Güncelleme Tarihi:
Kıskançlığın ilacının "sosyalleşme" olduğunu vurgulayan Uzman Psikolog Sinem Demir, "Aşırıya kaçmamak şartıyla film ve dizi izleyerek 'imrenme' duygunuzu bastırabilirsiniz. Ama kıskançlığı dizginlemenin en doğru yolu hobiler edinmek, dans etmek ve resim yapmak gibi sosyal aktivitelere katılmak" diyor.
"Kıskançlığın esiri" olmamanız için:
* İmrenmek, kendini bir diğeriyle kıyaslamak ve onun yerinde olmak istemektir. Birinin mutluluğuna imreniyorsanız, "keşke ben de öyle mutlu olsam" dersiniz, ama o kişi için kötü hisler beslemezsiniz.
Haset Yuva Bile Yıkar
Haset ise bu duyguların en ağırıdır. Yerinde olmak isteğiniz kişinin sahip olduklarını kaybetmesini ister ve bunun için harekete geçersiniz. Kıskançlıktaki ufak tefek sorun çıkarmaların düzeyi artar. Hedef, o kişinin mutluluğunu yıkmaktır. Mutluluk sebebi evlilik ise eşiyle ilişkisini, sosyal hayat ise arkadaşları ile ilişkisini bozmaya çabalar. Bozma araçları; dedikodu, iftira-yalan olabilir. En uç nokta ise fiziksel zarar vermektir.
Evliler Terapiste!
Duygusal yoksunluklar da herkesin hayatında zaman zaman gözlenir. Bir yoksunluğun (kayıp, ayrılık gibi...) yasını tutmak ya da üzülmek için kendimize bir süre izin vermek sağlıklı olabilir. Ama uzun sürmüş ise bu yoksunluğu "yeni var"lara dönüştürmek için harekete geçmekte fayda var.
İşte bu noktada izlediğimiz filmler ve diziler de bir bakıma "diğerinin mutluluğuna, fiziksel-maddi gücüne imrenme" hissimizi telafi eder. Bir yere kadar bu sağlıklıdır, telafi etmek iyi gelir. Ama tabii ki aşırıya kaçmayarak ve kendinizi "yaşamayan" sadece "izleyen" biri konumuna sokmamalısınız. En sağlıklısı ise hobiler edinmek, dans edip, resim yapmak gibi sosyal aktivitelerle sizi esir alan kıskançlığı dizginlemek.