Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de yılda yaklaşık 25 bin kişi kalp ameliyatı geçiriyor. Kalp hastalıklarından korunmak için dikkat edilmesi gereken risk faktörleri, ameliyat geçiren hastalar için de önemini koruyor. Yapılan başarılı kalp ameliyatları sonrasında hastalar her ne kadar eski yaşam kalitesine kavuşsalar da, bu süreç içinde yapacağı egzersizlerden, cinsel yaşamına, hangi ilaçların kullanılması gerektiğine kadar pek çok nokta büyük önem taşıyor.Medical Park Hospital Kardiyovasküler Cerrahi Bölüm Direktörü Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu'na göre de hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayan risk faktörleri (kolesterol düzeyi, hipertansiyon, şişmanlık, şeker hastalığı, sigara kullanımı), kalp ameliyatı geçiren hastalarda da önemini ömür boyu devam ettiriyor. Başarılı bir ameliyata rağmen dikkat edilmeyen kuralların hastanın bir süre sonra ikinci bir ameliyat geçirmesine dahi yol açtığını belirten Kınoğlu, son yıllarda rastladıkları bir durumu da şöyle anlatıyor:"Ameliyat sonrası bazı erkek hastalarımızda Viagra kullanım eğilimi görüyoruz. Kötü olan tarafı, bunu bizden saklamaları. Hipotansiyon, ritim bozukluğu, sersemlik gibi şikâyetlerle acil servise başvurduklarında çoğu kez sorunun nedenini saptayamıyoruz. Bazı hastalar ise taburcu olduktan 10 gün sonra bize gelerek Viagra reçetesi yazmamızı istiyor. Bu tip ilaçlar bazı kalp ilaçları (özellikle nitritler) ile eşzamanlı kullanıldığında bazen tedaviye dahi cevap vermeyen ve ölüme yol açabilen şok tablolarına neden oluyor."İlaç alımı çok önemliDoç. Dr. Kınoğlu, konuyla ilgili sorularımızı da şöyle yanıtladı...Kalp ameliyatlarından sonra hasta ne kadar sürede normal hayatına döner?- Hastalar genel durumlarına ve ameliyatın büyüklüğüne göre, 4 - 10 gün arasında taburcu olabilecek duruma gelir. Ancak bu süreç sonunda eve gitmeye hazır olan hasta, ameliyat öncesindeki normal ve aktif hayatına dönmeye henüz hazır değildir. Bazı hastalar güvensizlik hissiyle hastanede daha fazla kalmak isterken, bazıları da ev, aile ve iş ortamına dönmek için büyük çaba harcar.Ameliyat sonrasında ne gibi sorunlar görülebiliyor?- Gerek kan sayımının normale göre biraz düşük olması, gerekse vücudun yaralarını iyileştirmesi için harcadığı fazla enerji nedeniyle bir iki haftalık dönemde hastalar kendilerini yorgun ve halsiz hissedebilir. Hastanın ilaçlarını verilen doz ve önerilen saatlerde özenle kullanması şarttır. İlk birkaç ay içinde sırtta, omuzda, göğüs kafesinde sızlama veya iğne batması tarzında ağrılar olabilir. Bu ağrılar basit ağrı kesici ilaçlarla geçer.İşte önerilen egzersizlerİlk aylarda nelere dikkat edilmeli?- Ağrı kesici de olsa tüm ilaçlar doktora danışılarak alınmalı. Kalp ameliyatı sonrası hastalarımıza ilk banyoyu ameliyatın dördüncü gününde hastane ortamında yaptırıyoruz. Evde ilk banyonun ise ılık suyla, oturarak ve yanlarında bir refakatçiyle yapılmasını ve yara bölgelerinin yumuşak bir bezle sabunlanmasını öneriyoruz. Ev ortamında hasta, tıraş olma, saç tarama, genel vücut temizliği gibi işleri de kendi başına yapmalı. Bacaktan toplar damar çıkarılmış hastaların üç ay varis çorabı kullanmaları gerekir. Varis çorabı gece yatarken çıkarılabilir. Sabah yataktan kalkmadan yeniden giyilmeli.Kalp hastaları ne tip egzersizleri tercih etmeli?- Aksi bir durum söz konusu olmadığı sürece ameliyattan sonraki ilk 6 haftalık süreçte (bu süre ameliyatta açılan göğüs kemiğinin iyileşme periyodudur) hastaların düz yolda, herhangi bir ağırlık taşımadan, uygun hava koşullarında ve ağır tempoda kısa mesafeli yürüyüşler yapmasını öneriyoruz. Yürüyüşler başlangıçta 15 - 20 dakika yapılmalı ve yemek üzerine yapılmamasına dikkat edilmeli. Çarpıntı hissedilmesi halinde yürüyüşe hemen son verilmeli, yürüyüş sonrası yaklaşık bir saat istirahat edilmeli. Altı hafta sonrasında yürüme mesafesi giderek artırılabilir ve hastanın durumuna göre daha ileri kademede egzersiz (bisiklet, yüzme vs gibi..) verilebilir. Hastalar ameliyattan iki ay sonra araba kullanabilirler. Ev kadınlarının ev işlerini yapar duruma gelmeleri yine bu süre sonunda ve doktorun rızasıyla mümkündür.'Cinsellikte acele etmeyin'En çok merak edilen noktalardan biri de cinsel yaşama ne zaman ve nasıl dönüleceği...- Ameliyat sonrası cinsel ilişkinin ilk bir aylık süreçte son derece kısıtlı olmasını öneriyoruz. Başlangıçta aşırı yorulmaktan kaçınılmalı. Hastalar üç aydan sonra normal cinsel yaşamlarına dönebilirler. Cinsel ilişki sırasında harcanan enerjinin hızlı bir yürüyüş veya iki - üç kat merdiven çıkmayla eşdeğer olduğu ifade edilmekte.Sertleşme sorununda kullanılan ilaçlar hastaya zarar veriyor mu?- Burada en önemli nokta, ereksiyon problemi olan hastaların doktoruna danışmadan 'sildenafil (viagra)'" gibi ilaçları kullanmaması. Çünkü bu tip ilaçlar bazı kalp ilaçları (özellikle nitritler) ile eşzamanlı kullanıldığında bazen tedaviye dahi cevap vermeyen ve ölüme yol açabilen şok tablolarına neden oluyor. Hastanın kullandığı bazı tansiyon düşürücü ve idrar söktürücü ilaçların da sertleşmeye olumsuz yan etkisi olabiliyor. Bu tür cinsel aktiviteye etkili ilaçları kullanmadan önce, hastanın kalp ilaçları uzman tarafından düzenlenmeli.Diyet şart, alkol yasakAmeliyat sonrası beslenmede nelere özen gösterilmeli?- Kontrolsüz şeker ve yüksek kolesterol hastasında başarılı bir ameliyata rağmen beklenenden çok daha kısa sürede yeniden rahatsızlık başlayabilir. Kalp ameliyatı sonrası, kolesterol ve tuzdan fakir, mümkün olduğunca kırmızı etten, kızartmalardan ve yüksek kalorili gıdalardan uzak bir diyet uygulanmalı, kolalı ve kafein ihtiva eden çay, kahve gibi içecekler sınırlı tüketilmeli.Alkol kesinlikle yasak mı?- Alkol alışkanlığı olan hastaların ameliyat sonrasında alkolü terk etmeleri en doğrusu. Ancak doktora danışmak şartıyla ilk iki aylık süreden sonra zaman zaman bir kadeh içki alınabilir. Ayrıca ameliyat sonrası kesinlikle sigara içilmemeli ve içilen ortamlardan uzak durulmalı.Ameliyat sonrası bazı hastalarda kişilik değişikliği görüldüğü doğru mu?- Başarılı bir ameliyat ve uygun tedaviye rağmen yakınmaların devam etmesi, uykusuzluk, kâbus görme, gece sık sık uyanma, sürekli kaygı duyma, panik hali, hayata ilişkin ideal veya beklentilerin kaybolması ve isteksizlik, tedaviyi reddetme, ısrarla alkol, tütün alışkanlığını sürdürme, diyete uymama gibi davranışları sürdürme, meslekten uzaklaşma isteği görülebilir. Bu hastaların mutlaka psikiyatrik yardıma ihtiyacı vardır.Çocuk hastalarda da bu tip sıkıntılar görülüyor mu?- Yetişkinlerde olduğu şekilde değil. Çocuklarda daha çok anne babaya küsme gibi davranışları görüyoruz. Ameliyat sonrasında bir süre yoğun bakımda kalmaları kendilerini terk edilmiş hissetmelerine, dolayısıyla ailelerine bir dönem küsmelerine yol açıyor.Ameliyat sonrası rehabilitasyonda bunlara dikkat!Florence Nightingale Hastanesi Kardiyoloji Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Yard. Doç. Dr. Çavlan Türkoğlu, kardiyak rehabilitasyonun amacını özetledi:"Risk faktörlerini en aza indirmeye çalışmak ve kalp hastalarını önceki durumuna getirebilmek, aktif ve üretici bir yaşam için gerekli düzenlemeleri yaparak yaşam kalitelerini geliştirmek ve yeni kardiyak olayların gelişmesini önlemek. Bu amaçla kardiyak rehabilitasyon programları kardiyolog, fizyoterapist, psikiyatrist, diyetisyen ve hemşireden oluşan uzman bir ekip tarafından uygulanır. Hastanın kardiyoloğu, cerrahı ve fizyoterapistiyle tam bir koordinasyon sağlanır. Programa dahil her hastaya kişiye özel program hazırlanır. Aşamaları ise şöyledir:Öncelikle dereceli yürüme testi, kalp akciğer kapasite testleri, lipit profili tetkikleri yapılır. Ardından rehabilitasyon programları egzersizle başlar. Egzersizler koşu bantında elektro kontrollü olarak haftada en az 2 - 3 kez, 20 - 30 dakikalık seanslarla yapılır. Düzeyi giderek artar.Büyük kas gruplarının tekrarlayan ritmik hareketlerinden oluşan aerobik (dinamik) egzersiz, geleneksel olarak koroner arter hastalarında önerilir, izametrik (kuvvet) aktivite kısıtlanır. İstenen aerobik egzersiz kapasitesine ulaşıldığında, aerobik ve izometrik egzersiz programlarının birlikte uygulanması kas gücünü artırır ve önemli ölçüde antrenman etkisi sağlayabilir. Sonuçta dayanıklılık ve aktif iş hayatına dönme şansı artar.Kalp hastalıkları, çeşitli ameliyat ve girişimleri takiben hastaların yüzde 25'i daha önceki seksüel fonksiyon düzeylerine geri döner. Hastaların yüzde 50'si ise daha önceki aktivite düzeyinin altına düşüp yüzde 25'i seksüel fonksiyon kaybına uğrar. Koroner by - pass operasyonu geçirmiş hastalarda miyokard enfarktüsü sonrası veya anjinalı hastalara kıyasla daha önceki seksüel aktivitelerine dönme oranı daha fazladır.Ayşegül Aydoğan/ Milliyet