İri gözlü bebeklerde tansiyon tehlikesi

Güncelleme Tarihi:

İri gözlü bebeklerde tansiyon tehlikesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2004 09:00

Göz tansiyonu, 'karasu hastalığı' olarak da bilinir.

Haberin Devamı

Dr. Hilmi ÇuhadaroğluTıbbi adı glokom olan göz tansiyonu, göz içinde dakikada 2,5 mikrolitre kadar salgılanan ve göz içerisindeki dolaşımını tamamladıktan sonra göz dışına çıkan sıvı basıncının normal sınırlarının üzerine çıkması ve bu nedenle göze zarar vermesiyle oluşuyor.Her göziçi basınç yüksekliği göze zarar vermeyebilir. Ancak basınç miktarı arttıkça göziçi dokulara zarar verme olasılığı artacağı için hasta yakın takipte tutulmalı. Normal göziçi basıncı 10-20 mm civa (Hg) arasında seyreder.Körlüğe yol açabilir mi? Ağ tabakaya özellikle göz sinirine baskı olması kişinin görme alanını, çevreden merkeze doğru daraltır. İleri aşamalarda görme alanı tümüyle kapandığında körlükle sonuçlanır.Görülme sıklığı nedir? Toplumda yüzde 1-2 oranında rastlanır. Göz tansiyonu anne karnında ve bebeklik döneminde başlayabileceği gibi çok ileri yaşlarda da başlayabilir. 40 yaş üstü grupta ortaya çıkma ihtimali diğer yaş gruplarına göre daha fazla. Bazı yeni doğan bebekler iri gözlü olduğunda bu sadece bir güzellik belirtisi olarak algılanmamalı, göz tansiyonundan kaynaklanabileceği akla getirilmelidir.Göziçi basıncının yüksekliği kendini nasıl gösterir? Göziçi basıncı yükseldiğinde ağrı, kızarıklık, görme bulanıklığı yaratmadığı için hasta sorununu farketmez. Ancak nadiren ani göz içi basıncı yükseklikleri ağrı, kızarıklık, ve görme bulanıklığı ile hissedilir. Düzenli göz muayeneleri sırasında göz doktoru, göz tansiyonunu doğru yöntemle ölçer, göz dibini ve göz sinirini bu kriterlerle muayene ederse erken dönemde tanı konabilir.Göziçi tansiyonu da inişli-çıkışlı olabilir mi? Nasıl ölçülür?Olabilir. Bazen göz tansiyonu sürekli yüksek seyretmeyebilir. Yine de inişler çıkışlar sırasında göz sinirine hasar verebilir. Muayenede göz tansiyonu kornea denilen gözün en öndeki renkli kısmın üzerini örten (saat camı gibi) camsı tabakasının kalınlığını da ölçerek düzleştirme yöntemi ile (mavi ışıkla) ölçülmeli. Hava üfleyerek yapılan göz tansiyonu ölçüm sonuçlarının güvenilirliği daha düşüktür. Göz sinirinin üç boyutlu tomografisinin çekilmesi ve ağ tabakanın (retina) sinir lifi kalınlığının ölçülmesi de gerekebilir. Bu ölçümlerin belirli aralıklarla yapılması halinde göz tansiyonunun yarattığı tahribat çok erken dönemde henüz fonksiyonel bir kayıp olmadan fark edilir.Tanısı konan hasta hangi sıklıkla kontrolden geçmeli? Yılda 3-4 kez göz muayenesine gitmesi gerekir. Aksi takdirde oluşan tahribatın erken dönemde yakalanma ihtimali azalır.Tedavi programı nasıldır? Göz tansiyonu hastalığının çeşitli tipleri vardır; doğuştan / edinsel, ani / kronik seyirli, açık açılı / açık kapanması vb... Tiplerine göre tedavi yöntemlerinde değişiklikler olmakla birlikte göz tansiyonu yüksekliği öncelikle göz tansiyonu damlaları ile kontrol edilmeye çalışılır. Göz damlaları gözün içindeki sıvının yapımını azaltır ve kısmen de göz dışına çıkışını kolaylaştırır. Dolayısıyla basıncı düşürür. Ameliyat seçeneğinde de gözün içindeki sıvının göz dışına çıkmasını sağlayan bir kanal ya da delik açılır. Ancak ameliyattan sonra bu açılan delik iyileşerek tıkanabilir ve ameliyatın tekrarlanması gerekebilir. Tedavide en son yöntemlerden biri endoskopik silyer process lazeridir. Bu kişilerin de senede bir düzenli olarak kontrolden geçmesi gerekir. Hazırlayan: Mesude ERŞAN/ Kelebek

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!