Güncelleme Tarihi:
Kısırlık (İnfertilite), 1 yıl boyunca düzenli (2-3 günde bir kez) korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumudur. Eğer infertilite, kadında bir anormallik yok iken erkek kaynaklı problemlerden kaynaklanıyor ise buna erkek infertilitesi denmektedir. Çocuk sahibi olmak isteyen yaklaşık 7 çiftten biri, ne yazık ki çocuk sahibi olamamakta ve bu çiftlerin de yaklaşık 3’de 1’inde sorun yalnızca erkek kaynaklı olmaktadır.
Gelecek yıllar için önlem alınması gerekiyor
Özellikle gelişmiş ülkelerde, infertilite oranlarının son yıllarda artış gösterdiği bilinen bir gerçektir. Her geçen yıl kısırlık ile polikliniklerimize başvuran çift sayısı ve yardımcı üreme yöntemlerinin kullanımı artış göstermektedir. Geçtiğimiz yıllarda yapılmış geniş kapsamlı bir bilimsel makalede, gelişmiş bazı ülkelerde (Kuzey Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Avrupa ülkeleri) 1973 – 2011 yılları arasındaki yaklaşık 40 yıllık bir süreçte erkeklerdeki sperm sayısının yaklaşık yüzde 52,4 oranında, yıllık ise yaklaşık yüzde 1,4 oranında azaldığı gösterilmiştir. Bu sonuçlar elbette ki bizleri gelecek yıllarla ilgili kaygılandırmakta ve bazı önlemler alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Risk faktörlerine dikkat!
Bir erkekte görülebilecek kısırlık problemi ve sperm sayısı; hormonal ve genetik bozukluklar, varikosel, inmemiş testis gibi direkt testisi ilgilendiren hastalıklar, obezite, sertleşme veya boşalma problemleri, kullanılan ilaçlar, geçirilmiş kazalar ya da bazı kanserlere bağlı görülebilmektedir ve erkeğin genel sağlık durumu ile ilişkilidir. Bunun yanında hava kirliliği, sigara kullanımı, ısı artışları, kimyasallara maruziyet, radyasyon maruziyeti, stres ve uyku bozuklukları gibi faktörler de erkekte sperm sayısı ve kısırlığa etki eden faktörler arasındadır.
Günümüzde çocuk sahibi olma planı erteleniyor
Tüm bunların yanında infertilite için önemli bir faktör de kadın eş için daha önemli olmakla birlikte partnerlerin yaşıdır. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üniversite eğitimi ve kariyer planlaması nedeniyle gençler genellikle çocuk sahibi olmayı ertelemekte, bunun sonucu olarak da sperm ve yumurta kalitesi yıllar içinde azalmaktadır. Özellikle ileri kadın yaşı hem spontan gebelik ihtimalini hem de yardımcı üreme tekniklerinin başarı şansını düşürmektedir.
Sperm sayısı ve kalitesini artırmak için neler yapılabilir?
Öncelikle yazının önceki bölümünde bahsedildiği gibi, sperm sayı ve kalitesi genel sağlık durumu ile direkt ilişkidedir. Bunun için öncelikle genel sağlığımızı düzeltmek adına; fazla kilolu isek kilo vermeli, düzenli egzersizler yapmalı, sigara ve alkolden uzak durmalı, dengeli ve sağlıklı beslenmeli, mümkün olduğunca stresli bir yaşam tarzından uzak durmalıyız. Bunun yanında sperm üretimi ve gelişimi açısından oldukça önemli olan vitaminler ve selenyum, çinko, folik asit gibi bazı elementlerden zengin, antioksidan etkinliği olan; sebze, meyve ve deniz mahsullerinden zengin bir diyet bu tür hastalar için tavsiye edilmektedir.