Güncelleme Tarihi:
Toplumda uygulanması planlanan, değişik teknolojilerle üretilen COVID-19 aşılarının hiçbiri canlı virüs aşısı değildir. Yapılan çalışmaların kanser hastalarını içermemesi ve beklenen etkinliğin özellikle aktif kemoterapi alan hastalarda düşük olacağı öngörülmekle birlikte, kanser hastalarına bu aşılardan herhangi birinin yapılmasının hastalarda COVID-19 enfeksiyonu riskini azaltacağı düşünülerek sağlık bakanlığının onayladığı COVID-19 aşılarından birinin yaptırılması öneriliyor.
Hangi tip aşının daha uygun olacağına ilişkin kanser hastalarına yönelik çalışmalar olmadığından çok fazla bilgi bulunmuyor. Uzmanlar bu aşıların hepsinin teorik olarak uygulanabileceğini düşünüyor. Yani hem mRNA aşısını hem de inaktif aşı öneriliyor.
Hastanın durumu iyi ise aşı her evrede uygulanabilir
Her kanser hastası aşı olabilir ancak hastaların aktif COVID-19 enfeksiyonu olduğu dönemde bu aşıların yapılması ya da kanser hastalığına bağlı düşkün olduğu dönemde bu aşıların yapılması önerilmiyor. Genel durumu iyi olan hastaya yapılmasını öneriliyor. Evre ile ilgili bir kısıtlama yok, her evrede bu aşılar yapılabilir.
Yan etkiler kısa süre sonra geçiyor
Aşıların özellikle kanser hastalarına uygulanması ile ilgili yan etkiler anlamında paylaşılan bir bilgi bulunmuyor. Bilindiği kadarıyla bu aşılara bağlı yan etkiler çok ağır değil. Kanser hastalarının genel durumlarının iyi olduğu dönemde bu aşının yapılması durumunda olası yan etkiler de birkaç gün sonra geçtiği için ek bir sıkıntı olacağı düşünülmüyor.
Kanser hastalarının yüzde 5’i COVID-19 nedeniyle hayatını kaybediyor
Kanser hastaları bu virüse yakalandıklarında kesinlikle öleceklerinden korkuyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın yardımıyla Türkiye’de kanser hastalığı tedavisi gören 1523 COVID-19 hastalığına yakalanmış hasta takip edildi. 1 aylık takipte bu hastalardaki ölüm oranı yüzde 5.1 idi.
Radyasyon Onkolojisi Derneği’nin yaptığı çalışmada da yine yüzde 5 oranı bulundu. Daha önce Çin’den rapor edilen yüzde 40 oranındaki rakamlar takip edilen hastalarda görülmedi, çok daha düşük bir ölüm oranı görüldü. Bu veriler Aralık ayı başında UICC (Union for International Cancer Control) kurumunun International Journal of Cancer isimli prestijli dergisinde yayınlandı. Burada yayınlanmış olması Türkiye datasının kıymetli olduğunun da bir göstergesi denebilir.
Ek olarak da yakın zamanda New York Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden gelen bir başka raporda kanser hastalarının COVID-19’a yakalandıkları zaman iki aya kadar bulaştırıcılıklarının devam ettiğine ilişkin erken raporlar var.