Güncelleme Tarihi:
Küçük ya da büyük fark etmeksizin herhangi bir travma sonrasında yaşanabilecek ortopedik sorunların başında kırıklar geliyor. Bu kazalar bazen basit bir düşme olabileceği gibi bazen de trafik kazası gibi daha büyük yaralanmalar olabiliyor. Ancak nedeni ne olursa olsun kırıkların mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.
'Hareket ettirebiliyorsan kırık yoktur' algısı
‘Hareket ettirebiliyorsan kırık yoktur’ algısının tamamen yanlıştır. Hareket kaybı kırığın bulgularından biri olmasına rağmen kişinin ağrı eşiğine bağlı olarak travma sonrasında az ağrı duyan kişilerin hareket etmeye çalışmasının hasara neden olabilir.
Vücudumuz, kırık durumunda ağrı mekanizmasını kullanarak hareketlerimizi kısıtlar. Hareket kısıtlılığının bir diğer sebebi de kemik yapısındaki bozulmaya bağlı gelişir. Özellikle eklem içi veya parçalı kırıklarda kemik yapının bütünlük kaybı nedeniyle hareket kaybı gelişir. Çatlak terimi ise ayrışmamış kırıkları ifade etmek için kullanılır. Hareket kısıtlılığı ve ağrı yakınmaları ayrışmış kırıklarda daha fazla olmakla beraber çatlaklarda da olabilir.
Bu doğru bilinen yanlış bilginin yaratabileceği olumsuz etkiler de var. Ayrışmamış bir kırık sıklıkla cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilir. Buna karşın önemsenmeyip üzerine yük verilmesi veya hareket edilmesi durumunda hastalar bu şansı kaybedebilir.
Kırık durumunda mutlaka ağrı vardır, ağrı yoksa kırılmamıştır
Ağrı kırığın temel bulgularından olmakla beraber ağrının varlığı veya yokluğu kırık için bir kriter değildir, kırık durumunda mutlaka ağrı vardır bilgisi yanlıştır. Kafa karıştırıcı gibi görünmesine rağmen bu durum kişinin ağrı eşiği ile ilişkilidir. Ağrı eşiği yüksek kişiler basit kırıklarda ağrıyı göz ardı edebilmektedir. Stres kırığı gibi kronik travmaya bağlı gelişen yetmezlik kırıklarında da düşük düzeyde ağrı meydana gelebilir.
Kırığın farkında olmadan ağrısız ya da hafif ağrıyla hareket etmek tedavide geç kalınmaya da neden olabiliyor. Ağrıyı az olarak yorumlayıp harekete devam edildiği durumlarda kırıktaki ayrışma miktarı artabilir. Bu da kolayca tedavi edilebilecek hastalarda daha karmaşık tedavi yöntemlerinin uygulanmasını gerektirebilir. Ayrıca kırığın iyileşmesi için hareketin kısıtlanması gerekir. Hareket ettikçe iyileşme periyodu uzayacaktır.
Parmak kırıkları kendiliğinden geçer, doktora gitmeye gerek yoktur
Parmak kırıklarının kendiliğinden geçebileceği ve doktora gitmeye gerek olmayacağına dair bilgi de yanlıştır. Uygun tedavi edilemeyen parmak kırıklarında, şekil bozukluğu, hareket kısıtlılığı ve kavrama güçlüğü meydana gelebiliyor ve bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.
Kırıklarda kaynama sonrası fonksiyonel başarı kırığın yerine ve ayrışma düzeyine bağlıdır. El parmağı kırıklarında açılanma miktarı ve kırığın eklemde olup olmaması kritik öneme sahiptir. Özellikle eklem içi kırıklarda veya ayrışma gösteren parmak kırıkları kavrama güçlüğü, hareket kısıtlılığı ve kozmetik deformitelere yol açabilirler. Ayak parmak kırıklarında el parmaklarına kıyasla tedavi sonuçları daha yüz güldürücüdür. Bununla beraber kırık şüphesi varlığında tedavi gerektirdiği unutulmamalıdır.
Parmak kırıklarında hastanın yaşı da çok önemli. Özellikle çocuklarda erişkinlerden farklı olarak büyüme çekirdekleri mevcuttur. Büyüme çekirdeği yaralamamaları uzun vadede deformitelere neden olabileceğinden çocuk kırıkları özellikle önemlidir.
Kırılan kemik eskisinden daha güçlü olur
Kırılan kemiğin eskisinden daha güçlü olduğunun düşünülmesi de yanlıştır. Kemiğin dayanıklılığı ile kırık sonrası kaynama hali arasında bir ilişki yoktur. Dolayısıyla kırılan kemik eskisinden daha güçlü olmaz.
Ağrı sadece kırık bölgesinde vardır
Travmayla birlikte kemik dokuda bütünlük kaybı meydana geliyor ancak bunun yanında kırığı meydana getiren enerji yumuşak dokuda da hasar meydana getiriyor. Dolayısıyla ağrı sadece kırık bölgesinde olmayıp daha geniş alanda da hissedilebilir. Ağrı sadece kırık bölgesinde vardır bilgisi yanlıştır.