Güncelleme Tarihi:
Kalabalığı seven bir kültürel yapımız var
Akdeniz ülkelerinde insanlar ılımlı hava koşulları sebebiyle hayatlarını yoğun biçimde dış mekanlarda geçiriyor. Kuzeyden güneye gittikçe balkonların genişlediğini, evlerin bahçelerinin büyüdüğünü gözlemlersiniz. Aynı zamanda geniş ailelerin bir arada yaşadığı, kalabalığı seven bir kültürel yapımız var. Bu durum virüsün yayılmasına olanak sağlamakta.
Ayrı alanlar yaratılmalı
Evde kapalı kalmış olmak hissi ve yaşanan kaygılar beraberinde aile bireyleri arası çatışmaları da getirebiliyor. Mümkünse ayrı alanlar yaratmak, iş bölümü yapmak ve karşıdakinin özel zamanına saygı duymak çatışmaları indirger. Modern hayatın koşuşturmasında fazla bir arada olamayan çiftlerin bu dönemi birlikte vakit geçirmek için bir fırsat olarak görmesi ilişkinin devamı için faydalı olabilir.
İzolasyonun getirdiği yalnızlık ve çaresizlik duygusu travmaya neden olabiliyor. Bu nokta koronavirüsün yol açtığı ekonomik ve toplumsal sorunlar kadar önemli. Evde öz bakıma dikkat etmek, egzersiz yapmak, hobilerimizle ilgilenmek, zamanımızı verimli geçirmek ve sürekli salgın haberlerini dinlememek, pozitif düşüncelere odaklanmak gerekli.
Çocuklara ağır ders yükü verilmemeli
Online eğitim sisteminde pek çok ebeveynin çocuğu ile çatışır hale geldiğini görüyorum. Ben bu süreci ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklara ağır ders yükü vererek değil, oyalama amaçlı eğitsel faaliyetlerle atlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca anne-babanın çalışmak zorunda olduğu ailelerde bir kişinin dönüşümlü olarak evde kalmasına dair bir düzenleme yapılmalı. Çocuklara korku ve kaygı yüklemeden, yaşadığımız dönem ve durum net bir şekilde anlatılmalı ve geçici olduğunun altı çizilmeli. Televizyonlardaki salgın haberlerine maruz kalmalarına müsaade edilmemeli.
Yaşlıların sevgi ve saygımıza ihtiyacı var
Yaşlılar yüksek risk nedeniyle bu dönemi maksimum izolasyonda dinlenerek geçirmeleri gerekiyor. Maalesef sosyal medyada çok fazla yaş almış kişilerle alay eden videolar gördüm. Bu toplumsal vicdanı yaralayıcı davranışlara toplumsal tepkiler vermeliyiz. Yaş almış aile fertlerimizin sevgi ve saygımıza en fazla ihtiyacı oldukları zamanlardan geçiyoruz.