Kadınlara tehlike!

Güncelleme Tarihi:

Kadınlara tehlike
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 06:00

Kadınların da yıllar geçtikçe artan, değişen hastalıklardan başları belada. Kadınların erkeklere oranla bazı hastalıklara yakalanma riski daha fazla.

Haberin Devamı

Kadınlar, meme kanseri, kalp ve damar hastalığı, kist ve adet düzensizliği gibi hastalıkların kıskacında...Kadınlarda en önemli ölüm nedenlerinden birinin kalp damar hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, bu hastalıklardan ölüm oranının meme kanserinden daha yüksek olduğunu söyledi.Prof. Dr. Semih Aydıntuğ, dünyada her 8-9 kadından birinde meme kanseri görüldüğünü ifade ederken, Prof. Dr. Hakan Yaralı da "polikistik over sendromu, kadınlarda erken yaşlarda görülmeye başlayan ve birçok rahatsızlığa yol açan ciddi bir sorun" uyarısında bulundu.Türk Kardiyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, kadınlarda en önemli ölüm nedenlerinden birinin kalp damar hastalığı olduğunu, bu hastalıklardan ölüm oranının meme kanserinden daha yüksek olduğunu söyledi.Kalp damar hastalıklarının kadınlarda en çok 50 yaş üzerinde veya menopoz sonrasında görüldüğünü ifade eden Tokgözoğlu, "Şeker hastalığı veya kan yağlarında kalıtsal yükseklik varsa çok daha erken yaşlarda başlayabilir" dedi. Tokgözoğlu, yüksek tansiyon, sigara ve alkol kullanımı, şişmanlık,hareketsiz yaşam tarzı, diyabet ve bilinçsiz beslenmenin özellikle 40 yaş üstü kadınlarda kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini artıran faktörlerin başında yer aldığına dikkati çekti.Tokgözoğlu, et, süt, tahıl, sebze ve meyveden dengeli ve yeterli miktarda tüketilmesi, alkol ve sigaradan uzak durulması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Tokgözoğlu, kadınlarda sigara tüketiminin de giderek arttığına işaret ederek, kalp damar hastalıklarının gelecek yıllarda daha fazla görülmesini beklediklerini kaydetti. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da Türkiye'de koroner kalp hastalıklarından ölümlerin, tüm ölümler içinde yüzde 43 oranıyla ilk sırada yer aldığı vurgulanarak, bu ölümlerin önemli bölümünün 41-58 yaş grubundaki kadınlarda görüldüğü ifade edildi.Meme kanseri hasta sayısı artıyorAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Aydıntuğ da meme kanserinin Türkiye'de en sık görülen kanser türleri arasına girdiğini bildirdi. Aydıntuğ, dünyada her 8-9 kadından birinde meme kanseri görüldüğünü belirterek, "Meme kanseri kadınlarda ölüme neden olan kanserler arasında ikinci sırada. Hastalığın 40 yaşından sonra görülmesıklığı giderek artıyor" dedi. 1 gram meme kanseri dokusunun 5 ile 8 yıl arasında geliştiğini ifade eden Aydıntuğ, hastalığın tedavi edilmezse 5 yıl içinde ölümle sonuçlanabileceğini kaydetti.Hastalığın batı ülkelerinde görülme sıklığının yüksek olduğunu ve giderek arttığını, Çin, Kore ve Japonya'da ise ölüm hızının düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aydıntuğ, Türkiye'de de meme kanseri sıklığının giderek arttığını kaydetti.Aydıntuğ, hastalığın batı ülkelerinde sık görülmesinin, yaşam tarzı, stres, yeme alışkanlığı ilealkol ve sigara tüketiminden kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Semih Aydıntuğ, bu hastalık için risk faktörlerini şöyle sıraladı:"Birinci dereceden akrabaları arasında kanser hastasının bulunması, 40 yaşının üstünde olmak, ilk adete erken girmek, 35 yaşından önce doğum yapmamış olmak, emzirmemek, menopoza geç girmek, uzun süre östrojen hormonu almak."Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da Türkiye'de her yıl yaklaşık 30 bin kadında meme kanserinin görüldüğü bildirildi.Polikistik over sendromu ciddi bir sorunHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı da yumurtlama problemi olarak bilinen polikistik over sendromunun, kadınlarda erken yaşlarda görülmeye başlayan ve birçok rahatsızlığa yol açan ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Yaralı, polikistik over sendromunun, kısırlık ve estetik sorunlarayol açabildiğini ifade ederek, "Doğurganlık çağındaki kadınlarda çok sık karşılaşılan hormonal bir bozukluk olan hastalık, adet düzensizliği, tüylenmede artış gibi belirtilerle kendini gösteriyor" diye konuştu. Bu arada, annenin ilk gebelik yaşının 20 yaşın altında olmasının "ani bebek ölümleri" açısından önemli bir risk olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yaralı, hamileliği süresince sağlık personeli yardımı almayan ve doğumunu evde, sağlık personeli desteği olmaksızın yapan annelerin bebeklerinin çok önemli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. İki doğum arasında en az iki yıl süre olmasını öneren Yaralı, annenin doğumdaki yaşının 35 ve üzerinde olmasının, doğum sırasında anne ölüm oranlarında 3.11 kat artışa yol açtığına dikkati çekti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!