Kansere karşı et sirkede bekletilmeli

Güncelleme Tarihi:

Kansere karşı et sirkede bekletilmeli
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2009 06:00

Et, sirke veya limon içeren bir sosta bekletilmeli...

Haberin Devamı

En iyi beş kanser hastanesiGünümüzün en tehlikeli ve ölümcül hastalığı sayılan kanser konusunda dünyadaki son gelişmeleri araştıran bu dizide ABD ve İngiltere'nin önde gelen kanser araştırma merkezleri ve dünyanın en iyi beş kanser hastanesi olarak gösterilen hastanelerin uzmanları ile yaptığım söyleşileri bulacaksınız.Dizide ayrıca kanser genleri üzerinde araştırma yapan ve kapılarını ilk kez VATAN'a açan dünyanın en önemli merkezinde yapılan bir söyleşi de var.Doğduğumuz günsen itibaren risk altındayızÜç ay süren araştırma sonunda ortaya çıkan tablo gazete ve televizyonların arada sırada büyük anonslarla duyurdukları "kansere çözüm bulundu" şeklindeki flaş başlıklardan çok farklı oldu. Tüm kanser uzmanlarının görüşü aynıydı: İnsan doğduğu günden itibaren kanser riski altındadır. Kanser genom projeleri sonuçlanıp yeni ilaçlar bulunmadan ve tedavi yöntemleri kökten değişmeden kanser hastalığını yenmek mümkün olmayacaktır.Alınan kaloriye dikkat!Modern tıp, kanser konusunda hâlâ birçok bilinmeyenle karşı karşıya bulunuyor, ancak kanser riskini azaltmak insanın kendi elinde.Özellikle gençler kötü ve sınırsız kalori yüklemesiyle besleniyor. Sağlıksız yaşam ve çalışma koşulları, kötü beslenme alışkanlıkları değişmediği sürece kansere yakalananların sayısı artacak. Kanserojen maddelerin giderek arttığı ortamlarda yaşıyoruz. Uyarılar dikkate alınmazsa kalp, böbrek, mide, karaciğer, akciğer hastalıklarına daha çok yakalanacağız. Tıp ilerledikçe kanser dahil tüm bu hastalıklar kısmen tedavi edilecek, hastaların ömrü uzatılacak, hasta organların yerine yenileri takılacak ama bir gen hastalığı olan kansere kesin çözüm yakın bir zamanda bulunamayacak.Kanser riski doğduğumuzda başlıyor. Sağlıklı yaşam ile bu riski en aza indirebiliriz.Herkesin son yıllarda sık sık sorduğu 'Elektronik aygıtlar, uygarlığı ve modayı simgeleyen alışkanlıklar, yeni ilaçlar, hormonlu besin maddeleri, çevre kirliliği, nükleer enerji kullanımı kansere yol açabilir mi' sorusuna verilen yanıt ise en anlamlısıydı. Sigaranın kansere yol açmasının yüzde yüz kanıtlanması 50 yıl sürdü. Bu soruların da doğru yanıtını bulmak uzun zaman alacak ve geçen süre içinde daha birçok "kanserojen tehlikesi olan" yenilik, yaşamımıza katılacak. Başka bir deyimle insan yaşadığı sürece kobay olmaya devam edecek.Mangal etini ince ince kesip sirkede bekletin Dünyanın en büyük kanser araştırmaları merkezlerinden biri olan Harvard Tıp Fakültesi Dana Farber Kanser Enstitüsü diyet uzmanı Dr. Stephanie Meyers, kansere neden olan beslenme alışkanlıklarını, mangaldaki kanser tehlikesinianlattı.Düzenli spor, temiz havada yürüyüş ve (en az hafta 3-4 gün) sağlıklı beslenme kanseri önleyen en büyük etkenlerdir. Şişmanlık, yağlı bir beden ve kötü bir diyet kanser olasılığını büyük ölçüde artırır. Nişastalı maddeler içermeyen bitkisel ve doğal besinler -Phytonutrient Besinler Diyeti - kanseri önleyici bir rejimdir. Et, balık veya tavuk yani proteinli maddeler mangal yapılırken iki çeşit kanserojen madde ortaya çıkar. Bunlardan birisi etin ateşte pişmesi sırasında ortaya çıkan HCA (heterocyclic amines) gibi çeşitli kanserojen maddeler, diğeri ise yağın yanma işlemi sırasında meydana gelen dumandaki kanserojen PHA (polycyclic aromatik hidrokarbonlar) maddelerdir. Bu maddeler etin üzerine yapışarak kansere yol açar.Kanser riski doğduğumuzda başlıyor. Sağlıklı yaşam ile bu riski en aza indirebiliriz.Etin yanında mutlaka sebze Her iki işlemde de ortaya çıkan kimyasal maddeler yüksek derecede kanserojendir. Bu maddeler haftada birkaç kez mangalla beslenen kişilerin kansere yakalanma riskini artırır. Mangal her kültürde özellikle Amerikan, Türk ve Ortadoğu kültüründe çok yerleşmiş bir pişirme tarzıdır. İnsanları böyle zevkten mahrum etmek yanlış olur. O nedenle Harvard Üniversitesi proteinlerin mangalda pişme sırasında kanserojen maddelerin hangi aşamada ve nasıl meydana geldiğini inceledi ve sonunda kanserojen etkileri minimuma düşüren bir yöntem buldu. Burada dikkat edilecek nokta, et, balık ve tavukların yani proteinli maddelerin mangalının kanser tehlikesi taşıdığı. Sebzelerin ızgarasında böyle bir tehlike bulunmuyor. Harvard usulü ızgara, hazırlama ve pişirme olarak ikiye ayrılıyor.Hazırlama Mangaldan önce etleri bir dakika pişirin * Öncelikle, kanserden korunmak için koyun pirzolası başta olmak üzere sucuk, salam, sosis gibi yağlı etlerden kaçının.* Mangal yapacağınız etin derisini ve yağını çıkartın. Kuyruk yağından kesinlikle uzak durun.* Biftek ve şiş gibi etleri ince kesin.Kesinlikle kalın kesmeyin.* Et, balık ve tavuk mutlaka marine edilmeli. Önceden hazırlanmış sirke veya limon içeren bir sosta bekletilmeli ve yumuşatılmalı. Bu hem etin daha çabuk pişmesini sağlar, - böylece ateşte daha kısa süre kalır- hem de sirke veya limon sosu et üzerinde bir tabaka oluşturur ve kanserojen maddenin ete yapışmasını önler.* Eti mangala koymadan önce 60-90 saniye ya mikrodalga fırında ya da bir kapta çok kısa süre pişirin. Çıkan suyu dökün.Kanser riski doğduğumuzda başlıyor. Sağlıklı yaşam ile bu riski en aza indirebiliriz.Pişirme Eti mangal ateşinden en az 15 santim uzak tutun* Köfte dahil tüm etleri ateş üstünde sık sık çevirin . (Dakikada bir kez)* Izgara veya şiş veya döner ateşe en yakın 15 santimetre mesafede olmalıdır. * Etin pişme işlemi sırasına duman çıkarmasını mümkün olduğu kadar engelleyin. Çıkan dumanı katiyen teneffüs etmeyin ve uzak durun. Yağın çıkardığı duman çok yüksek derecede kanserojen madde içerir.. * Etin yanında bol bol sebze de tüketin. Mangalda pişirilen sebze proteinli besinler gibi kanserojen madde üretmez. Kanser türlerinin çok az bir bölümü, yüzde 10'u kalıtım yoluyla geçiyor. Kanser riski insanın yaşadığı çevre koşulları, beslenmesi, yaşam tarzı ve yaşı ile artar. Yaşlı insanlar kansere daha açıktır. Ancak geriye kalan kanser riski kesin olarak kontrol edilebilir. Bu tamamen bizim elimizdedir. Modern insanın yaşadığı çevre, başta kent hayatı, kanser riski çok yüksek zararlı besin maddeleri ile doludur. Fast food kültürü ve modern yaşam o denli kontrolsüz ki insan 24 saat çevresindeki tüm bu zararlı maddelere istediği an ulaşabilir. Beslenme kontrolü tamamen dejenere olmuş bir ortamda yaşıyoruz.Kanser riski doğduğumuzda başlıyor. Sağlıklı yaşam ile bu riski en aza indirebiliriz.Ara öğünden sakının İnsanlar maddi durumlarına göre sürekli olarak ağızlarına bir şey atmaktadır. Sokakta herkes her an birşey çiğnemektedir. Sınırsız bir kalori yüklemesi yapılmaktadır. Bu durum sadece kanser değil kalp, böbrek, mide, karaciğer, akciğer gibi hayati organları da etkilemekte sayısız hastalıklara yol açmaktadır. Sağlıklı olup olmadığı konusunda yeteri kadar bilimsel araştırma yapılmayan bir sürü madde, yiyecekten ilaca ve modern aygıtlara kadar, çeşitli ürün piyasadadır. Bunlara herkes kolaylıkla atarak ulaşabiliyor. Biz bir tek öneride bulunuyoruz. Uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorsanız yaşam tarzınızı değiştirin. Günde 3 kez düzenli ve sağlıklı yemek yiyin. Ara öğünlerden ve kalori yüklemesinden kaçının. Az yiyin ve sadece sağlıklı maddeler ile beslenin. Alkol, sigara kullanmayın. Spor yapın.Vücudunuzdaki yağ miktarını azaltın. Ve sık sık kontrol edin. Bunları yaparsanız kanser riskini azaltır ömrünüzü uzatır hastalıksız yaşarsınız. İnsan doğduğu günden itibaren kanser riski altındadır bu riski azaltmak akıllı insanın elindedir.BugünKanser riski doğduğumuzda başlıyor. Sağlıklı yaşam ile bu riski en aza indirebiliriz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!