Korunmayı umursamıyoruz
"Türkiye genelinde gerçekleştirilen seks alışkanlıkları araştırmasına göre ülkemizde kadınlar ilk cinsel ilişkilerine 18, erkekler 17 yaşında giriyorlar."
Çok eşlilerin yarısı evli. Erkeklerin yüzde 85'i, kadınlarınsa yüzde 15'i birden fazla eşleri olduğunu söylemişler. Cinsel hayatı böylesine hareketli görünen halkımızın prezervatif kullanma oranı ise yüzde 10'u geçmiyor. Türk halkının yüzde 30'u ise hiç bir korunma yöntemini kullanmayı düşünmüyor.
Cinsel sağlıkla ilgili ürünler pazarlayan şirketler, her yıl dünyada olduğu gibi ülkemizde de halkın seks alışkanlıkları konusundaki gelişmeleri ve cinsel sağlık ürünleri konusunda satın alma davranışlarındaki değişiklikleri takip etmek için trend araştırmaları yapıyorlar.
Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bazı alışkanlıklarımız oldukça şaşırtıcı. Örneğin kadınların cinsel ilişkiye girme yaşının 18, erkeklerin 17 olduğu ülkemizde nüfusün sadece yüzde 10'u prezervatif kullanıyor. Herkesin bir mazereti var: "Hissiyatı azaltıyor", "Ben mikrop kapmam, bana bir şey olmaz", "Başka yöntemleri kullanmayı tercih ediyorum? 2003 yılında evli kadınlarla yapılmış başka bir trend araştırması benzer şekilde Türk nüfusunun yüzde 30'unun hiçbir korunma yöntemini kullanmadığını; yüzde 29'unun ise "geleneksel metod" olarak nitelendirilen "takvim metodu" ve "geri çekme yöntemini" tercih ettiğini ortaya koyuyor.
İlk cinsel ilişki yaşı düşüyor
En büyük prezervatif üreticisi şirketlerden OK'in 2000 yılında yaptırdığı trend araştırması ülkemizde cinsiyete göre ilk cinsel ilişkiye girme yaş ortalamasının erkeklerde 18, kadınlarda 20 olduğunu ortaya koymuştu. 2004 yılında yapılan aynı araştırmaya göre ise ortalama erkeklerde yüzde 17, kadınlarda yüzde 18'e düşmüş. Kullanıcıların çoğunluğu ilk prezervatifi "18 - 20 yaş" aralığında kullandıklarını söylemişler. OK ürün müdürü Neslihan İnce ''Anlaşılan bu korunma yöntemini tercih edenler, prezervatifi ilk cinsel ilişkileriyle birlikte kullanmaya başlayıp aynı şekilde devam ediyorlar'' diyor. Ülkemiz kadın ve erkeklerinin cinsel ilişkiye girme sıklıkları ortalama haftada iki, ayda sekiz. Bu kişiler de ilişkilerinin yalnızca yüzde 75'inde prezervatif kullanmayı tercih ediyorlar. Prezervatifi satın alanlar yüzde 68 oranında erkekler. Ancak araştırmaya katılanların yüzde 18'i prezervatifi kadın ve erkek birlikte satın aldıklarını söylemişler. Gençler ve öğrencilerde erkeklerin prezervatif alma düzeyi, yüzde 79'luk oranla toplum genelinden daha yüksek. Halkımız prezervatifi yüzde 87'lik oranla eczanelerden satın alıyor. Bunu yüzde 49'luk oranla marketler ve yüzde üçle diğer yerler izliyor.
Çoğunluk korunmuyor
Prezervatif kullananların yüzde 67'si bu yöntemi doğum kontrolü amaçlı, yüzde 32'si cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için, yüzde 24'ü ise AIDS?ten korunmak için kullanıyor. Prezervatifi bir doğum kontrol yöntemi olarak en çok kullananlar yüzde 88'lik oranla çalışmayanlar; prezervatifi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için ise en çok yüzde 57'lik oranla profesyoneller kullanıyorlar. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre ülkemizde kadınlarda ortalama evlilik yaşı 21, erkeklerde 24. Ancak yine aynı verilere göre evlilik yaşı kadınlarda 15?in altına kadar inebiliyor. Erkeklerde ise 15 yaş altında evlilik yapan yok. OK'in Türkiye genelinde yaptırdığı Method Trend çalışmasından elde edilen bilgilere göre insanlarımızın yüzde 35'i korunma yöntemlerine başvuruyor; yüzde 14'ü ise henüz cinsel ilişkiye girmemiş. Ancak 15 yaş üstü bireylerin yüzde 51'i herhangi bir korunma yöntemini kullanmıyorlar. Umursamazlık ve cinsel sağlık konusundaki bilgisizlik verileri başka bir araştırma tarafından daha doğrulanıyor. Türkiye Aile Planlaması (Tap) Vakfı, 2000 yılından bu yana OK Kondomları ve Eczacıbaşı işbirliğiyle telefonla cinsel sağlık danışmanlığı hizmeti veriyor. Sistem tam 333 bin kez aranmış. Danışmanlık hattına ulaşanların genelde genç yaş gruplarında olması düzenli, cinsel yaşamın başlangıcında olan gençlerin sorunlarla boğuştuğunu gösteriyor. Özellikle arayan kadınların erkeklere oranla daha genç yaşlarda oluşu dikkat çekiyor. Danışmana ulaşan kadınların en çok dile getirdikleri orgazm olamama konusu ve erkeklerce en çok dile getirilen erken boşalma sorunu, birlikte değerlendirildiğinde ülkemizdeki insanların cinselliği tatminkar bir şekilde yaşamadıkları sonucu ortaya çıkıyor. Cinsel danışma hattını arayanların 103 bini cinsel sorunlar; 42 bini kadın ve erkeklerde cinsel işlev bozuklukları; 40 bini penis boyu, cinsel ilişki sıklığı, kızlık zarı; 31 bin uyarılma ve orgazm konularında danışmanlık almış. Arayanların 29 bini canlı danışmanla görüşmüşler.
Çok eşli evlilikler
Bu verilere göre danışmana ulaşanların yüzde 66'sı evli, yüzde 44'ü bekar. Danışmanı arayan kadınların yüzde 75'i, erkeklerinse yüzde 64'ü evli. Danışmanla görüşenlerin yüzde 20si kadın, yüzde 80'i erkek. Arayanların yüzde 81' 20 - 34 yaşları arasındalar. Danışmanla konuşmak isteyen kadınların yüzde 87'si 15 - 29 yaşlarındayken; erkeklerin yüzde 81'i 20 - 34 yaşları arasındalar. Danışmanlık isteyen kadınların yarısı 20 - 24 yaş grubunda yer alıyor. Arayanların yüzde ikisi erkek homoseksüeller. Danışmana ulaşanların yüzde 80' tek eşli, yüzde dördü çok eşli olduklarını söylemişler. Çok eşlilerin yüzde 85 i erkek, yüzde 15'i kadın. Çok eşli olduğunu belirtenlerin yaklaşık yarısı evli. Danışmana ulaşanların yüzde 93'ü heteroseksüel olduklarını söylemişler. Danışmanla görüşenlerin büyük bölümünü gelişmiş illerden aramışlar. Küçük illerden aramalarda ise bekarlar ve kadınlar öne çıkmış. Danışmana sorulan sorular içinde ilk sıraları erken boşalma, ereksiyon güçlüğü, penis boyu, anal seks, oral seks, kadınlarda orgazm olamama ve aile planlaması yöntemleri almış. Genel konular içinde kızlık zarını soranların yüzde 67'sini, aile planlaması yöntemlerini soranların yüzde 78'ni kadınlar oluşturuyor. Penis boyu, masturbasyon, oral ve anal seks ise erkeklerin en çok sorduğu konular. Bunun gibi kadınlarda orgazm olamama, erkeklerde erken boşalma da en çok sorulan sorular içinde yer alıyor.