Güncelleme Tarihi:
Sesi oluşturan mekanizma aslında oldukça basit. Ses telleri denilen kas sistemi, kıkırdaklar ve sinirlerle uyarılarak açılır ve kapanır. Açıldıkları zaman nefes alırız. Kapandıkları zaman ise aşağıdan, yani akciğerlerden gelen hava, iki ses telinin arasından geçerken bir vibrasyon oluşturur. Bu da sesin oluşmasını sağlar. Boğazımızdaki yani burnumuzun arkasındaki geniz boşluğumuz ve ağız boşluğumuz bunun rezonansını verirken, dilimiz de karakterini verir. Sesin ana mekanizması olan ses tellerinde oluşabilecek herhangi bir oluşum, hastalık ya da problem ses kısıklığına yol açıyor.Sesimiz neden kısılır?Üst solunum yolu enfeksiyonları: Ses kısıklığının en sık görülen nedeninin üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu belirten Acıbadem Hastanesi Bakırköy KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, bu gibi durumlarda sesin birkaç gün kadar hiç çıkmayabildiğini söylüyor: "Üst solunum enfeksiyonu yaşayan örneğin sinüziti olan bir kişi, ses tellerine doğru akıntısı olduğu için öksürmek zorunda kalır. Öksürük travması, seste daha çabuk yorulmayı getirdiği için ses kısıklığı yaratan başlıca sebeplerden biri."Sesin yanlış kullanımı: Prof. Dr. Öz, günümüzün modern dünyasında sesin yanlış kullanımına bağlı ses kısıklıklarının da sıkça görülmeye başlandığını vurgulayarak, "Sesini daha profesyonel kullanan insanlar yani öğretmenler, doktorlar, avukatlar, çağrı merkezleri çalışanları veya pazarcılar gün içinde çok sık veya çok yüksek tonda konuşmak durumundalar. Bunların bir kısmı yoğun ve gürültülü ortamlarda çalıştıkları için sesini yanlış kullananlar daha çok bu gruplardan çıkıyor" diyor.Ortamın niteliği: Nemli, klimalı veya basınçlı ortamlar da ses kısıklığına sebep olabilen faktörler arasında. Örneğin uçakta bağırarak konuşmak sesi yoran bir yanlış ses kullanımı.Reflü ve alerji: Ses kısıklığına sebep olan hastalıkların başında ise reflü yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre ses kısıklığı nedenlerinin yaklaşık yüzde 64'ü reflü nedeniyle oluşuyor. Midedeki asidin yemek borusuna kadar gelmesi ve bu asit salgısının yemek borusunun dışına çıkıp ses telleri üzerinde zehirleyici (toksik) bir etki yapması ses kısıklıklarına sebep oluyor. Buna larengofarengeal reflü deniyor. Bu durumlarda hasta sürekli olarak sesini temizlemek zorunda kalıyor.Nodül ve polipler: Tüm bu yanlış kullanımlardan bir ya da birkaçı birleşerek ses telinde nodüle neden oluyor. Her iki ses telinde de simetrik olarak oluşan nasırlaşma gibi kabarıklıklara nodül deniyor. Nodül tamamen yanlış kullanma sonucunda oluşuyor. İnsanların kendilerini ses kısıklıklarından korumalarının en önemli yolu seslerini doğru kullanmayı öğrenmeleri. Nodül çok uzun zamanda gelişiyor. Örneğin bir öğretmenin işe başladıktan hemen sonra sesinde nodül oluşmaya başlarsa, belirtisi olan ses kısıklığı bir hafta sonra değil en az 3 ay sonra ortaya çıkıyor.Kist ve papillom: Ses kısıklığını yaratan bir diğer faktör ise kist. Ses telinin içinde yer alan kist, oradaki salgı üreten bezlerin tıkanmasıyla oluşuyor. Kist en fazla öksürükle birlikte görüyoruz. Örneğin yoğun bir üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında öksüren bir kişide kist oluşabiliyor. Kist oluştuktan sonra ise, seste yorgunluk ve çatallanma oluyor. Özellikle çatallık kistin çok tipik bir örneği.Reinke ödem: Ses kısıklığına neden olan bir diğer hastalık, ses tellerinde oluşan ve Reinke adı verilen ödem. Özellikle sigara içen kadınlarda görülen bu hastalık, kadınlarda erkek gibi kalın sesle konuşma şeklinde kendini gösteriyor. Reinke, çok konuşan, reflüsü olan, günde bir paketin üzerinde sigara içen kadınların hemen hepsinde oluşan bir problem.Nasıl tedavi edilir? Nodüller: Nodülün tedavisinde sesin düzelmesi için hastaya ses terapisi uygulanıyor ve sesini düzgün kullanması öğretiliyor. Öncelikle nodüle yol açan ve sesini yanlış kullanmasını etkileyen faktörler belirleniyor. Daha sonra hastayı bunlardan arındırma çalışmaları başlıyor. Nodülde, cerrahi tedavi en son düşünülen yöntemlerden biri. Ancak nodülün dışındaki polip ya da kist gibi tüm hastalıklarda cerrahi tedavi uygulanıyor. Bu hastalıkların altında da sesin yanlış kullanımı olduğu için, bu hastalara da operasyon öncesi ya da sonrasında mutlaka ses terapisi öneriliyor.Reflü: Reflü ise medikal tedavi ve hastanın yaşamında gerekli değişimlerin yapılmasıyla tedavi ediliyor. Hastanın kilo almaması; çikolata, çay ve kahve tüketiminden kaçınması; çilek ve domates yememesi; egzersiz yapması ve stresten, yağlı yiyeceklerden ve sigaradan uzak durması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Öz, ses sanatçılarının da performansını düşürebilecek bir hastalık olan reflünün tedavisinin öncelikle hastanın hayatını düzene sokmaktan geçtiğini söylüyor.Gırtlak (Larenks) kanseri: En çok 40 ve 60 yaşları arasındaki erkeklerde görülen gırtlak kanseri, kadınlarda daha genç yaşlarda görülen bir hastalık. Gırtlak kanserinde, koruyucu hekim anlayışının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öz, hastalara ilk olarak eğer sigara içiyorsa mutlaka bırakması, içmiyorsa hiç başlamaması gerektiğinin önerildiğini söylüyor.