Güncelleme Tarihi:
Meme küçültme ameliyatı aslında pek çok estetik ameliyatın aksine sağlık açısından yapılması zorunlu bir operasyondur. Bilindiği gibi haddinden fazla büyük memeler vücudun ön kısmında istenmeyen bir ağırlık fazlalığına sebep olarak omurgaya yük bindirir. Omurganın en zayıf yerlerinden olan boyun kısmı bu yükten en fazla etkilenen kısımdır. Birçok beyin cerrahı, fizik tedavi uzmanı ve ortopedi uzmanı boyun ağrısı çeken büyük memeli kadınları bize gönderir. Çünkü asıl sorunu çözmezseniz omurga ağrılarına tam bir çare bulamazsınız. Tabi meme küçültme yapmamıza gerek duyulan tek sorun bu değil. Madde madde bu sorunlar, beklentiler ve ne yapılacağını anlatmaya çalışalım.
1- YETERİ KADAR KÜÇÜLTME:
Büyük meme sorunu ergenlik çağında başlar. İlk sorun sosyal olarak ergenin bunları saklama çabası ile kambur duruş geliştirmesidir. Bu ileride hem postür bozukluğu hem de ağrı olarak karşımıza çıkar. 17-18 yaştan itibaren bu sorundan kurtulma çareleri aranmaya başlanır. Gerek kendi işlerinde gerekse ev işlerinde kolay yorulma, genç yaşta olunmasına rağmen omuz ve sırt ağrıları, spor aktivitelerine katılamama en rahatsız edici şikâyetlerdir. İşte bu nedenle meme küçültme yapılırken öncelikle yeteri kadar küçültme hedeflenir.
2- İÇ ÇAMAŞIRINDAN TAŞAN MEME GÖRÜNTÜSÜNDEN KURTULMA:
Büyük meme sorunu yaşayan kadınların iç çamaşırsız yaşaması pek kolay değildir. Sütyenle memenin yükünün bir kısmını omuzlara yükleyerek boyun ağrısını azaltmaya çalışırlar. Ayrıca büyük olduğu kadar sarkık da olan memeleri toparlayarak kıyafetin daha uygun olmasını sağlamak amaçlanır. Sütyen bulma güçlüğü yaşanan başka bir sorun. Malum çoğu firma ortalama vücut hatlarına sahip kişiler için kıyafet üretirler. Çok büyük veya çok küçük vücut veya meme sahibi kişiler her tür kıyafeti bulmakta zorlanır. Kilo alıp verme, doğum gibi hayatın içindeki süreçler büyük memenin yarattığı sorunları arttırır. Meme küçültme ameliyatı sırasında meme küçültülürken aynı zamanda dikleştirilir ve sütyenden taşmasını önleyecek tedbirler alınır.
3- MEME ŞEKLİNİN DOLGUN VE YUVARLAK OLMASI:
Her kadın dolgun, dik ve vücuduna uygun bir meme ister. Sadece giysi ile değil çıplakken de güzel görünen meme kadını mutlu eder. Her yaştaki kadın için bu önemlidir. İstediği sütyen içinde güzel görünen memeler sosyal yönden kadını daha özgüvenli yaparken, çıplakken güzel memeler de onun cinsel hayatına olumlu katkı yapar. Meme küçültme yapılırken çoğu zaman meme şekli ikinci planda bırakılıyor. Meme küçültülürken dolgunluktan fedakârlık yapılabiliyor. Bu da kadının operasyon sonrası mutluluğunu gölgeleyen bir durum. Bunu engellemek için kombine meme küçültme tekniklerini uygulamak, böylece diri, dolgun ve dik sonuçlara ulaşmak mümkün.
Sanılıyor ki estetik ameliyat sonucunda hiç iz kalmaz. Bu bir şehir efsanesi. Kesi yapılan her işlemde az veya çok mutlaka iz kalır. Estetik cerrahi bu izlerin mümkün olduğunca az kalması, vücut çizgileri içine saklanması konusunda çalışır. Bu ameliyatta izin sütyen içine saklanması başka bir avantaj. Oluşturulan izlerin azalması da 1,5 seneyi bulabiliyor. Meme küçültme ameliyatında yeteri kadar küçülsün, bir daha sarkmasın diye düşünülüyorsa daha büyük bir ize razı olmak gerekiyor. Daha az iz bırakan tekniklerin sakıncası ise sonradan memeye tekrar küçültme yapmak gerekebilmesi. Yine az iz bırakan tekniklerde meme altı veya koltuk altına doğru deri katlantısı, memenin yanlardan taşmaya devam etmesi riskleri var. Tabi bunları hastanın tercihine, yaşına, bebeği olup olmamasına göre değerlendirmek gerekir. Aslında izi kısaltmaktan çok, iyi bir iz tedavisi uygulamak daha mantıklı olabilir. Sigara içmek de iz konusunda negatif bir etken. Bu konuda da hastalara iş düşüyor.
Sonuç olarak; meme küçültme ameliyatı sağlık için zorunlu estetiklerden biridir. Sağlıklı olmak ve sosyal yönden tam bir iyilik halini sağlamak amacıyla yapılır. Tabi kadınlar için güzellik de sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğu için güzel bir estetik görüntü vermek plastik cerraha düşer.