Güncelleme Tarihi:
Hüsranla biteni ilişkinin ardından insanlar mutluluğu başka bir ilişkide arayabiliyorlar. Eskisinin acısını unutmak için yeni bir insanla birlikte olmak istiyorlar. Fakat böyle bir durumda, yani henüz ilişkinizin acısını atlatmadan yeni bir ilişkiye başlamanız doğru değil. Böyle yaparak hatalarınızı görmenizi ve onları düzeltmenizi engelliyorsunuz.
Birçok kişi de bir daha asla mutlu olamayacağını düşünüp paniğe kapılabiliyor. Siz bu hataya düşmeyin. Yalnız kalmanın paniğiyle yeni bir ilişkinin içine atlamayın. Bunun yerine durun ve düşünün, nerde hata yaptığınızı ve ilişkinizin neden sona erdiğini anlamaya çalışın. Unutmayın mutlu olmak için değişmeniz ya da gelişmeniz gerekiyor. Florence Nightingale Hastanesi Psikiyatri Bölümü Başkanı Doç. Dr. Tarık Yılmaz, insanların biten ilişkilerinin ardından özeleştirilerini yapmaları gerektiğini anlatıyor.
Biten bir ilişkiden sonra ne düşünülmeli?
İnsanlar ya terk ediyorlar ya da terk ediliyorlar. Eğer terk edilirlerse, o partner ile ilgili bir hayal kırıklığı, acı, öfke yaşanıyor. Partnerden yola çıkılarak, 'erkekler böyledir' ya da 'kadınlar böyledir' diye genelleme yapılabiliyor. Bu da tabii bir sonraki ilişkiyi olumsuz etkiliyor. Genel olarak, karşı cinsle ilgili bir tür güvensizlik, öfke ya da uzak durma eğilimi olabiliyor. Bir başka yaklaşım ise, yalnızlık korkusu olabiliyor. Bu insanların kendilerine güvenleri azalıyor ya da endişeli, kaygılı olabiliyorlar. Bu gruptaki risk; çok çabuk, bir şekilde önlerine gelen ilk kişiyle bir ilişkiye başlamak. Kendilerine hiç de uygun olmayan ama ruhlarını okşayacak bir partner tercih edebiliyorlar. Partnerin sevecen, güvenilir, dengeli olması lazım. Ama ayrılan insanlar çok çabuk bir ilişkiye başladıklarında, eski ilişkilerinin kriterlerini baz alıyorlar. Yani eski partner, güvenilmezse, güvenilir olduğunu düşündükleri ilk kişi ile birlikte oluyorlar. Oysa biz bunu önermiyoruz. Bir insan çok güvenilir olabiliyor ama sevecen olamayabiliyor.
Yeni bir ilişki için aceleci davranmak, eski hataların tekrarlanmasına neden olur mu?
Genellikle ilişkide ortaya çıkan sorunlar, her iki tarafın da çeşitli oranlarda katkılarıyla ortaya çıkıyor. Kişinin o ilişkinin iyi gitmemesine, kötü gidişine kendi katkısını fark etmesi çok önemli. İlişkinin gidişatıyla ilgili sorunlar ortaya çıktığı zaman nasıl çözmeye çalıştıkları, kaçma eğiliminde olup olmadıkları da çok önemli. Kişi eğer bu sorunlara kendi katkısını görmezse, o zaman aynı sorunlu davranışları bir sonraki ilişkiye taşıyor. Genellikle erkeklerdeki sorun, kendilerini partnerlerinin yerine koymuyor, empati kuramıyorlar. Kadın olduğunu çoğunlukla unutup, erkek arkadaşlarıyla kavga eder gibi ediyorlar. Kadının dünyasını duygularını ve bakış açısını kafalarında canlandıramıyorlar. Erkek sert konuştuğunda, kadına onu sevmediği mesajları gidiyor. Ve bu da kadını çok yaralıyor. Kadın ise, kendi isteklerinin onu ifade etmeden karşılanmasını istiyor. 'Söylendikten sonra kıymeti yok' anlayışı ilişkileri tehdit eder. Kadın erkekten zihnini okumasını bekliyor ama erkek bunu yapamayabilir, kadının ifade etmesi gerek. İnsanlar, iyi bir ilişkide karşılıklı olarak isteklerini dile getirebilmeli. Bir de partnerlerinin istek ve ihtiyaçlarını yerine getirirken, bunu partnerlerinin istediği tarzda yapmayı başarmalılar.
İlişkinin sağlıklı olduğunu nasıl anlarız?
Sağlıklı bir ilişkinin ilk prensibi, bizim düşündüğümüz tarzda sağlıklı bir ilişkinin olmadığını kabul etmekle başlıyor. Sorunsuz ilişkiler sadece filmlerde var. Ortaya çıkan sorunları birlikte başarmaya hazır olmak, bunun için fedakârlık yapmak gerek. Değişimin olmadığı bir ilişki düşünmek mümkün değil. 'Ben böyleyim, buna uyacaksın' demek aslında bir ilişkiyi yetersiz olmaya mahkum etmekten başka bir şey değildir.
Dürüst bir ilişki nasıl olmalıdır?
İnsanların yaşamlarında 'mutlak dürüstlük' zaten yok. Böyle bir dünya yok. Belki şunu ayırmak lazım: Karşısındaki insanı kandırmaya, aldatmaya yönelik olarak, aslında söylenebilecek bir şeyi, kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılayarak, söylememek. Yani kendisine bir avantaj yaratmak... Dürüst olmamak ile aldatmayı birbirinden ayırmamız gerekir. Arkasındaki niyete bakmak gerekir. 'Ona asla güvenemem' yaklaşımında, nasıl şartlarda, nasıl yalan söylenmiş, test etmek lazım karar vermeden önce. Bir de karşımızdaki insan dürüst olamadıysa, bunda bizim payımız ne, ona da bakmalıyız. Bazı partnerlerin hiç toleransları yoktur. Sınırların çok dar olduğu bir noktada karşınızdaki insanın dürüst olmamasını, aslında siz planlamış olursunuz. Aldatma ile dürüstlüğü, birbirinden ayırmak gerekiyor. Eğer partnerinizi aldatıyorsanız, ya da o sizi aldatıyorsa, hiç şansınız yok demektir. Kendinizi, karşınızdaki insanı ve ilişkiyi gözden geçirmelisiniz. İyi gitmeyen bir ilişkiden sonra, 'neden iyi gitmedi' diye de bakmak gerekir.
Bunlar kaçmaz!
• Ünlüler aşk için eşlerini terk etmeli mi? Tartışın!
Magazinde onca örnek var; siz ne düşünüyorsunuz?
• Terk edilme acısı kalıcı değil! Sağlığınızı etkilemesin!
Terk edilme sonrası depresyonu kendinizden uzak tutmaya hazır mısınız?
• Ayrılığın acısı burada çıkar!
Ayrılığın acısını dostlarınla dertleşerek mi geçirmek istiyorsun?
O zaman burası tam sana göre!
• "Salak Kız" Tarafından Terk Edilme!
Siz kendinizi ne kadar kasarsanız kasın, bu salak kız sizi elbet terk edecek.
Neyse ki biz varız...
• Ayrılığın el kitabı!
Gerçek hayata dönmenin zamanı gelmedi mi?
• Terk ediliyor muyum?
Ebeveynlerin ayrılması ya çocuğunuzda nasıl bir his uyandırıyor dersiniz?
• Terk edilmek kaderlerinde mi var?
Bakın ünlüler aleminde kimler kimleri nasıl terk etti? Hayat devam ediyor. Ya sizin için?
Bu filmlerin baş karakterleri de terk edildi:
• Ayrılık Günleri
Bir kadın tepetaklak düşüşle neler öğrenebilir bir düşünün!
• Sensiz Olmaz
Terk edildikten sonra gerçek aşkı bulabilecek mi?
Bu filmi indir, kendinden çok şey bulacaksın!
• Yeşilçam Klasiği: Daima Kalbimdesin
İtiraf edelim hala Yeşilçam bizi ağlatıyor da güldürüyor da. Bizi yine en iyi o tanıyor yalan mı?
Bu diziyi kaçırma!
• Benden Baba Olmaz
Boşandıktan sonra çocuğuna bakmak zorunda kalan bir babanın komik hikayesi...