Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2016 17:43
Mevsimsel değişimler ve ani sıcaklık farklılıkları bedeni olumsuz yönde etkileyebiliyor. Peki bu mevsim dönümlerinde vücudun direncini artırmak için ne gibi önlemler almamız gerekiyor?
Kronik hastalığı olanlar risk grubu
İnsan vücudu ısı farklılıklarından büyük ölçüde etkilenir. Havanın derecesi ve ani gelişen ısı değişiklikleri sonucu vücut bu duruma hemen uyum sağlayamayabilir. Bu sebeple de vücut strese girer ve savunma mekanizması zayıflayabilir. Özellikle mevsim geçişlerinde bu tarz durumlara sıkça rastlanabilir. Kış mevsiminden ilkbahar aylarına geçiş sürecinde vücudun direnci düştüğünden grip salgınları sıklıkla görülebilir. Gribe yol açan virüsler sağlıklı bireyleri etkilediği gibi kronik rahatsızlığı olan kişilerde daha ağır ilerleyebilir. Özellikle yüksek tansiyon, kalp ve diyabet gibi hastalık grubundaki kişilerde grip hızlı ilerleyerek zatürreye dönüşebilir. Bazı vakalarda ilerlemiş zatürre sebebiyle ölümler de yaşanabilir. Kronik hastalığı olan kişilerin mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemi daha zayıf olduğundan daha dikkatli olmaları gerekir. Aynı durum yaşlılar, hamileler ve çocuklar için de geçerlidir.
Düzenli kontroller şart
Kronik hasta grubundaki kişilerde ısı kontrol merkezi zorlandığından ısı değişimlerine karşı daha hassas olurlar. Bu nedenle kalp, tansiyon ve böbrek hastalarının beslenmelerine ayrıca özen göstermeleri gerekir. Bol su tüketmek ve ilaçları düzenli olarak almak şarttır. Sıcak artışı sebebiyle fazla terlendiğinden sodyum ve potasyum kaybı da yaşanabilir. Bu durumda kronik hastalarda ellerde uyuşma olabilir. Bu sorunun yaşanmaması için düzenli olarak elektrolit ölçümlerinin yapılması önerilir. Kronik rahatsızlığı olanlar sürekli kontrol altında olmalıdır. Özellikle yaz aylarına girerken ve yaz sonunda uzman bir hekime başvurarak kan kontrolleri, keratin ve üre testlerini yaptırmaları şarttır.
Hormonal ve psikolojik dengeler değişebilir
Normalde vücudun ihtiyaç duyduğu ısı oranı 37,5 derecedir. İnsan beyninin merkezinde vücudun sıcaklığını ayarlayabilmesini sağlayan ısı düzenleyiciler bulunmaktadır. Bu merkez sayesinde dış ortamdan gelen ısı seviyesi kontrol altına alınarak, vücudun sıcaklığı artırılır ya da azaltılır. Ancak aniden değişen hava sıcaklıklarında bu merkez de görevini yapmakta zorlanabilir. Her insan hava şartlarındaki sıcaklığı farklı hisseder. Bu duruma yol açan genellikle fizyolojik nedenler olsa da psikolojik etkenler de eklendiğinde kişilerin sıcaklık algısı değişebilir. Sıcaklıktaki ani farklılıklar ve nem oranı sebebiyle bireyde halsizlik, uykusuzluk, yorgunluk ve depresyon gibi durumlar gözlemlenebilir. Bunların yanı sıra hormonal ve psikolojik dengeler de bozulabilir.
Organlar tepki veriyor
Mevsimsel değişimlerde sıcaklık derecesi fazla olduğunda böbrekler, akciğerler ve deri tepki verir. Deride oluşan yüksek sıcaklık yüzünden vücut terleme yoluyla dengesini korumaya çalışır. Böbrekler vücudun su oranını koruyabilmek için idrar üretmez. Akciğerler ise vücutta toplanan suyu buharlaştırarak dışarıya atar. Eğer hava aniden soğursa vücut dengesi için ısı düzenleyici merkezin enerjiye ihtiyacı olur. Bu yüzden mevsim geçişlerinde sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve mevsime uygun kıyafetler giyilmesi oldukça önemlidir. Kronik hastalığı olan kişilerin de aynı şekilde yaşam rutinlerine dikkat etmeleri ve vitamin takviyelerine daha fazla önem vermeleri gerekir.
Stresli bir yapınız varsa dikkat
Mevsim değişimlerinin her insan üzerinde yarattığı etki farklıdır. Günlük hayatın akışı vücut üzerinde ne kadar etkiliyse uyum süreci de mevsimlere bağlıdır. Özellikle yapı itibariyle stresli, kaygılı, heyecanlı ve sinirli kişilerde fiziksel güçsüzlük daha yoğun hissedilir. Bu sebeple de hastalanmaya daha yatkın olurlar.
Aşırı kilolular ve tiroid hastaları özenli olmalı
Mevsim geçişlerinde hormonal değişimler sıklıkla yaşanabilir. Bu değişimlerle birlikte iştahta artış da görülebilir. Değişen hava şartlarına günlerin uzaması da eklenince beslenme alışkanlıkları değişebileceğinden dikkatli olunmalıdır. Özellikle aşırı kilolu kişiler bu dönemlerde daha özenli olmadırlar. Mevsimsel değişim tiroid hastalarını da olumsuz derecede etkiler. Sıcak farklılıkları sebebiyle oluşan yorgunluk, rehavet, gerginlik ve stres gibi durumlar tiroid bezinin normal çalışma düzenini bozabilir.
İş ve özel hayat da etkileniyor
Mevsimsel değişimler insanların psikolojik dengelerini de etkileyebilir. Kış boyunca maruz kalınan karanlık ve soğuk havadan aniden çıkmak duygu dalgalanmalarına neden olabilir. Mevsimsel değişime bağlı yaşanan duygu bozuklukları her insanda farklı olabilir. Bazı kişiler bu durumu daha çabuk atlatırken bazıları depresif bir hale bürünebilir. Özellikle iş ve özel hayatlarında sıkıntı yaratacak durumlara bile yol açabilir. Ofis ortamında ya da yoğun fiziksel güç gerektiren işlerde çalışan bireyler için de aynı durum geçerlidir. Bu kişiler genellikle mevsim geçişlerinde yataktan yorgun ve bitkin kalkarlar. Bunun sonucunda da iş ve özel hayatlarında adaptasyon güçlüğü, dikkat eksikliği ve enerji kaybı gibi durumlar yaşayabilirler. Tabi hızlı ve stresli yaşam koşullarının da bu durumları tetiklediği unutulmamalıdır.
Bu uyarılara kulak verin
Mevsim geçişlerinin genel vücut sağlığı üzerinde yarattığı etkilere karşı bazı önlemler alınabilir. Bunun için her bireyin sağlıklı beslenme, düzenli uyku rutini ve fiziksel aktivitelerde planlama yapması gerekir. Bu sayede bağışıklık sistemi güçlendirilebilir. Vitamin ve mineral takviyesi için de mevsim sebze ve meyveleri tüketilmelidir. Su tüketimi artırılmalı, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır. Temizliğinden ve iyi havalandırıldığından emin olunmayan ortamlarda da bulunulmamalıdır. Stres ve kaygı birçok hastalığı tetikleyen faktörlerden biri olduğundan strese sebep olan durumlardan da kaçınılmalıdır.
Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Salim Bereket