GeriKadın Sağlığı Metabolizmanızı hızlandırın sağlıklı kilo verin!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Metabolizmanızı hızlandırın sağlıklı kilo verin!

"Diyet yapmalarına rağmen kilo veremeyenleri yakından tanıyanlar bu duruma hayret eder. Oysa sorunun altında yatan neden, yavaş çalışan metabolizmadır."

Bu sorun her yaşta başınızı ağrıtabilir. Biz de "su içsem yarıyor" diyenlere, hangi yaşta metabolizmalarını nasıl hızlandıracaklarına dair kapsamlı bir yazı hazırladık... Uzun süredir yediklerinize, içtiklerinize dikkat ediyor, ancak buna rağmen fazla kilolarınızdan bir türlü kurtulamıyorsunuz. Oysa, bundan birkaç yıl öncesine kadar istediğiniz her şeyi büyük bir afiyetle yiyor, buna rağmen kilo sorunuyla karşılaşmıyordunuz, değil mi? Bu konuda yalnız sayılmazsınız aslında. Çünkü, pek çok kadın, özellikle de menopoz dönemine yaklaştıkça zayıflayamamaktan yakınıyor. Kolay kilo alıp, zor vermenin nedeni ise çoğu kez hep aynı: Metabolizmanın yavaşlaması! Peki, "Bu sorunun bir çözümü yok mu?" dediğinizi duyar gibiyiz. Dert etmeyin, önerilerimizi uygularsanız, metabolizmanızı yeniden hızlandırmanız mümkün. Sizin için Metropolitan Florence Nigtingale Hastanesi'nden Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Can ve Amerikan Hastanesi'nden Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Uzmanı Dr Neslihan Kurtulmuş'tan aldığımız bilgiler doğrultusunda metabolizmanızı nasıl hızlandırabileceğinizi tek tek derledik. Üstelik, 20 - 30 ve 40'lı yaş gruplarına ayırmayı da ihmal etmedik!20'li yaşlarGenç kızlıktan kadınlığa geçiş olarak ifade edilebilecek bu yaşlarda, kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron salgılanmaya başlıyor, regl düzene giriyor. Metabolizma hızlı çalışıyor ve besinler daha kolay yakılıyor. Diyet yapıldığında da fazla kilolar hızla kayboluyor. Genç kızlar zayıflamayı bir saplantı haline getirebiliyor. İnce ve zarif görünmek için her yolu deneyebiliyor. Bu isteklerinin ardında ise genellikle moda dünyasındaki zayıf manken görüntüleri etkili oluyor. Dolayısıyla yeme bozuklukları olan "Anorexia Nervosa" veya "Bulimia" bu yıllarda oldukça sık ortaya çıkıyor. 20'li yaşların sonlarında ise her yıl 150 gram kadar kas dokusu kaybediliyor. Bunun sonucunda güç ve kuvvet azalıyor, halsizlik sorunu baş gösteriyor. Aynı zamanda 20'li yaşların başında hızlı çalışan metabolizma yavaşlamaya başlıyor ve kilo artışı görülüyor.Ne yapmalI?:Haftada iki saat ağırlık çalışarak bu sorunun önüne geçebilirsiniz. On iki haftalık düzenli sporla, kaybettiğiniz kas dokusunu geri kazanmanız mümkün. Düzenli yapacağınız egzersizler kemiklerinizi güçlendirip sizi ileride osteoporoza karşı da koruyacaktır. Unutmayın ki, egzersizler ayrıca ruh sağlığınızı korumanıza ve günlük sıkıntıları unutarak stres düzeyini azaltmanıza da yardımcı oluyor.30'lu yaşlar İş, aile derken en yoğun tempoyu yaşadığımız 30'lu yaşlarda vücudumuz daha fazla yorulmaya başlıyor ve stres faktörü devreye giriyor. Stres sonucu da böbreküstü bezlerinden "kortizol" dediğimiz hormon salgılanıyor. Vücut, su ve tuz tutmaya başlıyor, kilo alınması daha kolay hale geliyor. Günümüzde birçok kadın 30'lu yaşlarda evlenip hamile kalıyor. Ancak doğumdan sonra eski kilosuna dönmekte zorlanıp, fazla kilolarıyla yaşantısına devam ediyor. Burada çevrenin yeni annelere daha fazla yemeleri için baskısı da önemli rol oynuyor hiç kuşkusuz. İşte bu nedenle 30'lu yaşlarda dengeli beslenme çok büyük önem taşıyor. 30'lu yaşların ortaları ise "tiroit" hastalıklarının en çok görüldüğü döneme rastlıyor. Tiroit bezi hızlı çalışıyorsa metabolizma da hızlanıyor. Bunun sonucunda kişi hızla zayıflamaya başlıyor. Ancak bu sağlıksız bir zayıflama olduğu için mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanına başvurmak gerekiyor. Günümüzde bu sorun tedavi edilebiliyor ve metabolizma hızı normal düzeyine iniyor. Daha sık rastlanan bir başka şikayet ise, tiroit bezinin yavaşlaması. Buna tıp dilinde "hipotiroidi" deniliyor. Tiroit yavaşlayınca tüm vücut işlevi yavaşlamaya başlıyor. Kalp atışlarının sayısı düşüyor, bağırsak hareketleri yavaşlıyor, kabızlık başlıyor, unutkanlık gelişiyor. Bir başka sorun da, metabolizma hızının azalarak şişmanlığa yol açması. Dolayısıyla Bu dönemde zayıflamak isteyenlere mutlaka tiroit testi yapılması gerekiyor.Ne yapmalı?Metabolizmanız yavaşladığı için bu dönemde dengeli beslenmeye özen gösterin. Fazla kalori içermeyen enginar, kereviz gibi besinleri daha sık yemeye dikkat edin. En önemlisi de, metabolizmanızın hızlanmasını sağlayan egzersizleri aksatmadan uygulamaya çalışın. Özellikle aerobik türü egzersizleri yapmanızda yarar var. Çünkü depolanmış yağları yakabilmeniz için mutlaka oksijene ihtiyaç duyacaksınız. Yaptığınız egzersizin türü ne olursa olsun, rahat soluk alıp verebilmeli; egzersiz sırasında nefes nefese kalmamalısınız. Örneğin, yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir, golf oynayabilir ya da yüzebilirsiniz. Kalp hızınızı normal hızından dakikada ortalama 25 - 30 oranında artıran bu aktiviteler, metabolizmanızı hızlandırmanın ve kalori yakmanın en iyi yolu.40'lı yaşlarGünümüzde yaş ortalaması 80'lere dek uzadığı için, 40'lı yaşları sağlıklı geçirmemiz yaşlılık dönemimizin sorunsuz geçmesi için özel bir önem taşıyor. Bu dönemden itibaren yumurtalıklar daha az östrojen üretmeye başlıyor. "Perimenopoz" dönemine girildiği için sıcak basması ve terleme gibi sorunlar baş gösteriyor. Menopozun belirtilerinden biri de, bazal metabolizma hızının azalması. Dolayısıyla menopoz döneminde ortalama 3-5 kilo alıyoruz. Bu dönemde zayıflama ve kilo kontrolü estetik bir sorun olmaktan çıkıp, sağlık için gerekli hale geliyor. Neler yapmanız gerektiğine gelince...Ne yapmalı?40'lı yaşlarda zayıflamak için daha fazla emek sarf etmek gerektiriyor. Dolayısıyla daha düşük kalorili diyet uygulamalı ve daha fazla spor yapmalısınız. Osteoporozdan korunmak için kalsiyum içeren süt, yoğurt, beyaz peynir tüketin, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Ayrıca, mutlaka check-up yaptırın, kolesterol ve şeker düzeylerinizi de ölçtürün. Kolesterol düzeyiniz yüksekse, yağlı besinlerden, kızartmalardan ve kırmızı etten uzak durun. Tabii düzenli olarak egzersiz yapmaya da devam edin. Ancak yine de sağlığınızı riske atmamak için ağır egzersizlerden kaçının ve spora başlamadan önce mutlaka bir uzmana başvurun.Kaynak: Formsante

False