Güncelleme Tarihi:
İlk olarak 2019'un sonlarında Çin'in Vuhan şehrinde az sayıdaki insanda pnömoni semptomları ile tariflenen bu yeni virüs enfeksiyonu ve hastalığının tüm dünyayı etkileyebileceğini belki de hemen hemen hiç kimse düşünmemişti. Özellikle solunum yolları ve akciğerleri etkileyerek nefes almada güçlük yapan hastalığın sonraki dönemde tüm vücudu kötü yönde etkileyebildiği anlaşıldı.
Diğer birçok enfeksiyöz hastalığa göre daha yüksek oranda ölümlere neden olması topyekün tüm insanlığı, bu yeni enfeksiyona karşı savaşma ve korunma tedbirleri almak için çareler aramaya yol açtı.
Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. Bu aileye mensup olan Kovid-19 hastalığının belirtileri ise hafiften şiddetliye kadar geniş bir yelpazede farklılık gösterebilir. Ateş, halsizlik, kas ağrısı, kuru öksürük, zatürre, akut solunum sıkıntısı sendromu, böbrek ya da karaciğer fonksiyonlarında bozulma ile hastalık seyrini gösterebilmektedir.
Doğrulanmış vakaların yaklaşık yüzde 80'i hafif veya orta şiddette bir klinik tabloya yol açarken, yaklaşık yüzde 14'ü şiddetli etkilere ve yüzde 5-6'sı ise kritik belirtilere ve klinik gidişata sahiptir ve 60 yaş üstü yetişkinlerde şiddetli hastalık geliştirme riski maalesef çok daha yüksektir.
Şu ana kadar, Kovid-19 için onaylanmış ve tüm dünyada kabul görmüş bir tedavi yoktur ancak sosyal mesafeye uymak, genel hijyen kurallarını eksiksiz yerine getirmek ve yüz maskesi takmak gibi hastalıktan korunma stratejileri, Kovid-19'u azaltmak için en iyi güncel yaklaşımlardır.
Kovid-19'dan korunmak ve bağışıklığı güçlendirmek için yapılması gerekenler
Son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar, sağlıklı yaşam tarzına ilave olarak doğal beslenmenin Kovid-19'a karşı koruyucu ve destekleyici rol oynayabileceğini vurguladı. Vitamin C, D, ve E'ye ilave olarak çinko ve omega-3 yağ asitlerinin günlük tavsiye edilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmesinin Kovid-19 hastalığının viral yükünü ve hastalığa bağlı hastanede kalış süresini azaltarak hastalık seyrinde yararlı bir etkiye sahip olabileceği öne sürülmüştür.
Çünkü bu bahsi geçen vitamin ve mineraller antioksidan özellikleri ve immünomodülatör, yani vücudun kendi bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek bağışık yanıtı arttıran etkileriyle tanınmaktadırlar. Diğer bir deyişle bu vitamin ve minerallerin beslenmeyle alımındaki eksiklikler, bağışıklık fonksiyon bozukluğuna neden olabilir ve Kovid-19 enfeksiyonuna yatkınlığı artırabilir.
Vitamin ve minerallerin beslenmeyle ilintili yetersizliği, daha çok ileri yaştaki bireylerde ve kronik hastalıklara bağlı beslenme bozuklukları olanlarda gözleniyor. Bu durumun Kovid-19 açısından artan risk oluşturduğu bilimsel olarak öne sürülüyor ve bunlara ilave olarak bu durumun hayati tehlike riskini arttırdığı düşünülüyor.
Ancak dengeli ve sağlıklı bir biçimde beslenilmediği ve hayat tarzı değişiklikleri yapılmadığı sürece genç yaştaki bireyler de hastalığın zararlı etkilerine karşı savunmasız hale geliyor. Tüm bu nedenler göz önüne alındığında Kovid-19'a karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve onu desteklemek için maske takmaya, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymaya ilave olarak, düzenli ve yeterli uyku uyumaya, dengeli ve sağlıklı beslenmeye ve diyette özellikle yeterli miktarda vitamin C, D, ve E'ye ilave olarak çinko ve omega-3 yağ asitlerini almaya gayret etmemiz gereklidir.