Güncelleme Tarihi:
25’li yaşlardan sonra vücudumuzda kolajen (vücudumuzdaki dokulara destek sağlayan, doku ya da organların canlı ve esnek kalmasına yardımcı olan bir protein) üretimi yavaşlar. 35’li yaşlardan sonra bu yavaşlama daha da hızlanarak, etkilerini hissettirmeye başlar. Sıkı cilt, kolajen miktarı iyi olan cilt anlamına gelir. Cildimizdeki kolajen miktarı azalmaya başladığında ise cilt elastikiyetini ve sıkılığını kaybeder. Sonuç olarak, yaşımız ilerledikçe cildimizde sarkmalar, kırışıklıklar hatta eklem ağrılarıyla karşılaşmamız da kaçınılmaz hale gelir.
Kolajen kaybına yol açan faktörler
Kemik suyu durduruyor!
Kolajen içerikli besinlerin ve kolajen takviyelerinin düzenli tüketimi, kolajen içeren nemlendirici ürünlerin kullanımıyla cildin aşırı miktarda kolajen kaybetmesi durdurulabilir. Örneğin, cildimizin sıkılıgˆını sagˆlayan kolajen destegˆini kemik suyu kaynatarak alabiliriz.
Kemikte ve ilikte yogˆun olarak bulunan kolajen kemik suyunda jelatinimsi bir kıvama gelir. Bunu çorbalarda ve yemeklerde kullanarak derinizin ihtiyacı olan kolajeni doğal yollardan sağlayabilirsiniz. Haftada 2 kez uzun süre kaynatılmış kemik suyu ile cildinizi daha sıkı bir hale getirebilirsiniz.
Cilt temizliği çok önemli
Cildinizi her sabah uyandığınızda ve akşam yatmadan yüz temizleme jeli ya da yüz temizleme sütü ile temizlemeniz gerekir. Makyajla uyumamak, düzenli olarak yüz yıkamak ve kaliteli bakım ürünleri kullanmak da yaşlanmayı yavaşlatabilir. Kirden, yağdan arındırılan cilt çok daha sağlıklı olacaktır. Cildiniz yediklerinize tepki verir. Yani cilt bakımının ilk kuralı sağlıklı beslenmek ve yeterli miktarda su tüketmektir.
Kullanacağınız ürünü uzmana sorun
Çoğu kişi cilt yapısına uygun olmayan, kozmetik marketlerden bilinçsizce aldıkları ürünleri kullanabiliyor. Bu durumda hem ciltleri zarar görüyorhem de boş yere para harcamış oluyorlar. Kişilerin ciltlerine uygun kozmetik ürününü eczanelere ya da kozmetik marketlere sorarak değil, bir dermatoloji uzmanına danışarak almaları daha doğru bir tercih olur.