Güncelleme Tarihi:
Kışın ana görevi vücudu ısıtmak olan metabolizma soğuğa dirençli olmak için fazla enerji harcamak istemiyor. Bu dönemde yeme ihtiyacının arttığını belirten Diyetisyen Berrin Yiğit, kış aylarında vücut direncini düşürmeden formda kalabilmek için doğanın sesine kulak vermek gerektiğini söylüyor.Vücudun kaloriferi olan gıdalarSoğuk ve kapalı kış günlerinde pasif olan metabolizma hem daha yavaş çalışıyor hem de negatif bir ruh hali yaratıyor. Sürekli bir şeyler yeme ihtiyacını artıran bu durum daha rahat kilo alımına yol açıyor. Metabolizmanın normal hızda çalışabilmesi için kış aylarında içten ısınmayı sağlayacak besin içeriğinin önemli olduğunu belirten Berrin Yiğit, "Metabolizmayı hızlandırarak, vücudu ısıtan bazı gıdaları diyetimize ekleyerek kış aylarında yavaşlayan vücut çalışma hızını arttırmak mümkün" diyor.Yiğit, "Vücudun kaloriferi" diye nitelendirebileceğimiz besinleri ise şöyle sıralıyor. "Kırmızı et, balık ve deniz ürünleri, kuru fasulye, nohut gibi kuru baklagiller, kuru kayısı, kuru üzüm, yumurta, ıspanak, maydanoz, pırasa, lahana, gibi yeşil yapraklı sebzeler, badem, fındık, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar, limon, pul biber, karabiber, zencefil gibi baharatlar ve aroma vericiler."Zayıflama isteği hastalıkla mücadeleye dönüşmesinHareket azlığı ve "Diyet yaparsam vücut direncim düşer" korkusu da kışın kilo alımını kolaylaştıran faktörler arasında. Berrin Yiğit'e göre, hem vücut direncini yüksek tutup hem da formda kalmak mümkün. "Zayıflama diyetleri her dönemde kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, dengeli ve yeterli besin içerikleri ile hazırlanmalı, insanı halsizliğe, açlığa ve hastalığa sürüklememeli. Bu anlamda kışın da dahil olmak üzere, kilo vermek isteyenlerin bir uzmandan destek almalarında fayda var. Aksi taktirde zayıflama isteği, hastalıkla mücadeleye dönüşebilir."Doğaya kulak verinBütün bu noktaları dikkate alarak kış aylarına özel beslenme tavsiyeleriniz neler olur sorusuna Berrin Yiğit'in cevabı: "Doğaya kulak vermelisiniz" şeklinde oluyor. "Çünkü doğa zaten insanoğlunun ihtiyaçlarına yanıt verecek besinleri sunuyor. Kışın özellikle meyvelerden nar, kivi, turunçgiller, sebzelerden kereviz, balkabağı, havuç, kırmızı biber, mor lahana, soğan, ıspanak, pazı, kırmızı turp, brokoli, karnabaharın sıkça tüketilmesini öneriyorum.Tavuk suyuna çorbaSarımsak ile bağışıklık sistemini destekleyen kefirin ara öğünlerde mutlaka alınmasını ve tam tahıl ürünlerinden faydalanılmasını öneren Yiğit, diyetin vücudu ısıtacak bitki çayları ve baharatlarla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. " Limon, pul biber ve bolca karabiber ile hazırlanan yağsız tavuk suyuna çorbanın etkisini artık herkes biliyor. Metabolizmayı ısıtabilecek bitki çayı karışımına örnek olarak da dağ kekiği, rezene, biberiye, ısırgan yaprağı ve enginarı verebilirim. Mutlaka tüketilmesi gereken bir diğer kış çayı ise ekinezya."Su tüketiminin özellikle kış aylarında aniden düşüş gösterdiğini aktaran Yiğit, "Vücudun her zaman suya ihtiyacı var, günde en az 8 ile 10 bardak su içilmesi gerekir. Bu suyun bir miktarının limon dilimli veya ılık içilmesi metabolizma üzerine olumlu etki yapar. Dilerseniz tüketimi daha keyiflendirmek için 1-2 yemek kaşığı meyve suyu veya meyveli soda da ekleyebilirsiniz" diyor.Kan şekerini dengede tutmak direnci artırırYiğit'e göre, kış aylarında vücudun vitamin ve minerallerden zengin beslenmesi sağlık açısından önem taşıyor. Özellikle de A ve C vitamininden zengin beslenmekte büyük fayda var. Soğuk havalarda kan şekerini dengede tutmak da vücut direncini olumlu etkiliyor. "Karbonhidrat metabolizması veya vitamin mineral depolarında yetersizlik söz konusu değilse, "Az az ve sık sık" beslenme kuralına sadık kalınmasını öneriyoruz. Kan şekerini hızlı yükselten işlenmiş besinlerin fazlaca tüketilmemesi ve spor yapılması da öneriler arasında. Ayrıca sabah saatlerinde aç karına içilecek limon dilimli ıhlamur çayı ve çubuk tarçın, tane karanfil ve zencefil ile demlenecek elma çayının da kan şekeri dengesine yardımcı olacağını unutmamak gerekiyor."Tülay Sağlam – NTV