Güncelleme Tarihi:
Güzelliği ve zayıf olmak olarak algılandığı çağımızda kadınlar tehlikeli sularda yüzüyor.
Histeriden beden dismorfik bozukluğuna
Kadın olmak kolay değil; hiçbir zaman olmadı, hiçbir zaman da olmayacak. Bugün tarihin sayfalarında karşımıza çıkan ilk 'kadınlara özgü' hastalık olan histerinin, şimdi boyut değiştirerek yeniden hayatımızda belirmesi bu yüzden. Bu kez söz konusu olan histeri değil: hiç kimse, doktorlar dahi artık bu tanıyı koymuyor. Oysa on dokuncu yüzyıl sonlarında sık sık baygınlık geçiren, sürekli depresyonda olan, duygularını kontrol edemeyen kadınlar, histeri tanısı altında tedavi ediliyor, hatta elektroşok terapi görüyorlardı.
Bugün histeri yerini beden dismorfik bozukluğu olarak anılan bir başka rahatsızlığa bırakıyor. 'Çağın hastalığı' deyişi ne kadar demode olsa da: medyanın, toplumun, en çok da kendi kendimizin üzerimizde uyguladığı acımasız baskıları sonucu yeni bir şey değil beden dismorfik bozukluğu.
Kişinin kendini, bedenini sevmemesi, görünümünde radikal değişiklikler yapmak istemesi ve asla değişikliklerden tatmin olmaması, artık yabancısı olmadığımız bir hikâye. Aşırı egzersiz, açlık sınırında dolaşan diyetler, sayısız estetik operasyonlar... Bedeninden kaçıp kurtulmak, onu sonsuza kadar değiştirmek isteyenlerin oranı o kadar yüksek ki, en basit araştırmalar dahi bunu gözler önüne seriyor.
Son günlerde İngiltere'de gerçekleştirilen bir araştırma, kadınların yüzde 97sinin gün içinde en az bir kez bedeninden 'nefret' ettiğini ortaya koyuyor.
Güzellik eşittir zayıflık
1987 yılında resmen akıl hastalığı olarak tanımlanan beden dismogfik bozukluğu çok geniş bir yelpazeyi kaplıyor. Anoreksi, bluima gibi yeme bozukluklarının aşırı estetik ameliyat da bu tanımın altında bir başlık. Güzellik tanımının çağımızda, yeterince güzel olmamanın yarattığı paranoyanın hastalığa uzanan macerası da kabullenmemiz gereken durum şimdi. Başarı ve mutluluk sadece güzel olmakla eşdeğer tutulan bir kavram. Güzellik ise, zayıf vejgenç olmaktan geçen bir kavram günümüzde.
Toplumun, medyanın sunduğu bu güzellik anlayışına uymayanlar için hayat kaygılarla,endişelerle, korkularla dolu mutsuz bir dünya. Oysa uzmanlara göre güzelliğin, sağlıkla eşit olması gerekiyor. Sağlıklı beslenmek, sağlıklı cilt ve sağlıklı saç, aynı zamanda bir beden demek. Düzenli egzersizler sadece kişiye enerji vermiyor, aynı zamanda özgüvenini de artırıyor. En önemli anahtar kelimesi ise stressiz bir yaşama sahip olmak, yani dinlenmek... Yaşam tarzıyla ilgili verilen doğru seçimler sağlığı, sağlık da güzelliği getiriyor. Bu noktada tek yapmak gereken beden imajınızı gözden geçirip kendinizi beğenmeyi, sevmeyi öğretmek.
TEST EDİN! Acaba siz de beden dismorfik bozukluğundan muzdarip misiniz?