Güncelleme Tarihi:
Kilo yönetimi ve sağlık beslenmeyle yapılan davranış değişikliği sayesinde gebe kalma yeteneği önemli ölçüde artırılabilir. Gebeliğe hazırlanmak ve doğurganlığı artırmak için olması gereken sağlıklı kiloda kalarak hem anne adayı için hem de bebek için dokuz ay boyunca güvenilir ve yaşamı destekleyici bir ortam sağlanmış olur.
Sağlıklı kilonuzu bulun!
Olması gereken sağlıklı kiloyu korumak hamile kalma şansınızı artırır. Aşırı kilolu olmanın yarattığı hormonal durum ile ovulasyon zamanının bozulabildiği kanıtlanmıştır. %5’lik bir kilo kaybı bile kadınlarda, doğurganlığı artırabilir. Diğer yandan düşük kilolu olan kadınlarda, özellikle VKİ (Vücut Kütle İndeksi) 18,5’in altında olanlarda (normali 19-24,9’dur), düzensiz adet kanamaları ya da tamamen ovulasyonun durması gözlenmektedir. Özellikle aşırı egzersiz yapan kadınlarda, uzun saat dans eden kadınlarda, sıkı ve kısıtlı diyet yapanlarda hızlı kilo kaybına bağlı adet kanamaları ve ovulasyonda düzensizlikler görülür.
Hızlı kilo kaybı hormonal döngüyü bozabilir!
Özellikle kadınların moda diyetlerle kilo kontrolü sağlaması hızlı kilo kaybına yol açabilir, bu da hormonal döngüsü bozabilmektedir. Hamilelik süresi boyunca, kilo vermek ya da almak için; vücudun ihtiyaç duyduğu besinlerin, mutlaka bir diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisi olarak uygulanması gerekmektedir.
Fazla demir içeren besinleri tüketin
Yapılan araştırmalarda, demirden zengin diyetle (özellikle çok sebze ve demir suplementasyonu kullanan kadınlarda), ovulatuar infertilite riskinin azaldığı saptanmıştır. Yumurta, kırmızı et, karaciğer, ıspanak, kuru fasulye, mercimek, yağlı tohumlar, demirden zenginleştirilmiş tahıllar, yüksek lif içeren tam tahıllı besinler, kepekli pirinç gibi besinler yüksek demir içerir. Besinlerle gelen demir emilimi artırmak için C vitamini gerekmektedir. Bunu için, biber, turunçgiller ve mor meyveler(yaban mersinin, ahududu, böğürtlen gibi) sık sık tüketilmelidir. Araştırmacılar infertilite diyetini yayınlanmıştır. Bu diyeti takip eden vakaların %66’sında ovalutuar infertilite riskinin azaldığı saptanmıştır.
İnfertilite riskinin azalması için:
Trans yağlarda uzak durulmalıdır. Özellikle fast-food gibi hazır gıdalar ve kızartılmış yiyecekler, trans yağlar beslenmeden kaldırılmalıdır. Bunu yerine doymamış yağ olarak nitelendirdiğimiz, zeytinyağı, avokado yağı, balık yağı, keten tohumu yağı ve fındık yağı tercih edilmelidir.
Hayvansal kaynaklı proteinlerin sık tüketilmesine karşı beslenmemize bitkisel kaynaklı olan proteinleri de eklemeliyiz; kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi.
Düşük glisemik indeksli beslenerek, yüksek lif alarak hem kilo kontrolümüzü sağlamalıyız hem de mide-bağırsak sistemini dinamik tutmalıyız. Bulgur, yulaf, tam tahıllılar, elma, portakal, kivi gibi düşük glisemik indeksli meyveler tüketilmelidir.
Folik asit
Kısırlık tedavisi boyunca üreme sağlığını desteklemek adına mutlaka folik asit alınması gerekmektedir. Spinal gelişim ve nöral tüp defektini engellemek için folik asitten zengin beslenmek ve supplement takviyesi almak oldukça önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı gibi) tüketmek, tahıl ve kuru baklagilleri sıklıkla tüketmek oldukça önemlidir. Günde en az 400 mcg folik asit takviyesi almak gerekmektedir.
Kısırlık ve erkek beslenmesi
Erkeklerin olması gereken kilo bulunması oldukça önemlidir çünkü obez erkeklerde testosteron ve diğer hormonların seviyeleri düşebilir. Yeterli ve dengeli bir beslenme ve yaşa göre olması gereken vücut ağırlığını korumak, kısırlık riskini azaltacaktır. Ayrıca kilolu ve obez erkeklerde düşük sperm sayısı ve düşük sperm hareketliliği yaygındır
Antioksidan vitamin ve minerallerden zengin beslenme özellikle, çinko, magnezyum, A vitamini ve C vitamininden zengin beslenme, omega 3, zeytinyağı alma ve trans yağlardan uzak durma, sperm hareketliliğini artıracaktır. Sperm kalitesini artırmak için, glisemik indeksi yüksek, iyi yağlar içeren, antioksidan ve probiyotiklerden zengin beslenmeye özen gösterilmelidir. Özellikle somon, ceviz, fındık, badem ve keten tohumu gibi besinleri sıklıkla tüketebilir. Soya, izoflavonlar östrojen gibi davrandığından erkeklerde sperm sayısını azaltıcı etkisi olabilir. Buna bağlı etiket bilgisi okumak oldukça önemlidir. Özellikle bisküvi ya da kraker gibi besinlerin soya içerip içermediğine bakılmalıdır.