Güncelleme Tarihi:
Vizyona yeni giren ve başrollerini Richard Gere ile Jennifer Lopez'in paylaştığı "Aşka Davet" adlı filmde Gere'in oynadığı karakter, bugün Türkiye'de yüzlerce insanı temsil ediyor belki. Yoğun bir iş temposunun ardından koştura koştura gidilen spor salonlarının yerini yavaş yavaş dans salonları alıyor. Amaç sadece eğlenmek değil. Kimisi yıllardır gerçekleştirmek istediği hayalini hayata geçiriyor, kimisi form tutmaya çalışıyor. Kiminin derdi ise sosyalleşmek. Derslerde başlayan konuşmalar, kursun ardından gidilen barlarda dansın devam etmesini sağlıyor.
Katılımcıların yüzde 80'i kadın
Araştırmalar gösteriyor ki Türkiye'de çoğunlukla belli bir geliri olan, kariyer sahibi insanlar dans kurslarını tercih ediyor. Bilgi Üniversitesi'nin beş yıl boyunca tuttuğu istatistiklerde dans programlarına katılan 1250 kişinin yüzde 80'i kadın. Yaş dağılımı ise çoğunlukla 21-40 arası. Yüzde 90'ı üniversite mezunu veya yüksek lisans yapmış. Ve çoğu banka, finans ve mühendislik gibi stresli işler yapıyor.
Dans programlarına katılanların yüzde 80'i kadın olunca derslerde erkek partner sorunu yaşanabiliyor. Dans kursları ilk başlarda koydukları "eşli katılım" şartını artık uygulamıyor. Çünkü bu şart, talebi düşürüyor. Formül ise genellikle ya kadınların birbiriyle eşleşmesi, öğretmenin eşi olmayan kadınlarla dans etmesi ya da orada bulunan erkek katılımcıların bütün kadınlara sırasıyla eşlik etmesi oluyor. Dans partneri bulmak o kadar zor ki www.danspartneri.com adresindeki internet sitesi tam da bu problemi çözmek için kurulmuş. Dans partneri arama bölümüne girdiğinizde dans türünü, yaşınızı, cinsiyetinizi, il tercihinizi hatta amacınızı seçtikten sonra "enter" tuşuna basıyorsunuz ve varsa eğer partneriniz özellikleriyle karşınıza çıkıyor. Siteden müstakbel dans partnerinize mesaj gönderip iletişime geçebiliyorsunuz.
Türkiye'de trend olan dans türleri konusunda ise zaman zaman değişimler yaşanabiliyor. Mesela tangoyla ilgili bir film geldiğinde tango kurslarına karşı inanılmaz bir ilgi başlıyor. Ancak her dönemin iki vazgeçilmezi var. Bunlardan biri Latin dansları, diğeri ise oryantal. Uzmanları, bu iki dans türünün "Türk toplumunun yapısına daha yakın" olduğu için tercih edildiğini belirtiyor. Oryantali tercih edenlerin arasında ev kadınları çoğunlukta. Sirtaki ise son iki yıldır çok revaçta. Sirtakiye özellikle orta yaş üstü erkekler ilgi gösteriyor. Bir halk oyunu olan zeybek de dans okullarının programında. Zira bu dans özellikle erkeklerin ilgi alanında. "Hepsinden biraz olsun" diyenlerin tercihi ise karma dans.
Spor sıkıcı dans eğlenceli
Bilgi Üniversitesi'nde Barbara Balbuena'nın öğretmenliğini yaptığı Küba Salon Dansları Programı'na katılıyoruz. Herkes başta stresli bir halde salona giriyor, daha sonra müzik ve dans ilerledikçe yüzler gülüyor. Murat Kızılırmak (33) sınıfın tek erkeği. Bir bilgi işlem firmasında orta kademe yöneticilik yapıyor. Kızılırmak "Sadece dans öğrenmek için geldim. Ama yan unsur olarak bana bir sosyalleşme getirdi. Bir yere gittiğinizde kendinizden daha emin dans ediyorsunuz. Yoğun iş temposunda oldukça rahatlatıcı" diyor. Seçkin Pinçe (48) ise bankacı. Pinçe "Gençleşiyorum çünkü herkes çok genç. Müzikle hareket etmek beni mutlu ediyor. Spor daha sıkıcı. İki dans grubum oldu, yeni arkadaşlıklar edindim" diye konuşuyor.
"Dansa ilgi 17 Ağustos'tan sonra bir hayli arttı"
Arif Alaşan (Özel Arif Alaşan Estetik Dans Kursları Sahibi-Cimnastik Federasyonu Dans Sporu Başkanı)
Sosyal hayattan vazgeçmeniz mümkün değil. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki dans insan psikolojisini olumlu yönde etkiliyor ve bir rahatlama getiriyor. Kişi sosyoekonomik durumu ne olursa olsun kendini rehabilite etmek zorunda. O nedenle dans; ekmek, su gibi ihtiyaç.
1982'de okulumuz kuruldu. O dönemde çok fazla dans okulu yoktu. Asya yakasında olmamıza rağmen Florya'dan, Etiler'den gelenler vardı. Hatta katılımcıların yüzde 30'u şehir dışından geliyordu. Şimdi oralarda dans kulüpleri var. Dans okulları, kursları 17 Ağustos depreminden bir yıl sonra çoğaldı. İnsanların dansa karşı ilgisi yoğunlaştı. İlla bir felaket yaşamak gerekmiyor. Ama maalesef depremin ardından yaşanan ekonomik krizlerin, işten atılmaların ardından dansa ilgi arttı.
Mesela bir kuaföre gidiyorsunuz, epilasyon için kullanılan bir bölüm dans dersi için birkaç saatliğine kullanılıyor. Bu bizim onaylayamayacağımız bir şey. Bu tüketicinin bilinçlenmesiyle alakalı. Siz gidip de başarısız olduğunuz bir şeye devam etmek istemezsiniz. Dolayısıyla kişiyi kaybediyoruz. Eğitici olarak sizin karşınıza çıkan kişi dans eğitiminin yanı sıra psikolojiden de anlamalı. Mesela bir brokır geliyor. Milyarlarca lirayı idare etmiş ve büyük stres yaşamış. Bu insanlar otomatik olarak sihirli değnek, koşulsuz mutluluk bekliyorlar. Bunu anlayabilmelisiniz.
Bazı dans okulları ve fiyatları
Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu: Latin, Küba, modern, tap, mix, oryantal, Arjantin tangosu. 2,5 aylık program 260-425 YTL.Tel: (0212) 253 47 00-01
Özel Arif Alaşan Estetik Dans Kursları (Şaşkınbakkal): Latin, oryantal, modern, sirtaki. Aylık 80-100 YTL. Tel: (0216) 467 11 22
Suna Uğur Bale ve Dans Okulu (Etiler): Latin, tap. Aylık 120 YTL. Tel: (0212) 351 66 62
Dansorium Dans Merkezi (Mecidiyeköy): Latin, oryantal, sirtaki, zeybek, capoeira, modern, Arjantin tangosu. Aylık 90-100 YTL. Tel: (0212) 213 48 63
Mundo Latino (Galatasaray): Latin. Aylık 90 YTL. Tel: (0212) 244 63 59-60
Pera Güzel Sanatlar (Taksim): Flamenko, Arjantin tango, Latin, modern, dünya dansları. Aylık 125-168 YTL. Tel: (0212) 245 30 08-09
Dans Buluşma İstanbul (Galata): Modern, capoeira. Aylık 80 YTL. Tel: (0212) 252 82 76
Tolga Han Dans Okulu (Gayrettepe): Latin, klasik, Arjantin tango, oryantal, disko, hiphop. Aylık 75 YTL+KDV. Tel: (0212) 356 68 68
Çağdaş Sanat Merkezi (Kızılay-Ankara): Latin, Arjantin tango. Aylık 40 YTL. Tel: (0312) 425 17 51
Dance Arts (Alsancak-İzmir): Latin, tango. Aylık 60 YTL. Tel: (0232) 441 16 24
"Disiplin verir, zayıflatır"
İsmet Müftüoğlu (Etiler Suna Uğur Bale ve Dans Okulu-Dans Eğitmeni)
Dans insan hayatına bir disiplin getiriyor. Gelen insanlar, yaptıkları dansın hep bir adım ilerisini istiyor. Bunun için de programlı ve disiplinli çalışmak gerekiyor ve farkında olmadan bu disiplinin içine giriyorlar. Dans vücudun hareket kabiliyetini geliştirir. Kilo verdirir. En çok kilo verdiren Latin danslarıdır. Ama bunun içine salsayı koymuyorum. Salsa çok daha rahattır, kasmaya gerek yoktur, ayak hareketlerine yoğunlaşmış bir danstır. Ama uluslararası Latin danslarında ayak parmağından el parmağına kadar vücudunuz hareket eder. Karın ve kalça hareketleri yoğundur. En problemli bölgeler de buralarıdır zaten. Bu bir keyif işi ayrıca. İnsanlar öğrendiklerini artık uygulamak istiyorlar. Dans geceleri düzenleniyor, bir paylaşım başlıyor. Refleksleriniz güçleniyor. Yolda giderken bir taşa bastığınızda bile reaksiyonunuz farklı oluyor, dengeniz ve vücut koordinasyonunuz gelişiyor. Normalde insan iki işi aynı anda yapmakta zorlanır. Ama dansta beş iş aynı anda yapılıyor.
"Benim için dans depresyondan kaçış oldu"
Yonca Gülgeç (Mundo Latino-Latin Dances&Promotions Kurucu Ortağı)
Dansın terapi olduğunun en güzel örneği benim. 46 yaşındayım. Aslında tekstil mühendisiyim. 22 yıl boyunca tekstil sektöründe, çok stresli bir ortamda yoğun çalıştım. Birtakım şeylere çok üzüldüm. Çalıştığım firmada yetki sahibiydim. O firma daha sonra battı, patronumuz yurtdışına kaçtı. Kendimi başka şeylerle teselli etmeye çalıştım. Ama daha sonra girdiğim firmalarda da istediğimi bulamadım. 1999'da dansa ilgi duymaya başladım. Benim için kaçış oldu. Ciddi olarak işin içine girdim ve Mundo Latino'yu kurdum. Son 4 yıldır sadece dansla ilgileniyorum. Dans aslında benim için depresyondan bir kaçış oldu. Dünyam değişti.
"Kadınlar kendini aşmayı daha çok seviyor"
Tülin Arman (Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı Müdürü)
Belli bir seviyeye gelmiş, yaşı kemale ermiş kişilerin farklı bir şey yapma ihtiyacını burada gerçekleştirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Buraya gelen insanlar olumlu yönde değişiyor. Bana göre, dansın terapi yönü var. Çünkü dansta daha aktif bir dışavurum var. Dansa ilk gelen insanlar, genelde "Bir yere gittiğimde en azından sallanabileyim" fikriyle geliyorlar. Ancak bir-iki dersten sonra daha ilgili oluyor hatta katıldıkları programların devamını istiyorlar.
Erkeklerin katılımı az. Kadınlar kendilerini aşmayı galiba daha çok seviyor. Erkekler belli bir statüye eriştikten sonra yetinebiliyor. Evi, eşi, çocuğu varsa yeterli olabiliyor. Ama kadınlar biraz daha kendini geliştirmeye açık. Erkek gelirse eşiyle birlikte geliyor. Kadınlar genellikle tek geliyor. O zaman da dersin öğretmeni katılımcı erkekleri değiştiriyor. Bu yaz bir karı-koca geldi. Çocukları evlenecekmiş, düğünde sürpriz yapacaklarmış.