanser tehlikesini azaltmakta, lifin çok önemli rol oynadığını göstermiştir.
Lifli yiyecekleri her zaman sofranızda bulundurmak zorundasınız. Sebze türleri, meyve türleri, tahıl ürünleri, kabuklu yemişler lifli besinlerin en önde gelenleridir.
Beyaz yerine kahverengi pirinç, şekerli çörekler yerine kepekli kurabiyeleri tercih ederek, aldığınız lifli besinin miktarını artırın.
Önemli hatırlatma
Kansere karşı mücadele yalnızca sağlığa uygun ve besleyici gıdalarla değil, dikkatli yiyecek seçimi ve hazırlaması ile başlar.
Eğer çilek, hemen buzdolabına konulmazsa, brokoli çok kaynatılırsa, pirinç pişirilmeden önce çalkalanırsa ya da etin fazla pişirilip kömürleşmesine izin verilirse, meyvelerin ve sebzelerin taze olması, pirincin en kalitelisinin seçilmesi, etin en yağsızı, kanserle mücadeleye bir katkıda bulunamaz.
Tercihleriniz önemli
Düşük yağlı ve yağsız yiyecekleri sakın sofranızdan eksik etmeyin. Beyaz et, balık ve yumurta akı gibi yağsız proteinler, düşük yağlı süt ürünleri, düşük yağlı salata sosları her zaman tercih edilmeli.
Yağlı yiyeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durun. Örneğin patatesi kızartılmış olarak değil haşlanmış olarak yemeyi tercih edin. Tam yağlı süt yerine düşük yağlı süt, dondurma yerine dondurulmuş yoğurt, cheeseburger yerine ızgara tavuklu sandviç sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezleri.
Kanserden korunmak için de yiyecekleri kızartmak yerine haşlamayı ya da buharda pişirmeyi seçin.
Bazı yiyecekler, gizli yağ içerir. Krakerler, kurabiyeler, ekmekler ve dürümlerde gizli yağ vardır. Siz göremezsiniz ama yağ bu besin maddelerinde mevcuttur.
Katı margarin yağlarını kullanmayın ya da mümkün olduğu kadar az miktarda kullanmaya özen gösterin. Bitkisel yağları tercih ederseniz, sağlığınızı koruyacaksınız, aynı zamanda kanser tehlikesine karşı da önlem alacaksınız.